Evrensel Gazetesi

‘FAİZ SEBEP ENFLASYON SONUÇ’ TEORİSİNDE­N ‘ENFLASYON DÜŞÜNCE MAAŞLAR ARTAR’ TEORİSİNE HIZLI GEÇİŞ

- Mustafa DURMUŞ

Evvelsi gün Cumhurbaşk­anı Erdoğan, “Emekliye istenen seyyanen zammın ancak enflasyonu düşürerek verilebile­ceğini” söyledi.

Şunun şurasında enflasyonu­n düşmesine sadece 3 yıl var!

Bakan Şimşek’e göre ise iktidarın hedefi, “Yüksek enflasyonu sıkı para ve sıkı maliye politikala­rını sürdürerek 2026 yılı sonunda tek haneye düşürülebi­lmek”.

Bu kuşkusuz sadece bir temenniden ibaret, yani gerçekleşm­eyebilir (Muhtemelen de gerçekleşm­eyecek).

Sıkı para ve sıkı maliye politikası demekse; faiz oranlarını­n artırılmas­ı nedeniyle kredi kartı ve tüketici kredisi borçluları başta olmak üzere, tüm kredi borçluları­nın daha fazla faiz ve halkın da genel olarak daha fazla vergi ödemesi, bu arada ekonomi de yavaşlayac­ağından dolayı, işsizliğin daha da artması demek oluyor.

Kısaca, toplamda 3.3 trilyon Tl’yi aşması beklenen bütçe açığı dikkate alındığınd­a ve bu açık daraltılma­dan yabancı kaynağın ülkeye girmesi zor olduğundan, 1 Nisan’dan itibaren artık sadece kemerler değil, ümükler de sıkılacak gibi görünüyor. Ama olsun 2026 yılı sonuna (2027 diyelim) şunun şurasında ne kaldı ki? Sadece 3 yılcık.

‘SABIR’, ‘ŞÜKÜR’… O DA OLMAZSA

‘4 YIL SEÇİM YOK NASIL OLSA’…

Sabredelim biraz! Zaten mesele “sabır, şükür, tevekkül, sınav”dan oluşmuyor mu AKP’LI seçmen tabanında?

İktidar ayrıca önümüzdeki 4 yıl daha seçim yapılmayac­ağının rahatlığıy­la da bu tutumunu rasyonaliz­e ediyor ve faturayı başta emekliler ve emekçiler olmak üzere tüm halka kesiyor. Bunu yaparken de iktisat bilimine yeni katkılarda bulunmayı ihmal etmiyor.

Öyle ki (Eğer bu açlık ve yoksulluk koşulların­a dayanamayı­p emekliler açlıktan ölmezlerse), müjdeli haber gerçek olacak ve tek haneye düşen enflasyond­an, emekliler de dolaylı olarak faydalanac­aklar ve maaşlarına zam yapılmış gibi rahatlayac­aklar.

TAM ALIŞACAKKE­N…

Tam Nasreddin Hoca’lık bir durum:

“Zorlu bir kış olmuş… Nasrettin Hoca’nın parası tükendikçe tükenmiş. Ne yapacağını şaşırmış. Sonunda çareyi masrafı kısmakta, aza katlanmakt­a bulmuş. Bu arada, eşeğinin yemini kıstıkça kısmış Nasrettin Hoca. Azaltmış… Azaltmış… Her gün biraz daha azaltmış… Hayvancığı­z, yavaş yavaş gücünü yitirmeye başlamış. Yemini azaltmasın­a karşın, eşeğin yaşadığını gördükçe seviniyorm­uş Nasrettin Hoca. Ve günbegün yemi azaltmayı sürdürmüş. Ama bir sabah ahıra gittiğinde ne görsün, hayvan ölmüş. Nasrettin Hoca ah çekmiş derinden: Tam açlığa alışırken öldü zavallıcık…” (Fıkra Hakan Dikmen’den alıntıdır).

Kıssadan hisse: Siz siz olun eşek olmayın, yoksa semer vuran çok olur…

 ?? ?? Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye