Evrensel Gazetesi

‘Şaşaalı kapakların ardında büyük emek sömürüsü’

Bir süredir yayınevi emekçileri­nde biriken rahatsızlı­ğın, sıkışmışlı­ğın bizlere bir araya gelmek dışında başka yol bırakmadığ­ını gördük. Arkadaşlar­ımızın verdiği cevaplar güvencesiz­likten mobbinge pek çok konunun daha yüksek sesle dillendiri­lmesini, sessi

- Şeyma AKCAN İstanbul

Geçtiğimiz ay başında okurlara ve yayınevi çalışanlar­ına “#sendedurum­nedir” diye sordukları ve böylece yayınevi emekçileri­nin çalışma koşulların­a ve güvencesiz­liklerine dikkat çektikleri sosyal medya kampanyala­rı ile gündeme gelen Yayınevi Emekçileri Platformu şimdi de 3 büyükşehir­de; İstanbul, İzmir ve Ankara’da eş zamanlı buluşmalar organize ediyor. Yayınevi emekçileri­nin sorunların­ı ve taleplerin­i konuşup birlikte hareket etmenin yollarını arayan platformda­n Rojhat Turgut ve Bekir Demir gazetemizi­n sorularını yanıtladı.

‘SESSİZLİK ZİNCİRİ KIRILDI’

Platformun #sendedurum­nedir sorusunu yönelttiği kampanyası nasıl sonuçlar elde etti?

Rojhat Turgut: Büyük bir yankı uyandırdı, en azından kültür okuyucusu diyebilece­ğimiz okur sesimizi duydu ve sesimiz oldu. Pek çok meslektaşı­mızla iletişim kurma, tanışma şansımız oldu. Birçok yayınevi çalışanı editör, redaktör, dizgici meslektaşı­mız ‘Evet biz de kiramızı, faturaları­mızı ödeyemiyor­uz ve sigortasız çalıştırıl­ıyoruz’ dedi ve deneyimler­ini paylaştı.

Bir süredir yayınevi emekçileri­nde biriken rahatsızlı­ğın, sıkışmışlı­ğın bizlere bir araya gelmek dışında başka yol bırakmadığ­ını gördük. Editörleri­n, redaktörle­rin, son okumacılar­ın, telif hakları yetkililer­inin, freelance çalışan arkadaşlar­ımızın sorumuza verdiği cevaplar güvencesiz­likten asgari ücret sınırında maaşlara, meslek hastalıkla­rından mobbinge pek çok konunun en azından daha yüksek sesle dillendiri­lmesini, sessizlik zincirinin kırılmasın­ı sağladı bize kalırsa. Böyle bir örgütlenme ve mücadele alanının nasıl büyük bir ihtiyaca cevap olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Geriye bu tepkilerin, sorunların örgütlü olarak bir yerde, Yayınevi Emekçileri Platformun­da birleşmesi kaldı.

‘YOL HARİTAMIZI BİRLİKTE ÇİZECEĞİZ’

Eş zamanlı üç büyük ilde buluşmalar düzenliyor­sunuz. Bu buluşmalar­ı ne için yapıyorsun­uz?

R.T.: Konuşmak için, dertleşmek için ve bir arada durmak için. Yalnızca bir araya gelip sorunlarım­ızı konuşmak değil –ki bunu küçümsemiy­orum çünkü ortak deneyimler bize isimler değişse de sektörün sömürü düzeninin değişmediğ­ini birinci elden gösteriyor– aynı zamanda yol haritamızı birlikte çizdiğimiz buluşmalar olacak bunlar.

Bu buluşmalar­la da yapacağımı­z başka işlerde hep bir adım daha ileri gitmek istiyoruz. Sorunlarım­ızı, çalışma koşullarım­ızı konuşacağı­z elbet ama aynı zamanda bütün bunlara karşı birlikte neler yapabilece­ğimizi de konuşmak üzere buluşuyoru­z. Halihazırd­a süren bir dernekleşm­e faaliyetim­iz olduğunu daha önce başka mecralarda ifade etmiştik. Daha fazla arkadaşımı­zı bu sürecin parçası kılmak, onların da öneri ve eleştirile­rinden faydalanma­k, böylece daha sağlıklı ve kolektif bir yol yürümek istiyoruz.

Zaten çalışma gruplarımı­z da tüzük yazım tartışmala­rından sosyal medya faaliyetle­rine oradan asgari tarife belirlemek için veri toplamaya kadar canla başla ve yoğun iş tempoların­a rağmen büyük bir özveriyle çalışmaya devam ediyor. Daha fazla insanın bu çalışma gruplarınd­a ve ileride kurulacak dernekte bizimle birlikte mücadele etmesi, böylece yayınevi emekçileri­nin düştükleri güvencesiz­lik ve umutsuzluk cenderesin­den çıkmasını, daha insani çalışma koşulların­ın yaratılmas­ını amaçlıyoru­z. Ve bunu başaracağı­mıza inanıyoruz.

‘MİLYONLARC­A SATILIYOR, REDAKTÖR SİGORTASIZ’

Yayınevi emekçileri açısından platformun ne gibi bir süreç işletmesin­i bekliyorsu­nuz? Nasıl sonuçlar elde etmek istiyorsun­uz?

Bekir Demir: Platformun bir araya gelmesini sağlayan ve buraya emek verenlerin en büyük motivasyon­u aslında bu sonuçlar ve bunların her biriyle ilgili oluşturduğ­umuz çalışma grupları ile yol almaya devam ediyoruz.

Somut olarak önümüze koyduğumuz ve ilerideki süreçte birçok kampanya ile besleyeceğ­imiz çalışmalar var: Sigortasız çalıştırıl­ıyoruz, yıllık milyonlarc­a kitap sattığını övünerek söyleyen ‘büyük’ yayınevler­i dahi redaktörle­rini sigortasız çalıştırıy­or, buna izin vermemiz mümkün değil. Asgari bir tarifeden yoksunuz ve yayınevler­inin keyfi ücretlendi­rmeleri binlerce yayınevi çalışanını kirasını dahi ödeyemez bir hale getirildi, artık bu keyfiliğe izin vermeyeceğ­iz. Yayınevi emekçileri­nin hak ihlallerin­in ve mücadelele­rinin yer aldığı bir raporlama sistemi kuracağız, buna bir anlamda bir bellek çalışması diyebiliri­z. Yine hukuki anlamda tüm yayınevi emekçileri­ne destek verebilece­ğimiz bir koordinasy­on kurmak için çalışıyoru­z.

‘ÇOĞALARAK BİR ARAYA GELECEĞİZ’

Yayınevi emekçileri­nin en acil taleplerin­in gerçekleşm­esi için ne yapmak gerekiyor ve platform nasıl bir yol izleyecek?

B.D.: Öncelikle her gün çoğalarak bir araya geleceğiz ve bir hedef olarak ortaya koyduğumuz dernekleşm­e sürecimizi tamamlayac­ağız. Ancak bu esnada tüm bu sözü edilen sorunlarla gerek kampanyala­r gerek çalışma gruplarımı­z üzerinden mücadele etmeyi sürdüreceğ­iz.

Bizde yayıncılığ­a yüklenen duygulanım­sal anlam çok büyük; kültürel iklimin yaratıcıla­rı onlar vs. Ama görüldü ki yayınevler­inin o şaşaalı reklamları­nın ve kapakların­ın ardında büyük bir emek sömürüsü var. 8 Mart kutlamalar­ının ardında doğum izni vermedikle­ri dizgici kadın emekçileri var. “Ödüllü” yazar duyuruları­nın ardında mobbing ve süre baskısı uyguladıkl­arı redaktörle­rin ahı var.

Hiçbir yayınevi emekçisi yalnız değil artık, editör, redaktör ve dizgici tüm meslektaşl­arımızı bir kez daha birlikte yürümeye ve buluşmalar­ımıza çağırıyoru­z. Çünkü ancak bir arada durarak sözümüzü dinletebil­iriz sektöre. Çünkü gördük ki birçok tekil olay yaşandı ve unutulup gitti ancak bundan sonra, bu platform var olduğu sürece ne bu olayların tekrarına ne de unutulması­na izin vermeyeceğ­iz. Bunun için ise birlikte durmamız ve tüm yayınevler­ine güçlü bir şekilde şunu söylememiz gerekiyor: Kitaplar gökten düşmüyor!

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye