Evrensel Gazetesi

İMAMOĞLU: EN BÜYÜK PROBLEM YOKSULLUK

-

YOLDAKI bu ara zamanı verimli değerlendi­rmek adına biraz ‘çabuk çabuk’ olacak söyleşimiz için hemen ilk soruyla başlıyoruz:

İstanbul’u bir dönem yönettiniz. Geriye baktı ğınızda, “Şunları yapmak istiyordum ama şu nedenle yapamadım” dediğiniz şeyler var mı?

Büyük bir şehri yönetiyoru­z ve bunun cevabı oldukça fazla olabilir. Çünkü, 100 kreş açtık, niçin 50 tane daha yetiştirem­edik diyebiliri­m. En basitinden. Ama belirli imza gecikmeler­i vs. gerçekten bu Sefaköy-beylikdüzü metro hattında biz en az 8-10 ay önce temel atabilirdi­k, ama sadece bir imzayı bekliyor olmak... Bu bir istatistik imzası, ne bir kefillik, ne başka bir şey.

Bu merkezden mi kaynaklanı­yor?

Evet, Cumhurbaşk­anlığının yatırım onayının olmaması benim canımı çok sıkıyor. Bir kişi bir imzasıyla 3.5 milyon İstanbullu­ya ihanet ediyor. Daha önce 16 milyon İstanbullu­ya ihanet ettiğini söylediği sürece devam ediyor. Bence çok acı. Üzüldüğüm işlerden birisi o. Ama elbette daha fazlasını yapabilird­im diye hayıflandı­ğım şeyler var.

Bugün Esenyurt’taki konuşmanız­da Murat Kurum’a eleştirile­rinizi dile getirirken Erdoğan’ı da eleştirdin­iz. Buna daha önce de tanıklık ettik. Bu, aslında Erdoğan ile yarıştığın­ıza dair bir duygudan mı kaynaklanı­yor?

Yani şöyle, Sayın Cumhurbaşk­anının belki seçim dönemine girdiğimiz­den bu yana sanırım en az 20 kez bana dönük sözleri olmuştur. İncitici, tabiri caizse dalga geçen ifadeleri olmuştur. Ben aslında bana gönderme yaptığı cümlelerin­e cevap veriyorum. Yoksa ben Sayın Cumhurbaşk­anına laf yetiştirmi­yorum. Öyle bir derdim de yok. Ha, İstanbul’da bir aday var mı ya da aday atanmış bir aday mı, ya da dersini çalışmamış bir ithal aday mı zaten takdirini milletimiz görüyordur. Bu manada ben düşüncemi zaten dile getiriyoru­m ama milletimiz­in de benimle aynı takdiri kullanacağ­ına inanıyorum büyük çoğunlukla.

Geçtiğimiz günlerde Deva Partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı da, Akp’nin İstanbul’u sandıkta alamaması halinde Erdo ğan’ın sizi dava ile sıkıştırma yoluna gideceğini söyledi. Böyle bir risk görüyor musunuz?

Benim dava meselem başkaların­ın gündemine oturmamalı. Bunu daha önce başka adaylar da ifade etmişti. Bundan ne umuyorlar bilmiyorum.

Gerçi hukuki bağlamda eleştirere­k dile getiri yorlar.

Aklıma bile gelmiyor açıkçası dava. Bu seçimi kazandıkta­n sonra da ortada dava mava kalmaz. Başka bir Türkiye olur. Çünkü İstanbul’da yerel seçimde güçlenen bir muhalif iktidar, bugünkü baskıcı ve işleri geciktiren, partizanlı­k yapan hükümetin bence kendisine çekidüzen vermesine vesile olacaktır. Neticede onların da önlerinde bir genel seçim var. Artık bütün yaptıkları ihmalleri, kötülükler­i bir kenara koyup, bence olabildiği­nce iyileşme ve genel seçime hazırlık dönemi başlayacak­tır. Ben öyle bakıyorum sürece. Biz kazandıkta­n sonra, ki kazanacağı­z, büyük bir farkla kazanacağı­mıza inanıyorum, o zaman inşallah bu tür hukuksuz davalar da yavaş yavaş mesnetsiz olmaya başlar.

Önceki yerel seçim dönemi ile bu dönemi kı yasladığın­ızda, sahaya ve genel havaya ilişkin ne görüyorsun­uz?

Ben yüksek bir toplumsal sempati görüyorum. Güçlü bir ittifak görüyorum sahada. Öyle 6-7 parti değil yani, hani, çok güçlü ittifak görüyorum. Çok pozitif bir hava görüyorum. Eleştirip önerisini söyleyen insanlarda da bize, bizim yönetimimi­zden memnuniyet görüyorum. Çünkü eleştiriyo­rlar, önerilerin­i sunuyorlar, talep ediyorlar. Daha önce çok kopuk, sistemin vatandaşla iç içe olmadığı bir nitelik vardı İstanbul Büyükşehir Belediyesi­nde. Şu andaki gibi demokratik usüllerle bir belediye başkanı ile İstanbullu­ların yüz yüze geldiğini düşünmüyor­um. İstatistik­ler de var, geçmiş hafızada da bu var. Ben en az bir ilçeye 20-25 kez gitmişim. Ne kadar çok çalıştığım­ızın bugün sahada karşılığın­ı görmek insanların pozitif yaklaşımın­ı görmek, hem de çok yüksek oranda görmek memnuniyet verici.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) gelir ve yaşam koşulları araştırmas­ı 2023 yılı sonuç ları, gelir dağılımınd­aki adaletsizl­iğin ve buna bağlı yoksulluğu­n daha da derinleşti­ğini teyit etti. Elbette ekonomi, merkezi iktidar ve sisteme dair bir sorun ama siz, Türkiye’nin en fazla nüfusa sahip kentini yöneten Belediye Başkanı olarak, eğer kazanırsan­ız kent yoksulları­nın hayatların­ı kolaylaştı­rmak için neler yapmayı düşünüyors­unuz?

Şu an en büyük problem kent yoksulluğu. Sosyal yardım, sosyal destek bütçesinin neredeyse altı kata yakın çıktığı dönemler olması tesadüf değil. İhtiyaca dönük artırmak zorunda kalıyoruz. Bu tabii büyük bir sorun, büyük bir konu İstanbul açısından. Tabii sadece İstanbul’un değil, bütün Türkiye’nin sorunu. Emekliler, öğrenciler, çocuklar, genç anneler, birçok toplum katmanı büyük sorunlar içerisinde. Biz buna dair çok ciddi bir sosyal yardım, sosyal destek hazırlığı yaptık önümüzdeki beş yıl için. Çok aşaması var bunun. Direkt düzenli hane desteğinde artıştan tutun, yeni evlenecek çiftlere ya da işte bir sahada insanların kentsel dönüşüm sürecinde bize duyduğu ihtiyaçta kira desteğinde­n tutun, gücü olmayan dar gelirli ailelerin ya da dar gelirli emeklileri­n kentsel dönüşüm bütçelerin­in yüzde 65’ini karşılamay­a varıncaya kadar çok yönlü destek paketimiz var. Bence bizim önümüzdeki beş yıl en çok zaman harcayacağ­ımız, en çok kaynak harcayacağ­ımız mesele kent yoksulluğu. Buna da hazırız.

Erdoğan, 1994 yerel seçimleri sonucunda İs tanbul Büyükşehir Belediye başkanı oldu ve onu yıllar sonra bugünkü koltuğunda gördük. Sizin, bu seçimi de kazanmanız halinde gelece ğin favori cumhurbaşk­anı adayı olacağınız­a da ir yorumlara ne diyorsunuz?

Çok coşkulu, icracı bir beş yıl yaşadım. Ve önümüzdeki beş yıl içinde çok coşkulu İstanbul hayallerim var. Buna hazırlık içerisinde­yiz. Şunu söyleyeyim. Ben ‘Allah bilir’ diye bir cevap verdim. 2019 seçiminden sonra. 3 yıl boyunca neredeyse ne zaman cumhurbaşk­anı oluyorum diye her akşam televizyon­larda konuşuldu. Sonra ne yazık ki genel seçimi kaybettik, partimle ilgili bir değişim sürecinin olması gerektiğin­i ifade ettim. Her gün, Ekrem İmamoğlu ne zaman genel başkan oluyor diye yayın yaptılar. İkisi de olmadı. Günün sonunda ben şu anda çok odaklı bir biçimde İstanbul’a çalışıyoru­m. Hayallerim var. Sonrası artık toplumun kanaati, insanların sağlığı, başta benim sağlığım, yaşamın uzunluğu belirler. Ben hiçbir zaman kariyer planı yapmadım. Şu anda Türkiye’nin İstanbul’u kazanmaya, İstanbul’da iyi işler başarmaya çok ihtiyacı var.

“Cumhurbaşk­anı oluyor, genel başkan oluyor diye her akşam konuşuldu. İkisi de olmadı. Şu anda çok odaklı bir biçimde İstanbul’a çalışıyoru­m. Sonrası artık toplumun kanaati.”

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye