Evrensel Gazetesi

Papara baskını ve marka değeri

- M. Fabian SÖZMEN sozmen@evrensel.net

Kendini Katar’ın bein Sports’una ıkına sıkına 182 milyon dolara pazarlayab­ilen Süper Lig’in “marka değeri”nin pazar gecesi gubidik isimli stadyumlar­ımızdan Papara Park’ta zarar gördüğünü düşünenler var. Hani dünyanın herhangi bir yerinde 50. dakikadan sonra oynanmamas­ı gereken Trabzonspo­r-fenerbahçe maçının ardından galibiyeti kutlayan sarı-lacivertli futbolcula­ra saldırıldı, saha savaş meydanına döndü ya… Hani “Tüm dünyaya rezil olduk” ya haber BBC’YE, ESPN’YE, Marca’ya, Kicker’e düştükçe…

Her türlü aksiliğe idmanlı ve dirençli marka değerimizi­n idaresinde­n sorumlu Mehmet “Yetheer” Büyükekşi kara kara düşünüyor olmalı… Belki de Ankara’dan malum büyüğünün yaverlerin­den biri telefon açacak, “Ya bu hakem 3 ay önce bizim Faruk’tan dayak yemedi mi, niye ligin en gergin maçlarına bu adamı atayıp duruyorsun­uz?” diye soracak korkusuyla tir tir titriyordu­r.

Valla ben Katar’dan da, Beştepe’den de “aferin” almış olabileceğ­ini düşünüyoru­m. Ali Koç hafta içi yaptığı 6743. Galatasara­y gündemli basın toplantısı­nda Dursun Özbek’in “TFF Başkanı bizi birbirimiz­e düşürüp izliyor” sözlerini aktarmıştı hatırlarsa­nız. Bence Büyükekşi ne yapıyorsa Türk futbolunun marka değeri için yapıyor. Çünkü takım geriye düşünce sahanın yabancı madde yağmuruna tutulduğu, sakatlanan kalecinin tribünden atılanlarl­a yüzünden yaralandığ­ı, çimenlerin meşalelerl­e yandığı, kazananın sahada galibiyet kutlamasın­ın dahi “tahrik” olarak nitelendiğ­i bu “futbol delisi” cennette (Pardon cehennem, stadına cennet deyince tetiklenen muhabirler­imiz var malum) reytingimi­z sadece kavgaya bağlı.

Ee her malın değerini belirleyen, onu ayrıksı kılan bir özelliği vardır. Bizimki de bu: “Kavga, polemik, basitlik, skandal…” Kimse Kurtlar Vadisi’nin başına “Bugün de biraz huzur dolayım” diye oturmuyor. “Türk işi” marka değeri

nin akıbeti için esas kavga Fenerbahçe-galatasara­y arasında olmalı ama yan düşmanlıkl­ar da önemli. Her hafta aksiyon yoksa, şiddeti dışında pek de öne çıkan bir niteliği olmayan bu malı kim ne yapsın! 182 milyon dolar bu boru değil, sadece uyduruk penaltılar­la çark dönmez… Gerçi eskiden ederi 500 milyon dolardı ama uluslarara­sı siyasi konjonktür, halkın alım gücü, Tl’nin değeri farklıydı. Şimdi her hafta bir gladyatör tur atmazsa kimsenin Selçukspor­ts’tan bein’e terfi etmeyeceği dönemdeyiz.

O yüzden iyisi mi, ortalık gerilirken iyice kışkırtalı­m… Ergenden hallice fanatik kulüp başkanları­nı gazlayalım… “Yol arkadaşı” kulüp başkanının maç sonu dövdüğü hakemi de bu travmadan 3 ay sonra, faili meçhul otobüs saldırısın­ın dahi hatırlarda olduğu, ligin bu en kritik maçında görevlendi­r(t)elim. (Yapay zekaya tabii) O da maçı durduracak cesareti gösteremes­in.

Geçen hafta bahsettiği­m o kulüp başkanları­nı geçtim ama Mehmet Büyükekşi bunca skandala rağmen görevine devam ederse bu, bazılarına komplo teorisi gibi gelmesi muhtemel düşüncemde­n iyice emin olacağım: Türk futbolunun marka değeri, Türk siyasetini­n “istikrarı” için işler gayet tıkırında. en büyük problemi temel oyun kurma felsefesin­de yatı yor. Sıkıştıkça ileriye uzun oynamak ve ribauntlar­ı topla yarak rakip sahaya yerleşmek zayıf organizasy­ona sahip takımlara karşı sırıtmıyor ama Kasımpaşa bu alanda, pu an cetvelinde önünde bulunan Beşiktaş’tan da Trab zonspor’dan da ileride. Bu formülün Alanyaspor deplas manında da Galatasara­y’ı epey zorlayacağ­ı ortada. Gala tasaray için bardağın dolu tarafında ise Okan Buruk’un Hakim Ziyech ve Wilfried Zaha başta olmak üzere takı ma adapte olamayan “yanlış transferle­r”den de bir şekil de verim alabileceğ­ini göstermesi var. Bu köşede Gs’ye dair sürekli vurguladığ­ım şey buydu, kalan 8 haftada iş ler yolunda gitmediğin­de bu katkı kritik olacak.

Trabzonspo­r-fenerbahçe maçına gelince… İsmail Kartal futbolunun da handikabı Galatasara­y’la benzer ama Trabzonspo­r, kötü organizasy­onu ve rastgele per soneliyle ne önde basabildi ne de rakibini hataya zorla yabildi. Fenerbahçe oyunu tamamen kontrol etti ve 1-0 öne geçtikten sonra kendi inisiyatif­iyle, gücünü ekonomik kullanmak için geri çekildi. PET şişe yağmuruyla başlayan 2. yarının başında maçın ertelenmes­i gerekirdi. Fenerbahçe­li oyuncula rın sürekli fiziksel tehdit altında olduğu bu ab sürt bölümde Trabzonspo­r geri döndü ama 2 takım arasındaki kalite farkı, Fenerbahçe’nin golü düşünerek oynadığı her sekansta kendini gösterdi. Nitekim tarihi bir nöbetçi golcü per formansı sergileyen Batshuayi bir kez daha takımını yarışta tutan golü attı.

 ?? Fotoğraf: DHA ??
Fotoğraf: DHA
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye