Evrensel Gazetesi

HATAY’DA GELİYORUM DİYEN DEPREM!

- Nuray SANCAR

ürkiye İşçi Partisinin (TİP) Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Gökhan Zan’ı AKP binasından aradığını söyleyen Turgay Kocakaya adlı kişiyle adaylıktan çekilmemes­i karşılığın­da 3 milyon dolar, TRT’DE spor programcıl­ığı veya Hatayspor’da yöneticili­k istediği görüşmenin kayıtların­ın basına düşmesi siyasette bir tür deprem etkisi yarattı. Gökhan Zan kendisine

Tkumpas kurulduğun­u ve bir süredir tehdit altında olduğunu TİP yöneticile­rine ilettiğini söylüyor. Ses kayıtların­ın yapay zeka ile üretilmiş olabileceğ­ini söyleyenle­r de var. TİP’IN hızlıca yaptırdığı kriminal araştırmay­a göre bu kayıtlar gerçek, Zan’a göre değil.

Gökhan Zan’ın “adaylaşma süreci”ndeki tutarsızlı­kları nedeniyle bu kayıtların gerçek olması daha az şüpheli bir durum. İyi Parti ve Chp’nin kapısını da çalan ve en son TİP tarafından aday gösterilen Zan’ın potansiyel­i ve pozisyonu göz önünde bulundurul­duğunda bu gelişme hukuk deyimiyle “Hayatın akışına uygun.”

Öte yandan yerel seçim hazırlıkla­rı başladığın­da Hatay adayının kent ittifakıyl­a belirlenec­eğini söyleyen TİP’IN, kendi üyelerinin bile itirazları­na rağmen, şaibeli olduğunu kadı kızının bile duyduğu Zan’da ısrar ederek ortada ittifak bırakmadan yürümesini­n bugünkü sonuca imkan sağladığın­ı söylemeden geçmek olmaz.

TİP, Chp’nin Lütfü Savaş dışında bir aday çıkarması durumunda Gökhan Zan’ı çekebilece­klerini söylemiş, Zan da ‘Gereken sorumluluğ­u üstleniriz’ demişti. Chp’yle başta Erkan Baş’ın aday olduğu Gebze olmak üzere birçok yerde örtülü anlaşmalar yapıldığı konusundak­i söylentile­r için TİP şimdiye kadar bir açıklama yapma gereği de duymadı. Hatay’da üzerinde anlaşılmış yerel yönetim programına uygun adayın kent ittifakı ile belirlenec­eğine dair vaadinin bir kenara bırakılmas­ıyla sonuçlanan, sol-sosyalist kesimlerle ilişkilenm­e biçimi TİP’IN gelişmeler­deki sorumluluğ­unu ortadan kaldırmıyo­r.

İsmail Saymaz’a verdiği röportajda bu gelişmeler­e hiç şaşırmadığ­ını söyleyen Özgür Özel Hatay halkını CHP’YE oy vermeye çağırıyor. Bu söyleşide dikkat çekici olan şu: “Hatay’ı Hatay ittifakıyl­a yöneteceği­z. Belki aday belirleme sürecini böyle yönetemedi­k. Bu süreçteki eksikliği üstüme alayım. CHP’YE oy versinler. Hatay’ı birlikte yöneteceği­z, birlikte ayağa kaldıracağ­ız.” Özel’in depremdeki yıkı mın sorumlular­ından biri olarak görülen Lütfü Savaş’ı, tepkilere aldırmadan aday gösterdik ten sonra ‘Süreci doğru yönetemedi­k ama bize oy verin, birlikte yönetelim’ demesi sıfır sonuç lu bir matematik sayılır. Seçimden çekilmeye ceğini açıklayan Zan’a karşı Lütfü Savaş!

Kentleri rant ve kâr hırsına mekan eyleyen Akp’nin yerel yönetimler­de geriletilm­esi elbet te önemli. Ama öyle görünüyor ki adaylaşma yöntemine ve seçilen isimlere bakılırsa Hatay’da zaten Akp’nin kendisi olmasa bile fikri kazanmış oluyor.

Seçim sistemini, oy verilen bölgelerin sınır larını kendi çıkarların­a göre değiştiren, seçim sırasında bir dizi komploya başvuran ve aday laşma sürecine şantaj, rüşvet gibi akçeli işleri sokan iktidar partisi yerel seçimlere de ruhu nu yayıyor. Bu kirli atmosferde her şey mübah haline geldi. Halkı değil kendi partisini düşü nen, üstelik kendi parti üyelerini bile öteleyen, emekçileri siyasi karar alma süreçlerin­den dışlayarak en paralı, en popüler adayları liste sine almaya çalışan partiler ‘Bize oy verin bir likte yönetelim’ demeye başladılar. Kentin nasıl birlikte yönetilece­ğine ilişkin programdan söz etmek kimsenin aklına gelmiyor. Adayların ‘Hatay’ı seviyorum’dan başka vaadi yok!

Gökhan Zan meselesine tekrar dönersek; TİP gibi sosyalist olduğunu söyleyen bir parti nin kendi fikriyatıy­la uyuşmayan bir isimle yola çıkması “iklimdendi­r” diyelim. Ancak bu sade ce TİP’IN meselesi değil, fatura da sadece

TİP’E kesilmiyor. Halk güçlerinin birleşemem­e sinden yakınmalar­ın had safhaya vardığı günümüzde bedeli genel olarak hep sol-sos yalist güçler ödüyor. Fakat bu noktada ‘Kızılcık şerbeti içmek’ artık doğru değil.

Hatay halkı, kendi oyları üzerinden yapılan ikbal pazarlıkla­rına, şantaj-montaj ama şu ama bu yöntemlerl­e yapılan komplo ve kum paslara açık adaylaştır­ma süreçlerin­e, ‘Birlikte yöneteceği­z’ boş laflarına, ‘Oy vermezseni­z hizmet gelmez, mahzun kalırsınız’ tehditleri­ne oy yok derse kazanır. Kentin üzerinde biriken siyasi enkazı bir an önce kaldırmanı­n başka yolu yok.

Emek Partisi (EMEP) Hatay Adayı Halil İmrek, Evrensel ve Birgün gazeteleri­ne yaptığı açıklamala­rda hedeflerin­in “Örgütlenme, bir leşme ve birlikte mücadele olduğunu söylüyor ve rant kavgasının kızıştığı bu dönemde iş, ekmek ve özgürlük için tek yolun örgütlü mücadelede­n geçtiğini ifade ederek “Birleşmek için zaman geçmiş değil” diyor.

Geç değil!

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye