KENTSEL DÖNÜŞÜM HALKIN MALINA KONMAYA DÖNÜŞTÜ
İKTİDARIN kentsel dönüşüm politikasının pratikteki yansıması ise emekçileri evlerinden sürgün edip, oraları ranta açmak üzerine kurulu. İstanbul’un emekçi mahallelerinde kentsel dönüşüm adı altında emekçinin malına konuldu. Kentsel dönüşüm özel şirketler tarafından yapıldı. Kentsel dönüşüm yapılacak alanın yarısına yakın metrekareye denk düşen alanı şirket alırken üzerine bir de halk borçlandırıldı. Emekçilerin ödeyemeyeceği bu borçlara da yılda iki kere memur maaşına oranla zam geliyor. Emekçi evini teslim aldığında zaten ödeyemeyeceği bir borcun altına girmiş olmasının yanı sıra konutun aidatını bile ödeyebilecek maaş alamıyor. Böylece yapılan evi satıp, yine depreme dayanıksız, güvencesiz mahallelere taşınıyor
YA ANADOLUYA YA KENTİN DIŞINA GÖÇ
İstanbul açısından bu durumun gözle görülür örnekleri birçok kez tekrarlandı. Tozkoparan 21 Nisan 2020’de Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle bir anda afet bölgesi ilan edildi. Dava süreci devam ederken önce evlere ‘Boşaltın’ tebligatları gönderildi, ardından mahalle polis ablukasına alın - dı, elektrik, su ve doğal gazları kesildi. Bu süre zarfında halk birçok kez polis müdahalesine maruz kaldı. Okmeydanı’ya bağlı Fetihtepe Mahallesi’nde ise AKP’LI Beyoğlu Belediyesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı birlikte yürütülen kentsel dönüşüm projesi için polis eşliğinde mahalleye gelen ekipler, önce evlerin doğal gaz, elektrik ve su altyapılarını kesti. Mahalleli aylarca böyle yaşadı. Evlere koçbaşlarıyla girildi, itiraz eden, eylem yapan halk, çocuklar bile gözaltına alındı. Süreç içerisinde ya da mücadelenin sönümlenmesiyle birlikte bazı mahalleliler Anadolu’ya geri göç etti. Üstelik Fetihtepe için henüz proje bile tamamlanmış değildi. Mahalle halkının aklına kazınan ise Cumhurbaşkanının oğlu Bilal Erdoğan ve Akp’nin Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Haydar Ali Yıldız’ın konuşması oldu. Yıldız, Bilal Erdoğan’a, “Bir-iki yer bina olarak aldık mı yeter bize” demişti.