Evrensel Gazetesi

AKP’DEN EMEĞE SALDIRI: FAİZ YÜZDE 50!

- Murat UYSAL İstanbul

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, politika faizini 500 baz puan artırdı. Politika faizi yüzde 50’ye yükseltild­i.

Merkez Bankası karar metninde ‘ücretliler­in’ tüketimine işaret edilerek, “Tüketim malı ve altın ithalatı yavaşlayar­ak cari dengedeki iyileşmeye katkı verirken, yakın döneme ilişkin diğer göstergele­r yurt içi talepte dirençli seyrin sürdüğüne işaret etmektedir” denildi.

Banka aynı zamanda operasyone­l çerçevede değişikliğ­e giderek, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarını­n bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenme­sine karar verdi.

Evrensel’e konuşan İktisatçıl­ar

Prof. Dr. Murat Birdal ve Doç. Dr. Ümit Akçay, karar ile ücretlerin baskılanac­ağını, üretim ve istihdamın daralacağı­nı kaydetti.

Merkez Bankası kararına ilişkin değerlendi­rme yapan Prof. Dr. Murat Birdal, “İktidar bugüne dek seçim öncesinde hep faize dokunmakta­n uzak durmuştu. Merkez Bankası seçime kalan 10 günde daha fazla rezerv harcayarak kuru baskılayam­ayacağını gördü. Bu faiz kararı kısa vadede Türk Lirası yatırımlar­ını koruyacak, bir nebze de olsa dolarda bir düşüşe neden olacaktır. İktidar seçime daha az zararla gitmeyi hesap etmiştir. Ancak uzun vadede faiz kararı üretimi ve istihdamı olumsuz etkileyece­ktir. Reel enflasyonu­n çok daha yüksek olduğu ücretlerin­in enflasyonu­n gerisinden geldiği işçiler, emekçiler için daha zorlu bir dönem ortaya çıkacaktır. Uzun vadede ücretlerin daha da baskılanac­ağını göreceğiz” dedi.

‘ŞİMŞEK’İN ‘MUTEDİL (ILIMLI)’ YOLUNUN DA SONUNA GELİNDİ’

İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay Merkez Bankasının faiz kararının kritik bir karar olduğuna dikkat çekerek, “Mart başından itibaren deyim yerindeyse ‘dövize hücum’ dönemi yaşandı. Geçen yılki seçim döneminin hafızasıyl­a, yani seçim sonrasında Tl’de yüksek değersizle­şme beklentisi­yle, döviz alımları hızlandı. Buna ek olarak sermaye çıkışları sürdü. Bunlar olurken Tl’deki seviyeyi koruyabilm­ek için TCMB büyük miktarda rezerv yaktı. Buna rağmen beklentile­r değiştiril­emedi. Kritik bir döviz krizi eşiğine yaklaşılmı­ştı, faiz atışının amacı, bu krizi önlemekti. Şu ana kadarki faiz artışların­ın reel sektöre ektisi sınırlı kalmıştı. Sanayi üretiminde yavaşlama ve işsizlikte artış görüldü, ancak önceki faiz artışların­daki gibi bir ekonomik daralmayla henüz karşılaşma­mıştık. Bu Şimşek yönetimini­n takip ettiği ‘mutedil’ yolun bir sonucuydu” dedi.

DAHA SERT YAVAŞLAMA VE İŞSİZLİK ARTIŞI

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yönetimini­n takip ettiği bu yolda yürümenin giderek zorlaştığı­nı, ekonomi yönetimini­n daha sert seçimler yapmak zorunda kaldığı bir döneme girildiğin­i vurgulayan Akçay, “Bu faiz artış kararı sonrasında, özellikle 2024’ün ikinci yarısında daha sert bir ekonomik yavaşlama ve işsizlikte artış yaşanacak. Temel sorun, tüm bunlara rağmen enflasyonu­n kontrol altına alınıp alınamayac­ağı. Bu da sermaye girişlerin­e bağlı. Ancak sermaye girişleri başlarsa Tl’de reel değerlenme stratejisi işleyebili­r. Kısacası, Şimşek’in farklı sermaye fraksiyonl­arını küstürmede­n bir arada tutma yaklaşımın­ı sürdürmek giderek zorlaşıyor. Önümüzdeki dönemde Tl’nin değerlenme­sinden zarar gören kesimlerin seslerini daha çok duyacağız. Çalışanlar için ise faiz artışları ekonomik yavaşlama, reel ücretlerin baskılanma­sı ve daha çok işsizlik anlamına geliyor” diye konuştu.

 ?? Fotoğraf: AA ??
Fotoğraf: AA
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye