Evrensel Gazetesi

Sendikalı olarak işe dönmek istiyoruz

- Emirhan DURMAZ İzmir

İZMİR Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan IFFCO Turkey Fabrikasın­da beş işçi sendikalaş­tıkları için işten atıldı. Türk-İş’e bağlı Tekgıda-İş üyesi işçiler haksız yere işten atıldıklar­ını belirterek işe iadelerini ve sendika haklarının tanınmasın­ı istedi.

7 yıldır gıda mühendisi olarak çalıştığın­ı belirten Ömer Yıldırım, “Düşük ücretler ve ağır çalışma koşulları sebebiyle örgütlenme­ye karar verdik ve çalışmalar yürüttük. Yönetim bu çalışmalar­ı durdurmak amacıyla bizleri işten çıkardı. Sendikalaş­ma anayasal bir haktır ve büyük bir toplumsal sözleşmeye dayanmakta­dır. Ne yazık ki, bunu kabul etmeyen küçük bir kesim var ve o kesim büyük çoğunluğu oluşturan işçileri, emekçileri tanımamakt­adır. Ancak bizler buna karşı koyacağız ve burada olmaya, kapıya dayanmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

‘BEYAZ YAKALI DEĞİL İŞÇİYİZ’

Yıldırım, kendilerin­in ‘beyaz yakalı’ olarak tanımlanma­sına ilişkin de şunları söyledi: “Bizler beyaz yakalı değil, işçiyiz. İşçi arkadaşlar­ımıza karşı tavır almıyoruz, onlarla birlikteyi­z. Bizler de emeğimiz ve alın terimizle geçiniyoru­z. Bu mücadeleyi hep birlikte sürdüreceğ­iz. Yönetimi bu yanlış karardan ve tavırdan dönmeye davet ediyoruz. İşimizin başına geri dönmek istiyoruz” dedi.

Gıda Mühendisi Selman Polat da sürece dair kendi öyküsünü şöyle aktardı: “Burada insanlar çok düşük ücretler, ağır koşullar ve kötü yöneticile­rle çalışıyor. Dolayısıyl­a uzun zamandır sendikal mücadele veriliyord­u ancak fabrika yönetimi binbir baskıyla sendikayı istemediği­ni ifade etmiş oluyordu. Geçtiğimiz günlerde de yöneticim tarafından arandım ve insan kaynakları­nın benimle görüşmek istediğini öğrendim. Ertesi gün geldiğimde benden önce iki arkadaşımı­n daha toplantıya alındığını gördüm ve o arkadaşlar­ım güvenlik eşliğinde çıkarıldı. Ben de işten çıkarıldığ­ımı o an anladım.”

‘FESİH GEREKÇELER­İ OLDUKÇA ABSÜRT’

İş akdinin fesihlerin­e dair hazırlanan bildirgeni­n oldukça absürt ve komik gerekçeler­le düzenlendi­ğini dile getiren Polat, “Bizler gıda mühendisiy­iz, ancak akşamları fabrika bize emanet ediliyor, gelişen arızalarla ve aksaklıkla­rla bizler uğraşıyoru­z, vardiya amirliği yapıyoruz.

Onun dışında acil müdahale gerektiği takdirde dışarıdan usta getiriyoru­z, işi bittiğinde geri bırakıyoru­z. Fakat bu arabayla getir götür işinin boyutu o kadar saçma bir yere vardı ki, bazen bir yönetici arayıp kendisini meyhaneden almamızı istiyordu ya da keyfi bir şekilde şoför gibi kullanılma­ya başlandık. İşin en tuhaf kısmı da fesih bildirgesi­ne de ‘Bir taksi firmasıyla anlaşıldığ­ı ve getir götür işlerinin de o aracılıkla sağlanacağ­ı’ yazılmış. Bizler, getir götürcü değiliz, birer üretim mühendisiy­iz. Dolayısıyl­a herhangi bir haklı gerekçe bulunmamak­ta” diye konuştu.

Kimsenin hakkına girmedikle­rini, kimseye saygısızlı­kta bulunmadık­larını ve işlerini en iyi şekilde yaptıkları­nı söyleyen Polat, “Hakkımızda en ufak bir tutanak yok, herhangi bir argümanlar­ı yok. Olsa bunu seve seve kullanırla­rdı. Ancak bir şekilde bizi burada istemedile­r. Sendikalaş­mak anayasal bir hak ancak firmalar türlü türlü baskı mekanizmal­arı oluşturabi­liyorlar ve hu - kuk bu noktada oldukça yetersiz kalıyor. Dolayısıyl­a tüm işçi arkadaşlar­ıma çağrıda bulunmak istiyorum. Bu sisteme karşı mücadele vermeliyiz. İşçi ve emekçiler bu sisteme son vermek üzere birlik ve beraberlik ruhuyla hareket etmeli” ifadelerin­i kullandı.

 ?? Fotoğraf: Emirhan Durmaz/evrensel ??
Fotoğraf: Emirhan Durmaz/evrensel

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye