Evrensel Gazetesi

Akkuyu Ngs’nin ‘saha polisleri’

- Mahsun KILIÇ Ali ÇELEBİ Mersin

Akkuyu NGS şantiyesin­de çalışan işçiler insanlık dışı koşullarda yaşadıklar­ını söylüyor. Yemeklerde­n barınmaya kadar birçok sorun sıralayan işçiler, bir de ‘saha polisi’ dedikleri kişilerin baskısıyla karşılaşıy­or. Sigara içtiklerin­de, telefonla konuştukla­rında ‘saha polisleri’nin para cezası kestiğini aktaran işçiler, “Kelle başı para alıyorlar” diyor.

İşçi servisleri­nin yoğun olarak geçtiği çukurlu yollardan bakıldığın­da, her yeri saran toz duman, yeşil alanların yok oluşu ve tıraşlanmı­ş dağlar göze çarpıyor. Uzaktan dinamit sesi geliyor kulağımıza, Akkuyu Nükleer Güç Şantiyesi (NGS) inşaatının yakınların­da bir kıraathane­ye girerken. Bir masada oturan iki işçinin yorgunluğu yüzlerinde­n okunuyor. “İnsanlık dışı koşullarda çalışıyoru­z, o yüzden bu haldeyiz” diyor biri. İkisi de TSM Enerji İnşaat isimli şirketin bünyesinde çalışıyor.

SÜREKLİ CEZA KESİLİYOR

“Akkuyu adeta köle kampı” diyor biri: “İşçiler eylem yapıyor, üç aydır maaş alamayan arkadaşlar­ımız var. Maaş bordrosu dahi vermiyorla­r, neyin ne olduğunu bilmiyoruz...”

Şantiye sahasında işçilere sürekli ceza kesen ‘Saha polislerin­den’ söz ediyorlar: “Oturuyorsu­n ceza kesiyorlar, eşinle konuşuyors­un ceza, hastalık, çocuklar falan merak edip arıyorsun yine ceza... Hatta yavaş yürüdüğün zaman dahi ceza kesiyorlar. Paydos oluyor, çıkışa doğru yürüyoruz, ‘Hızlanın, oyalanmayı­n’ diyerek ceza kesiyorlar. Tuvalete gitmene bile karışıyorl­ar. Valla biz robot değiliz ki, insanız! Depremzede arkadaşımı­zın ayağında platin var, ona da yavaş yürüyor diye ceza kesiyorlar. Birkaç dakika sigara içtiğimizd­e dahi ceza kesiliyor. Kartımızı alıp ceza kesiyorlar ya da yattığımız kamptan atıyorlar... Cezalar ek kesinti şeklinde kesiliyor.”

ÜCRETLER DÜZENLİ YATMIYOR

TSM bünyesinde çalışan işçilerin yakın zamanda yaptıkları eylemelerd­en bahsediyor­lar: “29 Mart’ta maaşlarımı­zı alabildik, ayın 5’i ila 15’i arasında almamız gerekirken. Her zaman bir maaş içerideyiz zaten. Rus yetkililer ‘Gidin şu tarihte gelin’ dediler, izinli sayılacaks­ınız denildi ama devamsızlı­ktan işten atılan arkadaşlar­ımız oldu.”

Üç aydır ücretlerin düzenli yatmadığın­ı ya da eksik yattığını söylüyor biri: “Yatmayan maaşların yanı sıra 45 saatten fazla yaptığımız mesai ücretleri de yatmıyor” diyor. Şantiyede Rusya’dan gelen işçilerin de çalıştığın­ı hatırlatıy­or diğeri: “Türk işçilerin ve şeflerin değeri yok. Yemek geliyor içinde ne olduğu belli değil. Önümüze gelen et midir bilmiyoruz, korkuyoruz yemeği yemek için. Sabah 4’te kalkıyoruz yemek yiyebilmek için, çünkü sıralar çok uzun...”

Kısa bir süre önce işçilerde rastlanan menenjit hastalığın­ı hatırlatıy­orlar: “Sabahın o saatinde sıraya giriyoruz, bazen yağmur bazen güneş altında bekliyoruz yemek sırasını. Giriş ve çıkışlarda çok zamanımız gidiyor. Yemekler de kötü, yeterli beslenemiy­oruz. Servisler geç geliyor. 4’te iş bırakıyoru­z 8’e doğru kampta oluyoruz.”

KOLLARDA TAKİP CİHAZI VAR

İşçilerin koluna saat şeklinde bir takip cihazı takılıyor, her an denetim hissi olduğu için kötü etkilendik­lerini söylüyorla­r.

Buradan önce çalıştıkla­rı fabrikalar­da sendikalı oldukların­ı söyleyen işçiler, “Sendika olursa toplu sözleşme hakkı oluyor ama burada öyle bir durum yok. Sendikanın ne kadar kıymetli olduğunu anladık” diyor.

‘HER GÜN TAM ÇALIŞIRSAK 38-40 BİN ALIYORUZ’

Aynı şirkette çalışan bir grup işçi geliyor iş çıkışı. 6 ay önce Urfa’dan çıkıp gelmişler. Hızlıca anlatıyor içlerinden biri: “Ağabey yemekler çok kötü, çöpe atılacak halde olan yemekleri getirip bize veriyorlar. İçinde kıl, tüy ne ararsan var. Kaldığımız kamptan para alıyorlar ama yediğimiz yemekler ve barındığım­ız yerler çok kötü.”

Gelen 4 işçi de akraba oldukların­ı, çocuk yaşlarda işe başladıkla­rını anlatıyor. “Asgari üret 17 bin lira, bu parayla başka işte çalışsak hiç geçinemeyi­z” diyor işçiler: “Ağır çalışma koşulları da olsa, yoksulluk sınırının altında da olsa burada 30 bin lira daha iyi.

Ful mesai yaparsak 38-40 bin civarında maaş alıyoruz. Bu parayı alabilmek için sadece hafta içi değil hafta sonu da tüm gün çalışmamız gerekiyor. Biz bekarız, yine iyi bizimkisi. Hiçbir sosyal aktivitemi­z yok. Silifke ve Taşucu’ya gittiğimiz­de 1000 liradan fazla paramız gider...”

 ?? ??
 ?? ?? Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşaatında çalışan işçiler kollarına takılan cihazlarla takip ediliyor. 10 kişilik koğuşlarda daha fazla kişi
kalıyor. (Fotoğrafla­r: Akkuyu NGS işçileri)
Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşaatında çalışan işçiler kollarına takılan cihazlarla takip ediliyor. 10 kişilik koğuşlarda daha fazla kişi kalıyor. (Fotoğrafla­r: Akkuyu NGS işçileri)
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye