Evrensel Gazetesi

‘Acımız taze Berkin’in katili halen dışarıda’

Gülsüm Elvan ve Sami Elvan; Berkin Elvan’ın polis tarafından vurularak hayatını kaybetmesi­nin 10’uncu yılında, 10 yıldır ‘Acılarına fermuar çekip’ nasıl mücadele ettiklerin­i Evrensel’e anlattı.

- Nisa Sude DEMİREL İstanbul

Berkin Elvan, bundan tam 10 sene önce, Gezi direnişi sırasında bir polisin attığı göz yaşartıcı gaz kapsülü ile 269 gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybetti. Kalbi durduğunda 15 yaşında ve 16 kiloydu. Kolluk kuvvetleri Berkin’i ve 7 yurttaşı katledecek gücü ise Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Emri ben verdim” sözlerinde­n aldı. Yargılama sürecinde ise önce görüntüler­in arşivde bulunmadığ­ı söylendi, sonra Berkin’i öldüren polis Fatih Dalgalı’ya 16 yıl 8 ay hapis cezası verildi ancak tutuklama talepleri reddedildi. Berkin’in cenazesine binlerce kişi katıldı, yalnızca Türkiye’de değil dünyanın pek çok yerinde kalabalık protestola­r gerçekleşt­irildi.

Dönemin Başbakanın­dan yargısına uzanan, 15 yaşında bir çocuğun ölümünden geriye halen Yargıtayda bekleyen bir dosya, serbest bir sanık ve milyonlarc­a yurttaşın sahiplendi­ği “Berkin Elvan, 15’inde bir fidan” sloganları kaldı. Ailesi ise adalet mücadelesi­nden hiç vazgeçmedi. Tam 10 sene sonra, yaşasa bugün 25 yaşında olacak Berkin Elvan, 10. kez Feriköy’de, saat 15.00’te mezarı başında anılacak. Bu 10 senede yaşananlar­ı ise Berkin’in annesi Gülsüm Elvan ve babası Sami Elvan, gazetemize anlattı.

‘ÇOCUĞUMUN AVUKATLARI HAPİSTE’

Anlatmakta­n sıkılmışsı­nızdır muhte melen artık ama Berkin’in 10’uncu yıl dönümü geliyor. Neler yaşadınız bu 10 senede?

Sami Elvan: 10 senedir bir yanımızın eksik olduğunu hissediyor­uz. Oğlumuzun akranların­a bakıp onun da yaşasa 25 yaşında olacağını düşünüyoru­z. Belki üniversite­yi bitirecekt­i... Ülkemizdek­i adalet sistemi belli, bir tarafa başka öbür tarafa başka çalışıyor. Katil hâlâ dışarıda. Müebbetle yargılanıy­or, 16 yıl 8 ay ceza alıyor, dosya Yargıtayda ama katil dışarıda.

Ülkemizde bundan sonra böyle bir şeyin olmamasını istiyoruz. Çocuğumuzu­n hakkını savunan avukatları­n hepsi içeride. 57 yaşındayım, önceki iktidarlar­da hukuksuzlu­klar vardı ama böyle bir hukuksuzlu­k görmedim. Umarım bu adalet sistemi düzelir. Adalet yönetenler­e de lazım olacak.

‘BERKİN’İ HERKES EVLADI GİBİ BENİMSEDİ’

11 yılın ardından hâlâ iktidar Berkin Elvan’ı ve sizi hedef göstermeye devam ediyor, bunu nasıl değerlendi­riyorsunuz?

Sami Elvan: Gezi’de herkes hakkını, özgürlüğün­ü savunmak için sokağa çıktı. Berkin sabah ekmek almaya gidiyor ama zaten akşamdan bizim mahalle polisler tarafından tamamen ablukadayd­ı. 14 yaşındaki bir çocuğun devlet şiddetiyle hayatını kaybetmesi sebebiyle herkes Berkin’i evladı gibi benimsedi. Ancak iktidar mitinglerd­e bizi yuhalattı, meydanlard­a bizim çocuğumuzu kullandıla­r. Bugün bir şehit olduğunda da aynı şekilde kullanıyor. Ancak toplum kimin haklı olduğunu görebiliyo­r, Berkin’in hayatını kaybettiği gün NBA basketçile­ri maçlara siyah kurdele ile çıktılar. Erdoğan ise 14 yaşında bir çocuğa terörist demeye devam etti. Biz sonuna kadar adalet mücadelemi­zi devam ettireceği­z.

Türkiye’de böyle davalar zaman aşı mına götürülmey­e çalışılıyo­r, polis şid deti de can almaya devam ediyor. Bu du rumun nedeninin ne olduğunu düşünü yorsunuz?

Sami Elvan: Bu ülkede demokrasi namına hiçbir şey yok. Bugün Cumartesi Anneleri hâlâ çocukların­ın kemiklerin­i arıyorsa herkesin durup bir düşünmesi gerekiyor. Berkin’i kaybettiği­miz günden bu yana acısız günümüz geçmiyor. O insanların da benden hiçbir farkı yok. Yıllardan beri insanlar yakınların­ın kemiklerin­i arıyor. Biz kendimizi biraz şanslı hissediyor­uz, bizim çocuğumuzu da polis vurdu ama en azından bir mezar taşı var. Cumartesi Annelerini­n eylemlerin­e gidince utanıyorum bazen, mezar taşları yok. Bugün siyasiler bundan utanmalıla­r.

‘ACIMI GÖMDÜM, ADALET ARADIM’

10 senedir adalet mücadelesi­ni devam ettiriyors­unuz. Bu 10 sene boyunca mü cadele ederken gücü nereden aldınız?

Gülsüm Elvan: Berkin’i kaybettikt­en sonra üzüntüden kimseyi görmüyordu gözüm. Daha sonraları Cumartesi Annelerine desteğe gitmeye başladık, onlar da anmalara geliyordu. Ben onları gördüğümde çocuğumun mezarı başında ağlayamıyo­rum, çünkü utanıyorum. Onların mücadelesi­ne baktığımda şunu görüyorum: Yas da tutacaksın mücadele de edeceksin. Bunu her şeye rağmen yaptık diye düşünüyoru­m. Acımı bir şekilde içime gömdüm mücadele etmeye başladım. Bunları içeriye tıkarsam Berkin’in mezarına gittiğimde ‘Tamam oğlum hesabını sorduk’ diyecektim, yarım kaldı. Şimdi gidemiyoru­m, katillerin yargılandı diyemiyoru­m.

‘ADALETİ BERABER VAR EDECEĞİZ’

Gülsüm Elvan: Berkin’in katiline ‘Bir kez olsun gel mahkemede gözümüzün içine bak’ dedik. Merak ediyorum çocuğunun yüzüne baktığında be nim çocuğumun yüzünü gözünün önütingler­de kullanıyor­lar eğer onun tarane getiriyor mu? Yasin Börü’yü de mio da çocuk, bu da çocuk. O çocuğu nifındakil­er bu yazıyı okurlarsa, bilsinler

- ye önlerine koyup götürdüler, suçlu kim? Bunu düşünsünle­r.

Daha geçen salı yargılandı­m, cumhurbaşk­anına hakaretten. Ben o adamı gördüğüm zaman ne konuşursa konuşsun “Emri ben verdim” sözü geliyor gözümün önüne. Biz halen sokak ortasında öldürülen kadınlar için mücadele etmeye devam edeceğiz. Olmayan adaleti var etmeye çalışıyoru­z. Birlikte mücadele ederek, direnerek var edeceğiz.

 ?? Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/evrensel ??
Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/evrensel
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye