TİP’LI Bektaş: Şişli’de ‘kral çıplak’ deme zamanı
TÜRKİYE İşçi Partisi (TİP) Şişli Belediye Başkan Adayı Mehmet Tolga Bektaş, ilçenin tarihi dokusunun yıllardır nasıl ranta kurban edildiğini anlattı. Uzmanlar, akademisyenler, aydın ve sanatçılardan oluşan bir ekiple 60 maddelik bir metinleri olduğunu ifade eden Bektaş, Şişli’deki ağır şehir suçlarına karşı “kral çıplak” deme cesareti göstermek gerektiğini söyledi.
Şişli tarihi bir yer ama bu zenginliklerini kaybettiğini görüyoruz. Şişli nasıl böyle dönüştü?
Şişli’nin kuruluş kökleri Levanten, Rum, Ermeni, Musevi ve Bulgar cemaatlerine dayanıyor. Bu toplulukların şekillendirdiği Şişli, hâlâ aynı nitelikli çok önemli bir mirasın sahibidir. Fakat ne yazık ki, başından beri yerel yönetimin bir imar ve yaşam perspektifine sahip olmaması nedeniyle bütün bu yaşam alanları ile sahip oldukları ahenk bozuldu. Büyük bir hızla da bozulmaya devam ediyor. Yeryüzünün rant ilahları her gün Şişli’den yeni kurbanlar istiyor. Son kurban, Hürriyet Tepesi’ndeki bir bölge oldu. Burası rezerv alanı ilan edildi ve 72 katlı gökdelen inşasına başlandı. Birkaç yıl önceki kurban Marmara Üniversitesinin Teşvikiye’deki kampüs alanıydı. Orada artık balkonlarında havuzlarıyla ultra lüks binalar yükselmektedir ve böylece Şişli önemli bir yeşil dokuyu kaybetti. Keza Ali Sami Yen Stadı ile bölge sanayi mirasımızın yapı taşlarından Mecidiyeköy Likör Fabrikası arazisi son yılların kurbanları arasındaki yerini aldı. Şişli Etfal Hastanesi ve arazisi de sal taşına yatırılan adreslerdendir. Harbiye Radyoevi binası, Mecidiyeköy’ün son açık alanına dikilen iki gökdelen, Hürriyet Tepesi’ndeki üniversite binasının yerinde yükselen bir başka gökdelen, Şişli Motor Meslek Lisesi arazisinde başlatılan dev inşaat, daha önceki yıllarda Büyükdere Caddesi boyunca yaşanan gökdelen furyası örnekler arasındadır. Bunlar Şişli için oldukça ağır şehir suçlarıdır.
Bu konuda neler yapılması lazım?
Bir bölge düşünün ki, yüz ölçümü aynı kalmasına rağmen barındırdığı beton yoğunluğu her geçen gün arttırılmaktadır. Bunun sonucu, semt yaşamına artan nüfus ve trafik yoğunluğu olarak yansımaktadır. Dolayısıyla da ilçedeki yaşam kalitesi, mahalle kültürü, esnaf kültürü her geçen gün yeni darbeler almaktadır.
Bu nedenle artık birilerinin çıkıp “dur” demesi gerekmektedir. İşte bizim yaptığımız budur. Bize yöneltilen “Oyları bölüyorsunuz” suçlamasının bir yanılsama olduğunu, yıllardır yaşadıklarımızın Şişli’ye sadece zarar getirdiğini ve artık “kral çıplak” deme cesareti göstermemiz gerektiğini ifade ediyoruz. Kent suçlarından oluşan bir Şişli karnesi istemiyoruz artık.
Peki siz halka nasıl bir belediyecilik anlayışı sunuyorsunuz?
Bölgede yaşayan ve alanlarında uzmanlaşmış akademisyen, aydın ve sanatçılardan oluşan bir ekiple birlikte dört başlık altında 60 maddeden oluşan bir metin hazırlayarak ilçenin ortak akıl ve kolektif şekilde, şeffaf süreçlerde yönetilmesinden yana olduğumuzu ifade ettik. Şişli’nin acil olarak deprem dirençli hale getirilmesinin zorunluluğundan bahsediyoruz. Bunun da Şişli’deki yaşam seviyesinin, kent dokusunun ve kimliğinin bozulmadan yapılmasını öngörüyoruz. Hiç kimseyi mağdur etmeyen mahalle dayanışmasını ve kozasını koruyan bir yaklaşım arzuluyoruz.