Güvenlik görevlileri muğlak yasalarla mücadele ediyor
Türkiye’de 2004 yılında çıkarılan 5188 sayılı Özel Güvenlik Yasası ve bu yasanın içindeki boşluklar nedeniyle güvenlik işçilerinin sorunları her geçen gün katbekat büyüyerek devam ediyor.
5188 sayılı Yasa ilk çıktığında binlerce güvenlik işçisi taşeronda, güvencesiz, kuralsız, esnek çalıştırılarak düşük ücrete mahkum edilmiş, birçok hak kaybına maruz kalmıştı. Yapılan bir araştırmaya göre güvenlik kartı olan kişi sayısı 824 bin 743. Buna karşın istihdam edilen kişi sayısıysa 365 bin 33. Kamuda aktif çalışan güvenlik görevlisi sayısı ise 184 binin üzerinde. Kamuda çalışan güvenlik görevlilerinin tamamına yakını AKP iktidarının sözde kadro olarak müjdelediği içi boş olan 696 sayılı KHK ile belediye iştiraki şirketlere geçirildi.
696 sayılı KHK hiçbir sorunu çözmediği gibi yeni sorunları da beraberinde getirmiştir. Güvenlik görevlilerinin yasadaki görev tanımı; çalıştığı yerin güvenliğini sağlamak, olumsuz gelişmelere karşı yetkileri dahilinde müdahale etmektir. Yasa’ya göre yardımcı kolluk kuvvetisin ama sıradan bir yurttaş kadar yetkin var. Görev tanımın ile yaptığın görevler arasında o kadar çok çelişki var ki burada saymakla bitmez.
Bir güvenlik görevlisi hangi görevleri yapıyor diye düşündüğümüz zaman bazen danışman, bazen vale, bazen temizlik görevlisi, bazen çaycı, kantar görevlisi, ambar görevlisi oluyoruz. Yasalar önünde kamu görevlisi olup; uygulamada vatandaşın haklarına sahip olmak, işte tam da araf denen şeydir. Çalıştığın kamu kurumunda zurnanın son deliği olarak görülen ve dışlanan fakat zora düşüldüğünde ise acil servis gibi çağrılan kişisindir.
“Görevinin dışında bir iş yapma” diyen özel güvenlik şube denetimcilerinin; görevinin dışında iş yaptığından söz ettiğinde de “Ne yapacaksın kardeşim ekmek kavgası idare et” denen kişisin. Yazılı emirlerinden daha çok sözlü emirler ile yürütülen çok müstesna bir işimiz var. Sözlü talimata uydun diye sen işinden olurken; bu talimatı veren kişi “Ben böyle bir talimat vermedim” deyince en fazla ihtar aldığı bir işte çalışıyoruz. Yüzde 40’ımızdan fazlası üniversite mezunu, boş dolaşmaktansa bir iş sahibi olayım diyerek okumuş sözde kamu görevlisi olan işçileriz. Hak etmiş olduğun bir güvenlik görevlisi vasfını 5 yılda bir rant kapısı haline getiren özel güvenlik şirketlerinde gidip alacağın eğitimle yenileme şartı olan işçileriz.
Bir bekçiye karşı yapılan bir olumsuzluk ile bir gecede yapılan yasayla bekçilerin yasal güvenceleri İçişleri Bakanlığı tarafından sağlanmışken; güvenlik camiası, 2004’ten bu yana yaşamış olduğu sayısız ölümlü, yaralamalı ve şiddet dolu birçok olumsuzluğa rağmen içi tam anlamıyla doldurulamamış, yoruma açık 5188 sayılı Özel Güvenlik Yasası’yla çalıştırılıyor.