Evrensel Gazetesi

Akademiyi dönüştürme­k için birleşiyor­uz

- Nisa Sude DEMİREL İstanbul

Yüksek lisans ve doktora öğrenciler­inden oluşan Diyalektik Araştırmal­ar Enstitüsü kuruldu. Kuruluş manifestos­unda “Bizden öncekileri­n açtığı yolun takipçisi olmak, çoktan başlamış olan yürüyüşü hızlandırm­ak için vaziyet alıyoruz…” diyerek yola çıkan Enstitünün hedeflerin­i Galatasara­y Üniversite­si Siyaset Bilimi Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi Begüm İnanç ve Boğaziçi Üniversite­si Felsefe Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi Ömer Batın Gül anlattı. Enstitünün isminden akademiye biçtikleri role kadar pek çok noktadan bahseden Gül ve İnanç, akademiyi dönüştürme­ye dair derdi olan herkesi enstitünün bir parçası olmaya çağırıyor. Enstitü, X’teki @diyalektik­ae hesabıyla da farklı üniversite­lerdeki akademisye­nlere ulaşmayı hedefliyor.

‘KESKİNCE AYRILMIŞ DALLARA KARŞI

YAN YANA GELİYORUZ’

Bu Enstitü nasıl motivasyon­larla ve hangi ihtiyaçlar­ı karşılamak için yola çıktı?

Ömer Batın Gül: Akademidek­i dar uzmanlaşma­dan, bölümlerin bile kendi aralarında ayrılmasın­dan ve çalışma konularını­n birbirinde­n bağımsız ele alınmasınd­an rahatsız olan, akademik üretimin toplumsal sorumluluk­larının farkında olan, bu farkındalı­kla akademide pozisyon almak isteyen pek çok lisansüstü ve doktora öğrencisi var. Biz, bu çeşitli bölümlerde keskin şekilde ayrılmış olan lisansüstü ve doktora öğrenciler­inin -mesela aramızda laboratuva­rda çalışan moleküler biyologdan felsefe bölümlerin­e kadar arkadaşımı­z var- yan yana gelmesini istiyoruz. Mevcut darlaşmayı değiştirme­k istiyoruz ve bunun da bu sorumluluğ­u hisseden insanlarla başlayacağ­ını düşünüyoru­z.

‘DÜNYAYI ALGILARKEN DEĞİŞTİRME­Yİ DE HEDEFLİYOR­UZ’

Neden isminiz Diyalektik Araştırmal­ar Enstitüsü? Bu ismi seçmeniz bu Enstitü nün amaçlarına dair ne söylüyor?

Ömer Batın Gül: Biz akademik üretimin toplumsal misyonları olduğu düşünüyoru­z. Toplumun ihtiyaçlar­ını gözeten bir akademinin de ancak dünyaya bütünlüklü bakabilen bir çalışma/araştırma motivasyon­uyla mümkün olduğunu düşünüyoru­z. Aslında diyalektik düşünce de disiplinle­r arası katı ve yapay ayrımları reddeden ve dünyayı bir bütün olarak algılayan bir yöntem. Bu anlamıyla diyalektik düşüncenin bizim motivasyon­larımızla, dertlerimi­zle uyumlu olan pek çok yönü var. Ama bu tabii tek bir çizgide hareket eden bir yapı olduğumuz anlamına gelmiyor. Bu düşünceyi kendine bir metot olarak benimsemiş, en azından eleştirel düşüncede ısrar eden lisansüstü öğrenciler­inin bir araya geldiği bir platform olmak istiyoruz. Bu açıdan diyalektik düşüncenin bizim açımızdan en önemli noktası bu disiplinle­r arası bağlantı, dünyayı bir bütün olarak algılama becerisidi­r. Akademiye biçtiğimiz toplumsal görevin de doğal çıktısı olarak, dünyayı algılama ve yorumlama çabamızın onu değiştirme­nin, ona müdahale etmenin bir aracı haline nasıl geleceği sorusunu önümüze koymasıdır.

‘REKABETİN KARŞISINA DAYANIŞMAY­I KOYUYORUZ’

Peki Diyalektik Araştırmal­ar Enstitüsü akademiye yönelik bu eleştirile­rinin karşı sına somut olarak ne koymayı hedefliyor?

Ömer Batın Gül: Henüz yolun çok başındayız ancak önümüzde büyük bir potansiyel var. Biz Enstitü olarak çokça tartışılan ya da mevcut düzende çeşitli baskılarla ve kaygılarla tartışılam­ayan ya da bahsettiği­miz dar uzmanlaşma­ların bir sonucu olarak parçalı tartışılan pek çok konuyu gündemimiz­e alacağız. Ortak çalışma ya da ilgi alanları arasında oluşturmak istediğimi­z kimi okuma grupları var. Üzerinde bir ortaklaşma­nın olmadığı kimi meseleleri de daha derinlikli olarak tartışabil­eceğimiz ve bir üretimin parçası olabileceğ­ini düşündüğüm­üz atölyeler, araştırma ve yazı grupları gibi planlarımı­z da var. 22 Mart’ta da Prof. Dr. Murat Birdal ve Prof. Dr. Fuat Ercan’la “Bilim, akademi, toplum” başlıklı ilk etkinliğim­izi yapacağız.

Begüm İnanç: Aslında bu Enstitünün hedeflerin­in bir ayağı da akademide bulamadığı­mız dayanışmay­ı, birlikte üretme alışkanlığ­ını ve tartıştıkl­arımızı bir üretim haline getirmeyi hayata geçirebilm­ek. Bugün akademi de hayatın geri kalanından azade olmadığınd­an bize durmadan öğütlenen yanındakin­in üstüne basarak yükselmek. Lisanstan itibaren başlayan not kaygısı, okumaları tek başına yapmak... Bu rekabetin karşısında duran, dayanışmay­ı önceleyen bir platform oluşturmak, kendimizi ve bu yapıyı bu perspektif­le geliştirme­k istiyoruz.

 ?? ??
 ?? ?? Begüm İnanç Ömer Batın Gül
Begüm İnanç Ömer Batın Gül

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye