HİZMETSİZ BIRAKMA TEHDİDİ KARŞILIK BULMADI
AKP başlarda 31 Mart stratejisinin odağına geride kalan seçimlerde olduğu gibi “büyük şahlanış” ya da LGBTİ kar şıtlığı gibi çalışan kültürel kutuplaşma ları değil, belediye hizmetlerini koymuş göründü. Çok geçmeden bu hizmetlerin, kendi adaylarının seçilmesi halinde alı nabileceği söylendi ve 2019’da “Binali mi diyeceksiniz, Sisi mi” çağrısı, bugün özellikle İstanbul’da “Kurum’u seçerse niz Gazze kazanır”a dönüştü. Bu “kam panya güncellenmesini” ne sağladı?
Son iki haftaya girerken kutuplaştırma enstrümanı, tehdit dili genişletilip, kuv vetlendirilecek mi?
Başlangıçta kutuplaşmadan ziyade hizmet vadeden bir kampanya stratejisi benimsemesi, büyük ihtimalle bilhassa önem verdiği büyük kentlerde kutuplaş tırma stratejisiyle kazanabileceği deste ğin zaten sınırına gelmesi ve muhalefet kanadında böyle kutuplaştırıcı bir söylemi geçerli kılacak işbirliğinin, ittifakın bu se çimde olmamasından. Hizmet vadeden kampanya stratejisinin işlememesinin ise kanımca iki nedeni var. Birincisi, Akp’nin fonksiyonel, sorun çözen, yaşam kalitesi ni iyileştiren bir hizmet anlayışı yok. Hiz metten anladığı deyim yerindeyse, “alın size hizmet” dediği şeylerin hizmet olarak kabul edilmesi. İkincisi, sizin sorunuzun da ima ettiği gibi “buralarda bir hizmet yapılacaksa, onu ancak biz yaparız” iddi asında olması ve daha da önemlisi bu id diasını demokratik terbiyeye sığmayacak şekilde, halkın kendisine hizmet edecek leri serbestçe seçmesinden rahatsız ol duğunu, hatta hazmedemediğini göstere rek sürdürmesi. 2019’da İstanbul seçimi nin iptali, kayyum atamaları, belediyelerin yetkilerine azaltıcı, değilse engelleyici müdahaleler bunun göstergeleri. Ancak Ankara ve İstanbul başta olmak üzere, muhalefetin yönettiği belediyeler, bu şartlar altında kayda değer ve nitelikli hizmetler üretti.
Bu da “yönetemezler” söylemine ba rikat mı kurmuş oldu?
Evet, muhalefet belediyeleri daha ön ce yapılan yanlışları düzeltti, eksiklikleri giderdi, altyapı sorunlarına el attı ve Akp’nin Kanal İstanbul gibi suiistimalci denilebilecek hizmet anlayışının geçerlilik kazanmasına engel oldu. Dolayısıyla bü tün engellemelere rağmen o “üç koyunu güdemezler” küçümsemesini yanlışlayan bir performans gösterdi. Bu da bahsetti ğiniz hizmet vaadinin, daha doğrusu hiz metsiz bırakma tehdidinin o kadar işle mediğini gösteriyor anlaşılan.
Son iki haftaya girerken Erdoğan, bakanlar, tüm AKP kadrosu sahaya inecektir, özellikle İstanbul’da. Sanıyo rum şu anda bolca kaynak aktarılan geniş bir anket, halka ilişkiler, siyasi iletişim kadrosu, bilhassa Erdoğan’ın İstanbul’da sahaya indiğinde ne söyle yeceğine, hangi mesajları vereceğine dair bir mutfak çalışması yapıyordur.