‘Bu işgali hep birlikte sonlandırmalıyız’
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’de şiddetini artırarak sürdürdüğü saldırılar devam ediyor. Hayatını kaybeden Filistinli sayısı 32 bini aştı, binlerce yaralı var. Tüm bunların yanında artan açlık ve işsizlik ise Gazze’de hayatı durduruyor. DİSK’IN davetlisi olarak Türkiye’ye gelen PGFTU (Filistin Genel Sendikalar Federasyonu) Genel Sekreteri Shaher Saed Gazze’de yaşananları, Filistinlilerin yaşam koşullarını Evrensel’e anlattı.
KİMSE TAM NE KADAR İNSANIN HAYATINI KAYBETTİĞİNİ BİLMİYOR
Şu anda Filistin’de durum nedir? Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarına devam ediyor. 30 binden fazla insanımızı kaybettik, bu sayıdan daha fazla kişi de bombalanmış binaların altında. Kimse ne kadar insanın hayatını kaybettiğini bilmiyor. 85 binden fazla kişi de yaralı durumda. Gazeteciler, hemşireler, Birleşmiş Milletler gönüllüleri, 15 binden fazla çocuk... Tüm camiler, kiliseler, okullar, üniversiteler bombalanıyor... Şu anda bir Gazze yok. En önemlisi de insanlar inanılmaz bir açlık çekiyor. Yemek yok, ilaç yok, hiçbir şey yok. Ve ateşkes olmadığı sürece çocuklarımız için yapacak hiçbir şeyimiz yok. Savaş süresince 20 bine yakın çocuk doğdu, bu onların da ihtiyaçlarına ulaşamadığı anlamına geliyor.
Bir yandan Batı Şeria’da da İsrail insanları ‘cezalandırmaya’ devam ediyor. Yolları, şehirleri kapatıyor. Örneğin Ramallah ve Nablus arasındaki yolu kapattılar. 15-20 dakika süren yol, asıl kullandığımız yolun kapatılması nedeniyle 3-4 saate çıkıyor. Ana yolu kullanamadığımız için dağlardan dolaşmamız gerekiyor.
İŞGALİN SONA ERMESİ FİLİSTİNLİ İŞÇİLER İÇİN ÇOK HAYATİ
Peki, siz bir işçi sendikasının başkanısınız. İşgal altındaki bir ülkede nasıl çalışma yürütüyorsunuz, işçiler açısından en büyük sorunlar nedir?
İşgalin sona ermesi özellikle de Filistinli işçiler için çok hayati. Çünkü işgal altında sosyal güvenlikleri yok, doğru düzgün bir işleri yok. Şu anda çok ciddi bir işsizlik var. Kimse gelecekte ne yapabileceğimizi bilmiyor, şu anda insanların zaten büyük bir çoğunluğu Refah’ta mülteci durumunda. Aynı zamanda şu an ‘işsiz işçiler’den oluşan devasa bir ordu var. 400 binden fazla insanın işi kalmadı. Özellikle de Green Line’da (Yeşil Hat) çalışan işçiler. Buradaki işçiler İsrailli işverenler için çalışıyordu ve 6 aydır işleri yok. Kimse yakın zamanda ne olacağını bilmiyor. Kimse insanları duymuyor, kimse buradaki sefaleti duymuyor.
Ülkelerin işgale karşı tutumu, Filistin’de yaşananlarla ilgili süren sessizlik hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ben dünyanın hiçbir yerindeki işgali desteklemiyorum ama Ukrayna-rusya savaşındaki tutumlara bakalım. Dünyanın büyük bir çoğunluğu çifte standart uyguluyor. Ukrayna’ya baktıkları şekilde Filistin’e bakmıyorlar. Biz halen İsrail işgali altındayız. Bizim özgür insanlar olduğumuzu mu zannediyorsunuz? Hayır, her şey halen İsrail işgali altında. Sınırlar işgal altında. Örneğin ben buraya, Türkiye’ye gelirken yaşadıklarımı dönüşte de yaşayacağım: Geçmem gereken köprü yalnızca üç saatliğine açık. İstanbul’dan Ürdün, Amman’a geçmem, Amman’dan Batı Şeria’ya geçmem gerekiyor. Eğer erkenden gitmezsem köprüden geçemiyorum ve ülkeme gidemiyorum çünkü köprü kapanıyor. İnsanlar biz Filistinlilerin bir devleti ve hakları olduğunu zannediyor ancak öyle değil. Bizim hiçbir hakkımız yok.
FİLİSTİN’LE DAYANIŞMA ÇOK ÖNEMLİ
Filistin’in bugün nasıl bir desteğe ve dayanışmaya ihtiyacı var?
Türkiye’nin Filistin’e destek veriyor olması çok önemli, umarım bu güçlenerek devam eder. Ancak örneğin Türkiye’den gelen yiyecekler Refah kapısında ve erişemiyoruz. İsrail bu gıdaların Gazze Şeridi’nden geçişine izin vermiyor. Kazanabilmemiz için, İsrail işgalinin sona ermesi için ve özgürlüğümüzü kazanabilmemiz için insanların Filistin’le dayanışma göstermesi çok önemli. Bu dünyadaki son işgal ve hep beraber bu işgali sonlandırmalıyız.
Tüm bu yaşadıklarımız nedeniyle, İsrail işgalini bitirmek için, ülkemizin kendi kaderini tayin edebilmemiz için, onurumuz ve özgürlüğümüz için tüm insanların dayanışmasına ve desteğine ihtiyacımız var.