Akp’den sonra, Chp’den de vazgeçiliyor
Esenyurt, 978 bini aşan nüfusuyla hala Türkiye’nin en kalabalık ilçesi. Belediye yönetimi son seçimde Akp’den CHP’YE geçerken, konuştuğumuz işçiler arasında oy kullanmak eskisi kadar önemli görülmüyor.
İSTANBUL seçimlerinin en kritik ilçelerinden Esenyurt, 2023 sonunda 978 bini aşan nüfusuyla 52 ili geride bırakarak Türkiye’nin en kalabalık ilçesi olmayı sürdürüyor. Ekrem İmamoğlu’nun 2019’da büyükşehir belediye başkanı seçildiği ye rel seçimlerde, Chp’nin oyu yüzde 34’ten yüzde 51’e, çıkmış, Akp’nin oyu ise yüzde 47’den 46’ya düşmüştü. İlçede 2019 seçimlerine katılmayan iki partinin 2014’teki oy oranlarına bakıldığında Mhp’nin oyu 2014’te yüzde 5.9, HDP’LI bağımsız adayın oyu ise yüzde 10’du. CHP bu seçimlerde son anda adayını değiştirerek DEM Parti’nin de destek verdiği bir Ahmet Özer’i listeye yazdı.
AFİŞLER VAR, SEÇİM HAVASI YOK
Esenyurt’un tüm cadde ve sokakları bu seçim lerde de afiş ve pankartlarla donatıldı. Kimin pa rası çoksa onun görünürlüğü daha fazla sokak larda. Son yıllarda iki kutuplu siyasete sıkıştırıl mış halkın artık seçimlere dair pek bir umudu ve heyecanı kalmamış gibi görünüyor. İşçilerin ge nel olarak yerel seçimlere dair eğilimlerini, dü şünce ve oy tercihlerini öğrenmek için yaptığımız sohbetlerde oy kullanmayı eskisi kadar önemli görmeyen ve oy kullanmayı düşünmeyen işçilerin çok olduğunu görüyoruz. Mesela çalıştığım fabri kanın servisinde sohbet ederken bir arkadaşımız, “Seçim günü hava iyi olursa çocukları da alıp pikniğe gideceğiz. Yıllardır oy kullanıyoruz ama değişen bir şey yok, yine aynı adamlar bizi yöne tiyor. Çevremde birçok kişi de o günü piknik ya parak geçirmeyi düşünüyor” diyor.
‘AK PARTİ SEVDALISIYDIM AMA...’
Yakın zamanda Petrol İş Sendikasında örgüt lendiği bir fabrikada 8 yıldır çalışan genç bir işçi arkadaşımızın evinde buluştuk. “Uzun yıllar AK Parti sevdalısı biriydim” diye kendisini anlatan iş çi, kardeşinin ölümünden sonra yaşadığı adalet sizlik yüzünden bir daha asla AKP destekçisi ol madığını anlatıyor: “Ben bu hükümet için en ya kınım dediğim insanlarla bile düşman olurdum, o derece savunurdum ama kardeşimin ölümünde katile verilen ceza konusunda adaletsizlikle kar şılaştık ve artık AKP’YE eskisi gibi körü körüne bağlı kalmadım. Attığı her adımı sorgulamaya başladım ve bir daha oy vermedim. Sadece bu değil, mülteci ve ekonomi konusunda da yanlış ları olduğu için son yıllarda AKP yerine hep CHP’YE oy verdim. Ama son seçimden sonra Esenyurt’ta CHP’LI belediyenin pek bir iş yapma dığını düşündüğüm için sandığa gitme eğilimim yoktu ama şimdi siz gelip bana partinizin Esen yurt’a dair hedeflerini ve düşüncelerini anlattı nız. Bu yüzden oyumu Emek Partisine vermeyi düşünüyorum” diyor.
‘MUHALEFETE VERDİM AMA PARA BABASIYDILAR’
Fabrikadaki eski işçilerden biri de iş yerindeki sorunlardan ve düşük ücretten bahsederek bu düzen böyle devam ettikçe rahat çalışarak gele ceğimizi planlayacağımız bir fabrikanın kalmaya cağını, ücretlerin giderek düşeceği, çalışma şart larının gittikçe ağırlaşacağı ve iş kazalarının arta cağını söylüyor. Yerel seçimlerde oy tercihini ise “Yıllardır muhalefete oy verdim ama hepsi para babası insanlardı. Bu defa da bizim gibi işçilere verelim” diye anlatıyor.
Üniversiteden mezun olur olmaz çeşitli sek törlerde çalışmaya başlayan oğlu ise “Sokak ve yollar hâlâ bozuk. Eski pazarın olduğu yere gidin bakın, yollarda sürekli bir çalışma var ve çalışma sanki hiç bitmiyor. Kışın çamurdan geçilmiyor. Ayrıca yeteri kadar kültürel faaliyetler olmadı ğından dolayı oy vermeyeceğim. AKP’YE neden oy vermediğimi çok anlatmaya gerek yok. Bakın siz halkçı belediyecilik diyorsunuz ama onlar ta mamen rantçı belediyecilik yapıyor. Özyurtlar’ın nasıl birden zengin olduğuna bakın ne demek is tediğimi anlarsınız.”
‘İLÇEDE AKP, BÜYÜKŞEHİRDE KAFAM KARIŞIK’
Çok fanatik olmasa da siyasi düşünce olarak kendisini AKP’YE yakın gören bir plastik işçisi ise çocuklarının Esenyurt’ta, kendisinin ise Avcı lar’da oy kullanacağını belirtiyor. Avcılar’daki kesinlikle AKP’YE oy vereceğini, büyükşehirde ise kafasının karışık olduğunu anlatan işçi, yıllar dır Chp’nin yönettiği Avcılar Belediyesinde hiç bir şekilde bir ilerleme olmadığını, geçmişte Ka dir Topbaş’ın yaptığı işlerin sahiplenildiğini düşü nüyor. Büyükşehir için ise yıllardır depreme ha zırlık yapılmadığı için AKP’YE kızgın olduğunu, İmamoğlu’nun ise verdiği sözleri tutmadığını ve yabancı ülkelerden emirler alarak hareket ettiği ni söylüyor. Erdoğan’ın öyle olmadığını, hiçbir ülke liderinin karşısında el pençe durmadığından bahsederken kendisine Rahip Brunson olayını hatırlatınca “Evet o da var, doğru söylüyorsun” diye karşılık veriyor. İmamoğlu’nun verip de tut madığı sözlerden bir örnek verir misin diye sor duğumda İmamoğlu’nun engelliler için bir söz verdiğini ve o sözü tutmadığını söylüyor. Birkaç gün önce bir televizyon kanalında İmamoğlu’nun birkaç sözünü daha tutmadığına dair haberler iz lediğini belirtiyor.
HER İLÇEDE AYNI SORUN: KARANLIK VE GÜVENSİZ SOKAKLAR
Bir de çocuğuna bakmaktan ya da eşi isteme diği için çalışamayan ev kadınları var. Hem kom şuluk kültürünün yok olmaya yüz tutması, hem de hayat pahalılığı yüzünden evine misafir bile davet edemediği için tüm gün dört duvar arasın da kaldığını söyleyen bir kadın, oturduğu mahal lelerin çok karanlık olmasından, sokaklarda sü rekli kavga gürültünün eksik olmadığından, köşe başlarında torbacıların durduğundan ve parkla rın az olmasından dert yanıyor. Hatta henüz yeni doğmuş bir çocuğu olan genç işçi ailenin sırf bu nedenlerden dolayı Esenyurt’tan taşınmayı dü şündüklerini ama ekonomik durumlarının elver mediğini öğreniyoruz.
Ne iktidarın ne muhalefetin bu konuları çö zeceğini düşünen başka bir genç çift, oy kullan mayı düşünmediklerini ama Emek Partisi seçi me giriyorsa oy kullanacaklarını dile getiriyor.