SÖMÜRÜ ORANI KATLANDI
ŞİRKETİN brüt kârının içindeki brüt ücret oranına sömürü oranı diyelim ve bunu önce rakamlarla, sonra ‘Türkçesiyle’ verelim.
Ford Otosan’da 2007 yılında sömürü oranı yüzde 610 idi. 2022 yılına gelindiğinde sömürü oranı yüzde 757’ye çıktı. Şimdi yeniden siyasal-sendikal bürokrasi ve patronların sözünü hatırlayalım ve 2023 yılında sömürü oranının yüzde 1271’e çıktığını söyleyelim! İşin Türkçesiyle: r Ford Otosan’da patronun bir yıllık kârı, işçilerin 12.7 yıllık ücretini ödemeye yeter.
r Ford Otosan’da bir işçi çalışma süresinin 1 saatini kendi ücreti karşılığı, 12.7 saatini ise patrona ücretsiz çalışmaktadır.
r Bir ayda 225 saat çalışan bir işçi, 225 saatin 207.3 saatini patron için karşılıksız çalışarak geçirmektedir.
Sınıflar, sınıfların katmanları, sendika ve devlet bürokrasisi, politik güçler arasındaki mücadele sürerken geriye bakmak biçimleneni görmeye yarıyor: İşte bir yılda katlanan sömürü. Banttaki her işçi katlanan oranın bir parçasıyken, bu tablo bir vahşete işaret ediyor.
EK YÜZDE 100 ZAM
Bir adım daha atalım. ‘Olmaz’ deneni olduralım. İşçi ücretlerini (ek zam ve toplu sözleşme zammına ek olarak) 2023 yılı için yüzde 100 artıralım. Bu durumda sömürü oranı yüzde 635’e gerileyecekti. 2022’de yüzde 757 olan sömürü oranı böylece, 2023’te olduğu gibi yüzde 1271 değil, 2023’deki devasa oranın yarısı kadar olacaktı. Ancak buna rağmen Ford Otosan’da 2007 yılındaki sömürü oranının dahi altına inmeyecekti.
İşçilerle boğaz boğaza çarpışan ittifak
servet artırırken, bir sınıf kaybetti. Bu yüzden bu bilanço, yalnızca geçmiş 1 yılı anlatmıyor. Geleceğe dair de önemli ipuçları veriyor. Borçlanmanın maliyeti artıyor, üretim ithalata bağımlı, modern tefeciler ‘Ne koparırsam kâr’ diyor. Sermaye ve siyasal iktidarın kesişen programı sömürüyü artırarak Türkiye işçi sınıfını ‘uluslararası pazara’ eti ve kemiğiyle pazarlıyor. Planlar daha sert bir programa işaret etse de umut verici bir bilgi daha var: Hayatı belirleyen plan ya da programlar olmuyor! Belirleyici olan sınıflar arası mücadele. Bu da işçi sınıfının tek silahı. Birlik olmamak ne getirdi, açıkça görülüyor. Ya birlik olunursa?