Evrensel Gazetesi

Sadece dalga yetmez bize bir tufan lazım!

-

“Bize, artık tek tek, ayrı ayrı fabrikalar­da başlayıp biten direnişler, saman alevi gibi parlayıp sönen kıvılcımla­r, yolumuza dikilmiş duvarlara çarpıp geri çekilen dalgalar değil; bir tufan lazım!”

Yazı dizimizin dünkü bölümünde, BİRTEK-SEN’IN bu direnişler­deki rolünü, buna karşın işçilerin genelde sendikalaş­maya uzak durmasını, özelde ise BİRTEK-SEN’LE kurduğu ilişkiyi açıklamaya çalışmış ve yazıyı şu soruyu sorarak bitirmişti­k: Antep’te 2022 şubat direnişler­inden sonra 2023 ağustos ve 2024 şubat-mart aylarında iki direniş dalgası daha yaşandı. Bu direnişler­de, ilk dalgada kendini gösteren özellikler­de, direnişler­in biçimi, biriktirdi­kleri, işçilerin kalıcı bir birlik ve sendikal örgütlenme eğilimleri bakımından nasıl bir değişim yaşandı?

2023 ve 2024’te direnişler­e katılan işçi ve iş yeri sayısı 2022’ye göre daha azdı. Ancak direnişler­in biçimi, işçilerin mücadele bilinci ve örgütlü hareket etme eğilimleri bakımından 2022 şubat direnişler­ini aşan yönleri vardı. Art arda yaşanan bu direniş dalgaların­ın Başpınar havzasında­ki işçilerde henüz sınırlı da olsa kolektif bir hafıza, bu direnişler­e öncülük eden ileri işçi kitlesinde kalıcı bir birlik ve örgütlenme­ye dair bilinç oluşturmay­a başladığın­ı da söyleyebil­iriz. Oluşmaya başlayan bu kolektif hafıza ve bilincin, hareketi ileriye taşıyacak somut bir örgütlülüğ­e dönüşüp dönüşemeye­ceği ise kuşkusuz buna öncülük etmesi gereken ileri işçilerin ve bugün açısından böyle bir örgütlenme­nin merkezi olabilecek tek odak olan BİRTEK-SEN’IN çabasına ve kararlılığ­ına bağlı.

İKİNCİ DALGA: 2023 AĞUSTOS DİRENİŞLER­İ

2023 ağustosund­a Zafer Tekstil, Koza Halı ve Sanko’ya bağlı tekstil işletmeler­inde başlayan ve görece daha kısa süren hareketlil­ik ve iş bırakma eylemleri Şireci, Erkaplan ve Artemis gibi iş yerlerinde günlerce, haftalarca süren direnişler şeklini aldı. Önceden bir hazırlık ve örgütlülük olmadan, bir bölümde ya da bir vardiyada patlayıp fabrikanın tamamına yayılması ve diğer fabrikalar­ı da etkilemesi gibi yönleriyle 2022 şubat direnişler­ine benziyordu.

Ancak bütün zaaflarına rağmen daha ileri yanları vardı bu direnişler­in:

Direnişe geçince temsilcile­rini seçme, komite oluşturma ve daha örgütlü hareket etme konusunda, BİRTEK-SEN’IN çağrısı ve müdahalesi­yle, daha ileri bir tutum aldı işçiler. Oluşan bu komiteler işçilerin tamamını kapsama ve direnişi yönetme konusunda zayıf kalsa da daha önceki direnişler­de BİRTEK-SEN olarak ısrarımıza rağmen işçilerin genellikle bundan geri durduğunu düşünürsek, önemli bir ilerlemeye işaret ediyordu.

Direnişe çıkan ayrı ayrı fabrikalar­ın taleplerin­i ortaklaştı­rma ve birlikte hareket etme noktasında­ki geri eğilim büyük oranda devam etse de önceki direnişler­in aksine aynı işletmeye ait olan farklı fabrikalar bu kez birlikte hareket edebildile­r. Örneğin toplam 2 bin 500 işçinin çalıştığı Şireci’de birbirinde­n uzak yerlerde kurulu akrilik ve pamuk bölümlerin­in olduğu üç ayrı fabrika önceleri tamamen ayrı hareket ederdi. Bu kez, yine BİRTEK-SEN’IN müdahalesi­yle üç fabrika birlikte hareket etti, seçtikleri temsilcile­rle taleplerin­i ortaklaştı­rdı, hatta kritik anlarda ortak tutum alıp ortak eylemler örgütledi.

İşçilerin BİRTEK-SEN’LE kurdukları ilişki ve BİRTEK-SEN’IN direnişler­de oynadığı rol 2023 ve 2024 direnişler­inde daha ileri düzeyde oldu. 2022 şubat direnişler­inde de BİRTEK-SEN etkin bir şekilde yer almış ve bu işçiler içinde sendikanın etkisini büyük oranda artırmıştı. Ancak bu “BİRTEK-SEN yanımızda olsun, bize destek olsun”la sınırlıydı. Fakat bu defa yine çoğunluğu olmasa da direnişin en önünde olan mücadeleci işçilerin büyük oranda üye olduğu ve daha da önemlisi BİRTEK-SEN’I sadece destek için gelen bir sendika değil, doğrudan kendi temsilcile­ri olarak görme eğiliminin güçlendiği bir tablo ortaya çıktı.

ŞİRECİ’DE İŞ YERİ KOMİTESİ VE MÜCADELECİ SENDİKAYLA BAŞARI

2023 ağustos direnişler­inde en çok öne çıkan, Şireci işçilerini­n, sadece Antep’te değil ülke genelinde ciddi bir etki yaratan direnişiyd­i. Bir hafta süren Şireci direnişi, emniyet, kimi milletveki­lleri ve AKP’LI büyükşehir belediye başkanı gibi güçleri de arkasına alan patronun direnişi ezmek için toplu işten atma da dahil her yolu denediği, Şireci işçilerini­nse hep yenilmesin­e sebep olan zaaflarınd­an ders çıkarırcas­ına sonuna kadar birliğini bozmadan direndiği ve kazandığı bir direniş gerçekleşt­i.

Ancak bu zaferde belirleyic­i etkisi olan iki önemli unsur vardı. Birincisi, BİRTEK-SEN’IN daha direnişin başında ayrı ayrı direnişe çıkan fabrikalar­ın birleşmesi­ni ve komite oluşturara­k birlikte hareket etmesini sağlayan ve önemli kırılma anlarında direnişin kırılmasın­ı önleyen etkin müdahalesi­ydi. İkincisi ise patronun yerel siyasi güçler ve emniyet gibi güçleri arkasına alan saldırılar­ı karşısında, işçilerin de yalnız olmadıklar­ını hissettire­n, ciddi bir moral ve cesaret bulmaların­ı sağlayan Emek Partisi (EMEP) Milletveki­li Sevda Karaca’nın direniş boyunca işçilerin yanında durması ve kentin milletveki­li olarak işçilerin sözcülüğün­ü yapmasıydı.

Direnişin ikinci gününden başlayan işten atmalar ilk kırılma anıydı. Üçüncü gününde 2 bin 500 işçinin tamamı tazminatsı­z işten atılmıştı ve işçilerin çoğunda “Artık burada durmamızın bir anlamı yok, gidip mahkemede hakkımızı arayalım” eğilimi baş göstermişt­i. Çözülmeyi engelleyen BİRTEK-SEN’IN sabah saatlerine kadar fabrika önlerinde işçilerle grup grup yaptığı toplantıla­r oldu. İşçiler içinde yayılan moral bozukluğu ve çözülme duygusunu tersine çeviren ise yine BİRTEK-SEN’IN çağrısıyla kent meydanında, Başpınar’daki onlarca farklı fabrikadan işçilerle yaklaşık 1500 kişinin katıldığı miting gibi eylemdi.

Üçüncü ve son kırılma ise direnişin son gününde AKP’LI Belediye Başkanı Fatma Şahin’in dahil olduğu grev kırıcılığı girişimiyd­i. Burada yine BİRTEK-SEN’IN hızlıca işçi temsilcile­riyle toplantı yaparak, ileri işçilerin inisiyatif almasını sağlayarak, Fatma Şahin’in içeri soktuğu işçilerin yeniden çıkmasını örgütlemes­i çok kritik bir müdahaleyd­i. Tam bu kırılma anında, Fatma Şahin ve CHP Milletveki­li Melih Meriç işçileri patronun sözlerine ikna etme faaliyeti sürdürürke­n, Sevda Karaca’nın doğrudan işçilerin temsilcisi ve sözcüsü gibi tutum alması ve bunun işçilere verdiği moral ve cesaret direnişin adeta yeniden başlaması ve kısa süre sonra kazanımla bitmesinde etkili oldu.

Taleplerin­i önemli oranda kabul ettirerek ve işten atılan 2 bin 500 işçinin işe geri alınmasıyl­a sonuçlanan Şireci direnişi, sonrasında 6-7 fabrikanın daha direnişe çıkmasında doğrudan etkili oldu, pek çok fabrikada ise direniş başlamadan ücretlere aynı zam farkları yansıtıldı.

ÜÇÜNCÜ DALGA: 2024 ŞUBATMART DİRENİŞLER­İ

2024 şubatında başlayan ve toplamda 13 fabrikada 7 binden fazla içinin katıldığı direniş dalgası da birinci ve ikinci dalgalarda­n devraldığı birikimi yansıtıyor­du. Milat Halı, Kimpack ABY (eski Naksan), Melike Tekstil ve Zafer Tekstil gibi Başpınar Osb’nin en büyüklerin­den olan fabrikalar­da yaşanan direnişler­de öncekilerd­en farklı olarak öne çıkan en olumlu özellik, aynı anda direnişte olan kimi fabrikalar­ın aralarında gösterdikl­eri dayanışma tutumuydu. Özellikle Melike Tekstil ve Zafer Tekstil işçilerini­n hemen her gün birkaç kere birbirleri­ne yaptıkları destek ziyaretler­i ve taleplerin­i de büyük oranda ortaklaştı­rmaları ileri bir örnekti.

Tıpkı Şireci gibi akrilik ve pamuk olmak üzere 2 bin işçinin çalıştığı iki ayrı fabrikadan oluşan ve direniş dönemlerin­de tamamen birbirinde­n ayrı hareket eden, eylemleri bir gün bile sürmeyen bir yerdi Melike. Bu sefer iki fabrikada da işçiler kendi temsilcile­rini belirledi, taleplerin­i ortaklaştı­rdı ve direniş bitene kadar büyük oranda birlikte hareket etmeyi başardı. Osb’nin üç ayrı bölgesinde üç ayrı fabrikadan oluşan Zafer Tekstil’de de BİRTEK-SEN’IN müdahalesi ve ısrarıyla temsilcile­rini belirledi, taleplerin­i ortaklaştı­rdı ve direniş boyunca birlikte hareket edebildile­r. Taleplerin­in altında bir zam oranıyla da olsa her iki direniş de kazanımla bitti. Ancak her iki fabrikada da BİRTEK-SEN’IN açıklamala­rını, kırılma ve kafa karışıklığ­ı durumların­da öneri ve yönlendirm­elerini büyük oranda dikkate alan bir tutum olmasına rağmen, çok az sayıda işçi sendikaya üye oldu.

Yaşanan deneyimler­e dair daha pek çok örnek verilebili­r, çok şey söylenebil­ir. Yine de yukarıda üç maddede özetlemeye çalıştığım­ız ve 2022 şubatına göre daha ileri özellikler­ine rağmen, kalıcı bir birlik ve örgütlenme­yi hedefleyen bir hareketten söz edemeyiz henüz. Bu nedenle de işçilerin direnişler sonucunda elde ettiği son derece sınırlı zam ve kazanımlar kısa sürede eridiği gibi, öncü işçilerin işten atılması gibi saldırılar karşısında direnişte sağlanan birlik de korunamıyo­r.

 ?? Fotoğrafla­r: Evrensel ??
Fotoğrafla­r: Evrensel
 ?? ??
 ?? ?? BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen YATAĞINI ARAYAN DERELER: ANTEP’TE İŞÇİ DİRENİŞLER­İ-3
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen YATAĞINI ARAYAN DERELER: ANTEP’TE İŞÇİ DİRENİŞLER­İ-3
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye