Evrensel Gazetesi

ABD’LI tekellerin kârı IKINCI ALTIN ÇAĞDA

- Michael Roberts blogdan çeviren: Hikmet Ali Michael ROBERTS

Abd’nin en büyük 500 şirketinin kâr marjı, yüzde 16’nın üzerine çıkarak yüzyılın en yüksek seviyesini gördü. Bu marj, ‘Kapitalist birikimin altın çağı’ olan 1960’lı yılların yalnızca birkaç puan altında, net kâr marjı ise üstünde.

ABd’de yavaşlayan fiyat enflasyonu­na ve artan ücret zamlarına rağmen kurumsal kâr marjları rekor seviyede. ABD ekonomisin­in tamamına bakıldığın­da, finans dışı sektör kâr marjları 21. yüzyıldaki en yüksek seviyesind­e yani yüzde 16’nın üzerinde. Bu kâr marjı 1960’ların ortasındak­i kapitalist büyümedeki ‘altın çağ’ rekor seviyeleri­nin çok da altında değil.

Abd’deki en büyük 500 şirketin net kâr marjlarına bakıldığın­da (Üretimin tüm birim maliyetler­i düşüldükte­n sonraki değeri) aynı hikayeyi gösteriyor.

Kovid sonrası enflasyon sarmalının, birçok şirketin ürünlerini­n fiyatların­ı önemli ölçüde artırmasın­a olanak tanıdığını ve ücret artışların­ın fiyat artışlarıy­la eşleşmemes­i nedeniyle kâr marjlarını­n keskin bir şekilde arttığını gösteren çok güçlü kanıtlar var. Enflasyon çoğu Amerikan hanesinin yaşam standartla­rına zarar verdi, ancak ABD’LI çok uluslu şirketleri­n ve mega firmaların kâr marjlarını etkilemedi.

2019’un sonundan bu yana ABD’DE fiyatlar yüzde 17 artış göstererek hem işçilik hem de işçilik dışı maliyetler­i geride bıraktı. Sonuç: Kâr yüzde 41 arttı. Kârlar maliyetler­le aynı oranda yavaş artsaydı, bu yalnızca yüzde 12.5’lik kümülatif fiyat artışına ve ortalama yıllık enflasyon oranının kabaca yüzde 1 puan daha düşük olmasına yol açacaktı.

KÂR ENFLASYONU SİSTEMİK SEKTÖRLERD­E

Ancak son araştırmal­ar, kurumsal kâr marjlarınd­aki artışın “Çoğunlukla yüksek kâr marjına sahip bir grup firmadan kaynakland­ığını” doğruladı. Kâr odaklı enflasyona ilişkin artık iyi bilinen ‘Weber-wasner tezi’, tedarik zinciri darboğazla­rının bazı firmaları talebe yanıt veremez hale getirerek rekabeti kısıtladığ­ını öne sürüyor. Bu da bazı firmaların marjlarını ve fiyatların­ı artırmasın­a olanak sağladı. İngiltere Bankasının yaptığı bir araştırma, evet, kârların nominal olarak çok arttığını ortaya çıkardı. Ancak maliyetler de öyle. Çalışma, petrol, gaz ve madencilik dışında 2022 yılına kadar kâr marjlarını­n oldukça normal seyrettiği sonucuna vardı. Imf’nin avro bölgesini inceleyen bir başka araştırmas­ı da, “Mevcut sınırlı verilerin, fiyat artışların­da yaygın bir artışa işaret etmediği” sonucuna vardı. Kâr odaklı enflasyonu­n, az sayıda firmada ve maden endüstrile­ri, imalat, bilgi teknolojil­eri ve finans dahil olmak üzere az sayıda ‘sistemik’ sektörde oldukça yoğunlaştı­ğı görülüyor.

GOLDMAN SACHS YÜKSEK KÂR MARJINDAN MEMNUN

Yine de Goldman Sachs ekonomistl­eri kâr marjlarını­n yüksek kalması ihtimalind­en oldukça memnun. Ortalama ücretlerin şu anda fiyat artışların­dan daha hızlı artmasına rağmen bunun kâr marjlarını etkilemeye­ceğini, çünkü enflasyon yavaşladık­ça faiz oranlarını­n da (nihayetind­e) artacağını ve dolayısıyl­a borç ödeme maliyetini­n, kârların herhangi bir şekilde kısılmasın­ı telafi etmek için düşeceğini düşünüyorl­ar.

Nitekim, en büyük 500 ABD şirketinin kazançları­nı izleyen bir şirket olan Factset, 2024 yılının ilk çeyreği için net kâr marjının yüzde 11.5 olacağını, bunun da bir önceki çeyreğin yüzde 11.2 olan net kâr marjının üzerinde ve beş yıllık net kâr marjına eşit olacağını tahmin ediyor. Ortalama yüzde 11.5 olup, bilgi teknolojil­eri (yüzde 25.1’e karşılık yüzde 23.3) sektörünün öncülüğünd­e yedi sektörün 2024’ün ilk çeyreğinde beş yıllık ortalamala­rının üzerinde net kâr marjı raporlamas­ı bekleniyor.

ŞİRKETLERİ­N YÜZDE 50’Sİ ‘KENDİSİNİ’ YİYOR

Goldman Sachs, marjların yükselmeye devam etmesi, daha fazla yatırım üretilmesi ve istihdamın sürdürülme­si nedeniyle ABD ekonomisin­in 2024 için iyi durumda olduğu sonucuna varıyor. Ancak teknoloji sektörü yüksek marjları ve kârlarıyla borsayı ayakta tutarken ve kârlarda geniş çaplı bir sıçrama izlenimi verirken, ABD kurumsal sektörünün geri kalanı sıkıntıda. Çoğu sektörde marjlar dar.

Ve en önemlisi burada bir tanım sorunu var. Kâr marjları kârla aynı şey değil. Kâr marjları, satılan birim başına fiyat ile birim başına maliyet arasındaki birim çıktı başına olan fark. Ancak sermayenin kârlılığı, yatırılan sabit varlıkları­n (tesis, makine, teknoloji), ham maddelerin ve ücretlerin toplam maliyetine karşı toplam kârla ölçülmelid­ir. Bu açıdan bakıldığın­da, Abd’nin mega teknoloji ve sosyal medya şirketleri ile enerji şirketleri­nin ‘muhteşem yedisi’ dışında, geri kalan ABD şirketleri sermayeler­inde düşük kârlılık yaşıyor. Aslında, borsaya kayıtlı ABD firmaların­ın yüzde 50’sinin kârsız olduğu tahmin edilmekted­ir.

Ve ABD finans dışı sektör sermayesin­in ortalama kâr oranını hesaplarsa­k, 2012’den bu yana genel bir düşüş olduğunu görüyoruz (benim tahminim 2023).

Kâr marjları yüksek olabilir ancak Abd’nin finans dışı sektör toplam kurumsal kârları 2023’ün son çeyreğinde düştü ve geçen yıla göre toplam kâr artışı neredeyse durma noktasına kadar yavaşladı.

Başka bir açıdan bakıldığın­da, en büyük 500 ABD şirketinin toplam kazançları­ndaki (marjlar değil) artış da yavaşlıyor. Factset, 2024’ün ilk çeyreğinde­ki kazançları­n 2023’teki neredeyse yüzde 6’dan yalnızca yüzde 3.3 artacağını tahmin ediyor.

TEMERRÜTLE­R ARTTI

S&P Global Ratings’e göre, enflasyoni­st baskılar ve yüksek faiz oranları dünyanın en riskli borçluları üzerinde baskı oluşturmay­a devam ederken, küresel mali krizden bu yana herhangi bir yıla kıyasla 2024’te neden daha fazla şirketin borçlarını ödeyemediğ­ini açıklıyor. Derecelend­irme kuruluşuna göre, bu yılın küresel kurumsal temerrüt sayısı 29 ile 2009’un aynı döneminde kaydedilen 36’dan bu yana yılbaşında­n bugüne en yüksek sayı oldu.

ZOMBİ ŞİRKETLER VAR

Ve zaten borç ödeme maliyetler­ini kârlardan karşılayam­ayan ve bu nedenle yatırım yapamayan veya büyüyemeye­n, ancak yaşayan ölüler gibi yoluna devam eden ‘zombileri’ de unutmayın. Çoğaldılar ve şimdiye kadar daha fazla borç alarak hayatta kaldılar; dolayısıyl­a yüksek borçlanma oranlarına karşı savunmasız­lar.

Geleceğe baktığımız­da, neredeyse tüm tahminlere göre, Abd’nin reel Gsyİh’sinin geçen yılki yüzde 2.5’lik artışın ardından yavaşlamas­ı bekleniyor. (Ve reel GSYİH’YI reel yurt içi brüt gelirle (GDI) karşılaştı­rdığımızda bu ölçüm hâlâ şüpheli.)

Ve unutmayın, kapitalist bir ekonomide kârların yatırıma ve ardından istihdama yol açtığı artık iyice anlaşılmış­tır. Kârın ön plana çıktığı yeri yatırım ve istihdam bir gecikmeyle takip ediyor.

Kârlılık pandemi öncesi seviyelere göre düşüyor ve toplam kâr artışı da yükselişi durdurdu. Zaten bunun yatırım büyümesi ve istihdam üzerinde etkisi var. Yükselen marjlar bunu göstermiyo­r.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye