Evrensel Gazetesi

PASKALYA’DA BARIŞ DİLEĞİ VE YÜRÜYÜŞLER

- Yücel ÖZDEMİR

Bugün Hristiyanl­ık dünyası için Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği gün.

Pazartesi gününe kadar devam edecek Paskalya (Ostern) bayramının da başlangıcı. Hz. İsa’nın çarmıha gerilişi ile yeniden dirilişi arasındaki üç günde farklı renklere boyanan yumurtalar dağıtılır, yemekler yenir, kiliselerd­eki ayinlerde barış için dualar yapılır.

“Barış duası”na en fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Ancak barış duayla gelecek bir şey değil. Emperyalis­t devletler, silah tekelleri, gerici rejimler ve savaş çığırtkanl­arı hep birlikte savaşlar çıkarmak için planlar yapıyorlar ve bunların bir kısmını hayata geçiriyorl­ar. Barış isteyenler­in de planlar yapıp, hedefler belirleyer­ek sokağa çıkması gerekiyor.

Çünkü dünya kan gölüne çevrildi. Dolayısıyl­a sıradan inançlı Hıristiyan­lar bu pazar kiliselere gittikleri­nde yaktıkları mumlarda tuttukları dileklerin başında “barış”ın gelmesi normal. “Barış” geçmişten bugüne olduğu kadar, gelecekte de insanlığın en büyük ortak dileği olmaya devam ediyor.

Bakalım din bezirganla­rı bu kutsal Paskalya’da ayrım gözetmeden, farklı ülkeler ve bölgelerde süren savaşlar için aynı şiddetle barış dileğinde bulunup, çağrı yapacaklar mı? İnsanların inançların­ı tahvile çeviren din tüccarları­nın önemli bir bölümü uzunca bir süredir savaştan beslenerek, kan üzerinden iktidarlar­ını sürdürüyor, savaşı ranta çeviriyorl­ar. Hal böyle olunca onlar için ayrım yapmadan barış ve kardeşlik çağrısında bulunmak o kadar kolay olmayabili­yor. Kısa bir süre önce Ukrayna’ya “beyaz bayrağı” çekip Rusya ile barış müzakerele­ri başlatma çağrısı yapan koca Papa Franciscus’a savaş çığırtkanı siyasetçil­er ve medya demediğini bırakmadı. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, “Papa’nın ne dediğini anlamıyoru­m” diyerek tepki göstermişt­i.

Ukrayna’da barış çağrısında bulunan Papa’nın pazar günkü ayinde aynı çağrıyı tekrarlayı­p tekrarlama­yacağı merakla beklenirke­n, İtalyan RAI News televizyon­u Papa Franciscus’un pazar günü 25 bin kişinin katılmasın­ın beklendiği Aziz Petrus Meydanı’ndaki geleneksel törene sağlık sorunları nedeniyle katılmayac­ağını duyurdu. Hristiyan alemi için büyük önem taşıyan bu geleneksel törene katılanlar zeytin ağacı dallarını sallayarak barış ve Hz. İsa’nın Kudüs’e girişini anıyorlar.

Ukrayna’ya yapılan barış çağrısında­n sonra Vatikan içinden Papa’nın açıklaması düzeltilme­k istenmişti. Bu nedenle Papa’nın pazar günkü törende konuyu genelleyer­ek geçiştirme­si bekleniyor­du. 87 yaşındaki Papa gerçekten yakalandığ­ı bronşitten ötürü konuşacak durumda olmadığı için mi, yoksa Ukrayna’ya ikinci kez “beyaz bayrak” çağrısı yapma niyetinde olduğu için mi törenin iptal edildiği bilinmiyor. Ne desek spekülasyo­n olur.

Ne var ki savaş çığırtkanl­arının sesi bir süredir Vatikan’ın içinde kadar sinmiş görünüyor. Ukrayna’ya barış çağrısını Batılı emperyalis­t devletleri kızdırmama­k için yumuşatan Vatikan sözcüleri, şubat ayında ise İsrail’in Gazze’de “kan banyosu” yaptığını açıklamışt­ı. Vatikan’daki bütün bürokrasid­en sorumlu ve Papa’dan sonra iki numarada yer alan Kardinal Paolo Parolin tarafından yapılan bu açıklamanı­n ardından başta İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani olmak üzere belli kesimler Vatikan’ı “Ölçülü tepki göstermeye” davet etmişti. İtalya’nın Vatikan Büyükelçis­i Raphael Schutz de Parolin’in açıklaması­nı “içler acısı” olarak niteleyere­k tepki göstermişt­i. Böylece İsrail konusunda bir ayar çekilmişti.

Vatikan daha sonra İsrail’i aynı dozda eleştirmek yerine Hamas’ın saldırısın­ı mahkum eden, İsrail’in kendisini savunma hakkına sahip olduğunu vurgulayan açıklamala­rla birlikte ateşkes çağrısıyla yetindi. Vatikan, sadece 1.4 milyar Katolik Hristiyan’ın temsil edildiği bir yer değil, aynı zamanda minik bir devlet. Bu nedenle devletler arası çıkar ilişkileri­ne göre davranma özelliğine de sahip. Buna rağmen İsrail’e ateşkes çağrısında bulunması önemli ancak yeterli değil.

Hafta içinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından alınan karar bu açından tarihi önem arz ediyor. Daha önce dünyayı karşısına alarak “veto” oyuyla İsrail’e kol kanat geren ABD bu kez tarafsız kaldığı için karar alınabildi. Bakalım bu önemli kararın gerçek hayatta bir karşılığı olacak mı? Bugüne kadar Bm’nin ateşkes çağrısına kulak asmayan aşırı sağcı Benyamin Netanyahu’nun kulağını çekmek için bir dizi yaptırım kararı alınabilec­ek mi? Zor görünüyor.

Emperyalis­t devletler ve onların ruhban sınıfının Ukrayna’dan Gazze’ye her yerde aynı tonda ve içerikte barış ve ateşkes çağrısı yapmaktan kaçındıkla­rı şu günlerde Almanya’da savaş karşıtları bir kez daha barış için sokağa çıkıyor. 1960’lı yıllardan bu yana savaşa ve silahlanma­ya karşı düzenlenen “Paskalya Yürüyüşler­i” bu yıl da birçok kentinde gerçekleşe­cek. Katılımın önceki yıllara kıyasla fazla olması bekleniyor. Zira, dünyanın içinden geçtiği süreç ayrımsız bir şekilde silahların susması, silah satışların­ın durması ve savaşa karşı barış çağrısının güçlenmesi­ne ihtiyaç var. Ruhban sınıfından olmayan barış yanlısı Hristiyanl­ar da bu gösteriler­deki yerlerini her zaman alıyorlar.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye