Bunca yıldır yapmadıklarını yapmaya geliyorlar!
31 Mart yerel seçimleri öncesi muhtar adayları da çalışmalarını sürdürüyor. Pek çok aday söz verip de yapmadıkları vaatlerle yeniden seçmenlerin karşısında.
Sandığa gitmek kolay. En kolay şey hatta. Belediye başkanı seçmek kolay(!) encümendi, meclis üyesiydi. Seçilir. Olur bir şey yani. Peki ya muhtarlar? Elâzığ gibi küçük bir ilde bile sayısız muhtar adayı var. Küçücük bir mahallede 22-23 muhtar adayı yarışıyor. Nasıl seçeceğiz muhtarımızı? Liyakatli mi? Birleştiriyor mu? Genç mi? Özde mi çalışıyor sözde mi? Kardeşimiz mi? İçimizden biri mi? Nereden? Nasıl? Ne ile? Neyi? Ne belli?
İnsan düşünmeden edemiyor işte. “Liyakat’ diyor şu aday. Ama şu da “Gencim güzelim” diyor. Haydaaa, eee bu da “Birleştirici olacağız, ayrıştırıcı olmayacağız” diyor. Ya şu! “Anlatmaya gerek yok Google’a yaz tüm faaliyetlerimiz çıkar”! N’oluyo arkadaş! Hepsinden önemlisi Google tabii. Her şey var orada. Faaliyetleri orada çıkıyorsa gerisine gerek yok. Yağmur yağışı sonrası parke taşına basınca su fışkırıyorsa; yani mayına basmış gibi hissediyorsan ve üstün başın çamur oluyorsa Google’dan muhtarına yaz. Faaliyetleri çıktı mı? Neymiş? “Yağmur yağışından ve bilimum yağışlardan sonra kaldırım taşlarına basmayalım lütfen. Oluşabilecek su sıçratmalarından müessesemiz sorumlu değildir. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır.” Belediye muhtara, muhtar belediyeye, fes başıma başım fese püskülü ben olayım.
BİR MUHTAR KOLAY YETİŞMİYOR
Ülkemizde her seçim öncesi ‘vaat’ verilmesi gerektiğini bilmeyen yoktur herhalde. Muhtar vaatlerine bakınca “Belediye başkan adayları bile böyle vaatlerde bulunmuyor” diyebilirsiniz. Öyle bir hizmet aşkıyla yanıp tutuşuyor ki muhtar adayları, “Elimizi değil gövdemizi taşın altına koyduk” diyebiliyorlar. Mahalli idareler seçimlerine katılan bütün adayların dilinde bu vaatler var aslında. Bir muhtar adayına “Mahalle için ne yapacaksınız?” diye sormuştuk. Cevap, “Anaokulumuz yok. Mahallede spor salonumuz eksik. Yolumuz bozuk. İçme suyu problem. Gençler işsiz. Madde bağımlılığı had safhada” olmuştu. Bu gibi şeyleri birçok adaydan duymak mümkün. “Hizmet edeceğim.” ‘Et kardeşim tutan mı var?’ Mahalle sakinleri de bunu soruyor. Birçok mahallede üç dönem, beş dönem muhtarlık yapmış insanlar yeniden aday. Sormazlar mı “Bunca yıldır bu sözlerle oy aldın bizden. Seçildikten sonra neden yapmadın?”
MUHALİFE ÇEVRE KİRLİLİĞİ, HİLAL BIYIKLIYA SEÇİM ÇALIŞMASI
Envai çeşit afişler, flamalar, bilboardlar, sesli araçlar, bayraklar, amblemler, boy boy fotoğraflar… Ağaçların üzerinde bile her partinin, her adayın fotoğrafları var. Sol, sosyalist bilimum muhalifler; afişten, bildiri broşür dağıtmaktan ‘Çevreyi kirlettikleri’ gerekçesiyle çok kez ceza almışlardır, ama şimdi ortalık kirlilikten geçilmiyor. Günümüzde de ağaçları bile kendi seçim çalışmalarına alet eden adaylar ve partiler, kaldırımdan kaldırıma kocaman puntolarla “Ayrıştırıcı değil birleştiriciyiz” sloganıyla, temiz tıraşlı, takım elbiseli, hilal bıyıklı bir muhtar adayı çevreyi kirletmiyor mesela! Her ağaca, her sokak lambasına, her otobüs durağına, kurumların duvarına vs. asılan afişler, yollara saçılan bildiriler çevre kirliliği değil asla. Ses araçlarından yapılan anonslar ve eşlik eden seçim müziklerinden çıkan 90 desibellik ses gürültü kirliliği yapmıyor!
VAATLER DE VAAT HANİ!
Bir vatandaş Malatya’da aracının arka camına yapıştırdığı Ahmet Kaya posterinden dolayı para cezasına çarptırılmıştı. Muhtar araçlarını görünce “Bunlar Ahmet Kaya değil, muhtar adayı sonuçta. Dikizden arkayı görüp de ne yapacak. Önüne baksındı o. Vizyon sahibi, liyakatli, temiz giyimli tü tütüü tü maşallah! Mutantlara, şey pardon muhtar adaylarına niye yasak olsun. Hem kendisi hem de yakınları araçlarını giydirebilirler pekâlâ. Reklam mı önemli trafik mi?” diye aklınıza gelebilir.
Bazı muhtar adaylarıyla da sohbet etme şansımız oldu. Birkaçını haber de yapmıştık. “Halkla birlikte kararlar alınacak, gerekli mecralara bildirilecek ve ne gerekiyorsa yapılacak, mahallelerde uyuşturucuya geçit vermeyecek, gençleri o ortamlardan uzaklaştıracak, bilgisini, kültürünü, el becerilerini geliştirecek ve çeşitli aktiviteler yapabilecek alanların açılması için canla başla çalışılacak” sözleri verilmişti. Elâzığ’da bir muhtar adayı “sıfır atık” projesi ile ne broşür dağıttı ne afiş astı. “Fidan benden. Meyve sizden” projesiyle 8 bin yüz meyve fidanı dağıtarak oy istedi. Sıfır atık, temiz çevre. Bu ekonomik krizde manava uğrayamayan mahalleli meyve yer en azından.
Neyse; bitse de gitsek.