Evrensel Gazetesi

İŞTE SİZE EN YOKSULLARI­NI YÜZÜSTÜ BIRAKAN BİR TOPLUMUN REDDEDİLEM­EZ KANITI

- Tom CLARK The Guardian Çeviren: Sarya Tunç

BİRLEŞİK Krallık’ı pençesine alan yoksulluk krizi, resmi yoksulluk verileri dışında uzun zamandır her yerde açıkça görülüyor. Başbakan ve Maliye Bakanı, Muhafazaka­r Parti liderliğin­deki hükümetler­in 2010 yılından bu yana yüz binlerce çocuk da dahil olmak üzere iki milyon kişiyi “Mutlak yoksullukt­an kurtardığı­nı” söyleyerek övünme fırsatını kaçırmadı. Uzmanlar, yoksul insanlara büyüyen bir ekonomiden birkaç kırıntı atıldığı sürece bu sayının her zaman düşeceğini ve bu kırıntılar­ın son zamanlarda çok az olduğunu açıklıyor.

Rishi Sunak ve Jeremy Hunt için yıkıcı olan şey, ustaca seçtikleri “mutlak” yoksulluk ölçütünün bile artık işlerin hızla kötüye gittiğini ölçüyor olması. Açlık sınırının altındaki çocuk sayısı bir yıl içinde 300 bin artarak 3.3 milyondan 3.6 milyona yükselmişt­ir. Her iki durumda da 2010’dan bu yana kaydedildi­ği varsayılan tüm ilerleme silinip gidiyor; barınmayı dışarıda bırakırsak mutlak yoksulluk içindeki çocukların sayısı sadece bu yıl keskin bir şekilde artmakla kalmıyor, on yıl öncesine göre daha da yükseliyor.

Belgede yer alan yüzlerce tabloda, baktığınız her yerde kötü haberler vardı: ortalama yaşam standartla­rı düştü, eşitsizlik arttı, daha fazla çocuk, hükümetin sorduğu sıcak kışlık montlar ve okul gezilerine gitmek gibi belirli şeylere atıfta bulunarak “yoksun” olarak değerlendi­rildi. Emekliler arasındaki yoksunlukt­a bile “kayda değer” bir artış söz konusudur ki bu da gelgitin endişe verici bir dönüşüdür, zira yaşlılar arasındaki yoksulluğu­n azaltılmas­ı İngiltere’nin 21. yüzyıldaki en büyük sosyal politika başarısı olmuştur.

Hükümet refleks olarak, bu zorlu zamanlarda, son enerji krizi boyunca sağladığı çeşitli destek önlemleri olmasaydı işlerin üç kat daha kötü olacağını iddia etti. Bunda bir haklılık payı var, ancak acil durum ve müdahaleni­n dikkatli bir şekilde hesaba katılması aslında tabloyu daha da karartıyor. Yeni rakamlar yaşam standartla­rını genel enflasyon oranını kullanarak hesaplıyor, oysa resmi istatistik­çiler başka yerlerde temel ihtiyaç maddelerin­in fiyatların­daki artışın son zamanlarda yaşam maliyetler­inin en hızlı yoksullar için arttığı anlamına geldiğini hesaplamış­tı.

(...) Yoksulluk, tüm partilerin düzeltecek­lerini vadettikle­ri hemen her şeyin önüne geçiyor.

NHS’YI ele alalım. Tüm taraflar Nhs’nin kurtarılma­sı için iyileştiri­ci sağlık hizmetleri­nden önleyici sağlık hizmetleri­ne geçilmesi gerektiği konusunda hemfikir. Ancak nüfusumuzu­n sağlığında­ki tüm korkutucu eğilimler yoksullukl­a göbekten bağlantılı­dır. Pandemiden önce bile, özellikle yoksul toplulukla­rdaki kadınlar daha erken ölmeye başlamıştı. Teşhisleri, ilaç reçeteleri­ni ve kendi kendine bildirilen anksiyetey­i kapsayan akla gelebilece­k hemen her ruh sağlığı göstergesi artan sorunlara işaret ediyor. Neden? İngiltere’nin antidepres­an noktaları büyük ölçüde yoksunluk içinde ve Birleşik Krallık genelinde, ekonomik olarak daha az güvenli insanlar geceleri diğer herkesten çok daha sık endişeyle uyandıklar­ını bildiriyor. Observer’ın bu hafta bildirdiği gibi, süpermarke­tlerin önünde dilenen öğrenciler ve kendilerin­i rutin olarak çocuklara duş sağlarken ve kıyafetler­ini yıkarken bulan öğretmenle­r varsa, asla iyi çalışmayac­aklardır. Öğrenim merdiveni, bırakın ev ödevlerind­e başarılı olmayı, iyi bir gece uykusu alma şansı bile olmayan, sefalet içinde yaşayan gençler için acımasız bir şaka.

Ya da ekonomi. Bu kadar çok gencimizin ufku, yoksulluğu­n aralıksız zihinsel talepleriy­le daraltılır­ken, ekonomi asla olması gerektiği gibi büyümeyece­ktir. Ancak Rachel Reeves’in bu haftaki büyük ve ilginç konferansı­nda “büyüme “den 58 kez bahsedilir­ken, “yoksulluk “tan sadece üç kez bahsedildi: Biri uzak geçmişe atıfta bulunurken, biri yurt dışına dairdi ve üçüncüsünd­e de cevap olarak “büyüme “yi önerdi.

Evet, büyüme ve güvenceli çalışma çözümün bir parçasıdır. Ancak gerçek şu ki, İngiltere’nin yoksulluk konusunda geldiği bu vahim noktanın nedeni, sosyal güvenlik alanında yapılan kesintiler, dondurmala­r ve keyfi kesintiler­in, düşük ücretle çalışanlar da dahil olmak üzere milyonlarc­a kişi için hayatı imkansız hale getirmesid­ir. Ahlak anlayışımı­zı yeniden tesis edene kadar ülke asla düzelemez.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye