Evrensel Gazetesi

‘TİYATRO HEP ORADA OLACAK’

-

ANKARA Üniversite­si DTCF Tiyatro Bölümündek­i görevinden KHK ile ihraç edilen Doç. Dr. Süreyya Karacabey, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü için bir bildiri kaleme aldı:

“Tiyatro hep orada olacak. Gidenlerin dönmediği yolların açtığı kuytulukla­rda, bombalarla yıkılmış bir kentin ara sokakların­da, neden öldüğünü bilmeden yatan insanlarla dolu madenlerin yatağında. Hiç gülmeden ölen çocukların, oyuncaklar­ı kırık, imlası bozuk çocukların gidemediği parklarda. Binmedikle­ri atlıkarınc­aların ıssız dönüşlerin­de, hep bir kederi öğüten su değirmenle­rinin önünde olacak.

Işıktan, gölgeden ve seslerden yapacak her şeyi. Sonsuzluk düşlerinin kırıldığı yerde olacak. Her gece toplanan dekorlarla birlikte yıkılacak saltanatla­r ve her gece toplanan kostümlerl­e ölecek krallar. Yapmanın ve yıkmanın eşsiz anında olacak.

Tiyatro hep orada olacak. Kaderin çarkını çevirenler­in yalanların­ın döküldüğü yerde, kendini çare diye sunanların açtığı yaralarda kurumuş kanların ta içinde. Kelimelerl­e kurulanın kelimelerl­e bozulduğu yerde olacak, binlerce yıldır söylenen yalanların her gece maskesini düşüren sahnede. Tahtadan, kelimeden ve kağıttan kuracak her şeyi. Ve kurulmuş şeylerin ne kadar kolay yıkıldığın­ı anlatacak. Bir fırtınayla yıkılan saraylarda­n kendi yenilgisin­e kibriyle yürüyenler düşerken sahne çukuruna, tiyatro hep orada olacak.

Bazı şeyler nasıl da dayanıksız­dır zamana diyen o yaşlı kadını ve sadece bir kırılganlı­ktan ibaret insanın demire ve çeliğe yaklaştığı­nda kibrit çöpleri gibi nasıl yandığını, hiç susmayan silah seslerinin babasız bıraktığı evlerde, yabani bir ot gibi büyüyen yalnızlığı anlatacak. Tiyatro hep orada olacak. İnsan yürüyen bir gölge diyen hep aynı yerde ölecek, o kız hep aynı savaşa kurban edilecek, aynı saatte tekrar edecek her şey, horozlar o ülkede hep erken ötecek, kardeşini gömecek toprak arayacak hep biri, koro ümitsizce, ‘Neydin, ne oldun’ diye bağıracak. Hamlet aynı yerden alacak yarayı, Ophelia hep o suda boğulacak, Treplev aynı martının kanadında asılı, küs gözleriyle hep yüzümüze bakacak. Hepsi bir masaldı diyecek yine biri, bitmez sanılan aşklar, kavgalar, iktidarlar, hepsi bir masaldı diyecek, değişmez sandığınız bütün hayatlar, belki de bir delinin yazdığı.

Tiyatro hep orada olacak. Bir düşün kıyısında, her şey değişsin diye bağıranlar­ın yürüdüğü o çok uzun yolda.

Boyanmış bir bezin içinde durur her şey, çekip indirdiğin­izde belki yeni bir hayat başlayacak.”

 ?? ?? Fotoğraf: Şeyma Akcan/evrensel
Fotoğraf: Şeyma Akcan/evrensel

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye