İliç’teki madende liç sahasına 2 madenin cevherini yüklemişler
İLİÇ’TE faciaya neden olan alın madenindeki liç sahasında 5. ve 6. fazlar inşa edilmeden edilmiş gibi gösterilmiş. Madenin kapasite artışı ise bu doğrultuda 85.3 milyona çıkarılmış.
‘MURAT KURUM ONAYLAMIŞTI’
CHP Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Zonguldak Milletvekili, KİT Komisyonu Grup Sözcüsü Deniz Yavuzyılmaz, sosyal medya hesabı X’te yaptığı paylaşımda, Çöpler 2. kapasite artışı nihai çed raporunda yığın liç sahasının 5. ve 6. fazları inşa edilmediği halde, inşa edilmiş gibi gösterilerek sahanın kapasitesi kağıt üzerinde 85.3 milyon tona çıkarıldığını belirtti. ÇED raporunu dönemin Çevre Bakanı Murat Kurum’un onayladığını hatırlatan Yavuzyılmaz, “Son 2 yıldır bu liç sahasına fazla yükleme yapılmış! Sonuç; kapasite fazlası üretim ve denetimsizlik nedeniyle yığın liç sahası yıkıldı!” dedi. Gazetemize konuşan Deniz Yavuzyılmaz, madeni denetleme işini Bakanlığın değil özel bir şirketin yaptığını vurgulayarak, aynı şirkete cevher kaymasının ardından denetleme işi verildiğine dikkat çekti
İKİ ŞİRKETİN DE SAHİPLERİ AYNI
İliç’teki maden faciasının sonucunda 9 işçinin cevher altında kaldığını hatırlatan Yavuzyılmaz, “Bu olay Türkiye’nin en büyük çevre felaketlerinden biri” dedi. Anagold’un yüzde 80’i Amerika ve Kanada merkezli ve Amerika ve Kanada borsalarında işlem gören SSR Mining şirketine, yüzde 20’sinin ise Çalık grubuna bağlı Lidya Madenciliğe ait olduğunu hatırlatan Yavuzyılmaz, “Anagold’un işlettiği altın madeninin içindeki liç sahasına, alanın dışındaki başka bir şirkete ait maden ocağından da oksitli cevher getirilip yığıldığını belgeleriyle tespit ettik. Bu şirketin adı da Kartaltepe Madencilik Anonim Şirketi. Bu şirket de Çöpler’in dışındaki başka bir ruhsat sahası olan Çakmaktepe Madenindeki oksit cevherini çıkarıyor ve Anagold’a ait olan maden sahasındaki liç kısmına getirip yığıyor. Dolayısıyla maden sahasında bir değil, iki şirketin üretim baskısı var. Bu üretim baskısını kuran iki şirketin de sahiplerinin aynı olduğunu görüyoruz. Kartaltepe Anonim Şirketi de yüzde 80 ile SS Mining şirketine, yüzde 20 ile de Çalık grubuna bağlı Lidya Madenciliğe ait. Neticesinde de bir felaket gerçekleşiyor” ifadelerini kullandı.
4 FAZ DA 2021’DE DOLMUŞ
Felaketin çed raporlarına yansıyan kısmının oldukça garip olduğuna dikkat çeken Yavuzyılmaz, “Dönemin Çevre Bakanı Murat Kurum’un onayıyla yığın liç sahasının 5. ve 6. fazları inşa edilmediği halde inşa edilmiş gibi gösterilerek sahanın kapasitesi kağıt üzerinde 85.3 milyon tona çıkarılıyor. Oysa kullanılan ve kullanılması mümkün olan 4 faz var. Bu 4 fazın kapasitesi 58 milyon ton. Bu fazlar 2021 yılında da dolmuş durumda. Kısaca son iki yıldır bu liç sahasına fazla yükleme yapılmış. Ayrıca madenin denetimleri özel bir şirkete yaptırılıyor. Şirket normal denetimi düzgün yapmadığı gibi, kayma sonucunda da denetim yine aynı şirkete yaptırılıyor” şeklinde konuştu.