Akp’nin ‘kalesini’ yoksulluk sallıyor
Tarihi yarımada sınırlarını kapsayan Fatih’te, geçim derdi öne çıkıyor. Akp’nin ‘kalesi’ olarak bilinen ilçede bu seçimde seçmen tercihinin değişme ihtimali var.
Fatih İstanbul’da seçimin kritik olduğu ve sonucu merakla beklenen ilçelerin başında geliyor. 57 mahallesi bulunan ilçenin nüfusu Türkiye İstatistik Kurumunun açıkladığı 2023 yılı şubat ayı verilerine göre 368 bin 227. İstanbul’da tarihi yarımadanın tamamını sınırları içine alan ilçenin seçmen sayısı 264 bin 732.
Seçimleri konuşmak için ilk durağımız Karagümrük. Fevzi Paşa Caddesi üzerinden mahallenin içine doğru yol alıyoruz. Berber dükkanında üç kişi var. Saadet
Partili olduğunu söyleyen Osman
Tez, belediye kaynaklarının halkın yararına kullanılmadığını düşünüyor. İsrafın önüne geçilmesini isteyen Tez, iktidarın engellemelerine rağmen İbb’nin çalışma yapabildiğini düşünüyor. Ekonomideki kötü gidişatı işaret ederek iktidarın ekonomi politikalarını eleştiriyor. Fatih Belediyesinin zabıtalar üzerinden denetimlerini artırmasını istiyor, nedeni marketlerdeki farklı fiyatlar…
‘AKP’Lİ KARARSIZLAR SONUCU BELİRLEYECEK’
İktidarın Filistin politikasını da eleştiren Tez, İsrail’le ticaret yapılmasına ve İsrail’in saldırılarının başladığı tarihten itibaren mal yüklü gemilerin gönderilmesine tepki gösteriyor. Fatih’te seçim sonuçlarını AKP içindeki kararsızların belirleyeceğini söylüyor. Yeniden Refah Partisine ise Necmettin Erbakan’ın oğlu olması nedeniyle saygı duyduğunu anlatıyor. Berber olan Beşir Çakmak ise sokak üzerinde kurulan semt pazarında yeterli denetimin yapılmaması nedeniyle ilçe belediyesini eleştiriyor. Sohbet sürerken 80 yaşına merdiven dayamış, sakalları beyazlamış, elinde bastonuyla bir amca içeri giriyor. Erdoğan, Necmettin Erbakan ile yollarını ayırdığı zaman Erdoğan ile hareket etmiş. Son birkaç dönemdir artık Erdoğan’la hareket etmiyor. Milli Görüşçü. Çok konuşmak istemiyor. Birkaç seçimdir oy kullanmıyor. Bu seçimde de oy kullanmayacağını söylüyor.
‘ARTIK UMUDUM KALMADI’
Tütün ürünleri satan küçük bir dükkana giriyoruz. 35 yaşında Aziz Turuncu arkadaşının dükkanına harçlığını çıkartmak için bakıyor. Bilgisayar programcılığı mezunu ve bilişim ile ilgili sertifikaları olmasına karşın yaptığı iş başvurularından sonuç alamamış. İŞKUR mesleğine uygun işleri önermezken hem İBB hem de Fatih Belediyesine yaptığı başvurulardan da ret gelmiş. Turuncu, mahallede kendi durumunda olan gençlerin sayısında büyük artış olduğunu belirtiyor ve “Artık umudum kalmadı” diyor.
Cep telefonu satan başka bir dükkana giriyoruz. Yusuf Doğan, Fatih Belediyesinin çalışmalarını yeterli bulmakla birlikte yaşanan yolsuzluklarında payının olduğunu düşünüyor. Sokakta gördükleri olumsuzluğu sosyal medyada paylaşır paylaşmaz Fatih Belediyesinin hemen ilgilendiğini söylüyor. İBB’DE ise İmamoğlu’nun şansını iyi kullanmadığını düşünüyor. Ulaşım konusunda İmamoğlu’nu eleştiren Doğan, bu kez Akp’nin adayından yana tercih yapacağını söylüyor.
HEP AYNI SORU: NE OLACAK BU ÜLKENİN HALİ?
Bu kez bir gazete bayisiyle konuşuyoruz. Yanında arkadaşı var. Gazete bayisi “Hayırlısı neyse o olsun” diyor. İktidarı hayat pahalılığı üzerinden eleştiriyor. Yanındaki arkadaşının emekli olduğunu hatırlatıp, daha önce AKP’LI olduğunu söylüyor. Emekli olanla sohbet ediyoruz. Son iki dönemdir AKP’YE oy vermediğini anlatıyor. Nedenlerin başında ekonomideki kötü gidişatı gösteriyor. Chp’nin adayını beğeniyor.
Karagümrük’ten İskender Paşa Mahallesi’ne doğru yol alıyoruz. Nalbur dükkanının önünde 65 yaşında bir kişiyle sohbet ediyoruz. Mevcut Fatih belediye başkanının esnafın yanına gelip sohbet etmemesini eleştiriyor. Geçim derdi ve ekonomideki kötü gidişata dair olumsuz tabloyu anlatıyor. Ulaşım konusunda bayağı şikayetçi... Özellikle metroların çok dolu olduğunu söylüyor. Sohbet sürerken 20’li yaşlarında genç dükkândan çıkıp yanımıza geliyor. O da kira fiyatlarının yükselmesinden; aynı ürünün farklı farklı fiyatlardan satılmasından şikayetçi. 70 yaşındaki amca da, babasının gençken, “Bu ülkenin gelecekte hali ne olacak?” sorusunun bugün kendisinin çocukları için üzülerek sorduğunu belirterek, “Değişen bir şey olmamış demek ki” diyor.
‘SEÇİM YAKLAŞINCA AĞAÇLARA SU VERDİLER’
Aksaray’dan Yusufpaşa’ya doğu giderken, çanta satan dükkanların önünde üç genç aralarında şakalaşıyorlar. Yaşı daha küçük olana takılıyorlar. Seçime ilişkin “Abi derin mevzu” diyorlar tebessüm ederek. Yanlarındaki cami duvarını gösteren genç, “Seçim yaklaştığı için ağaçlara su verdiler, temizlediler. Yazın kaç kez aradık su verin diye. Gelen olmadı. Esnaflar olarak kendi imkanlarımızla su verdik ağaçlara… Işıklandırma da keza öyle.” Erdoğan’ın kazanmaması için tercihlerini İBB’DE ve ilçede Chp’nin adaylarından yana yapacaklar…
Daha sonra Sümbül Efendi Mahallesi’ne geçiyoruz. Muş Hasköylü ve Arap olduğunu belirten 70’li yaşlarında bir amca, daha önceleri
AKP’YE oy verdiğini söylüyor. Artık oy vermeyeceğini anlatıyor. Neden olarak ise Erdoğan’ın toplum arasında “İkilik yaratmasını” gösteriyor. Fatih’te mevcut belediye yönetimini de eleştiriyor. Bu dönem CHP’YE oy vereceğini söylüyor.