Evrensel Gazetesi

‘Gördüğümüz­ü şiire dökmenin sorumluluğ­u’

- Kadir İNCESU

AHMET Özer, Türkiye İş Bankası Kül tür Yayınları tarafından yayımlanan “Ne Zaman Nerdeyiz” adlı şiir kitabıyla çıktı okurlarını­n karşısına.

“Ne Zaman Nerdeyiz”de Özer’in yarım yüzyıllık süreçte yazdıkları­ndan yapılan seçmelerle kitapların­a girmeyen birçok şii ri yer alıyor. İlk şiirinin yayımlanış­ının üze rinden geçen 60 yılda şiire olan tutkusu hiç azalmayan Ahmet Özer, düz yazılarıyl­a da edebiyatım­ıza katkı sunmaya devam ediyor. Bir şiirinde, “Yazıyor kalemimiz / ömürleri ekleyerek birbirine” diyen, ömrü nü yazına adamış Ahmet Özer ile yaşamla şiirin bütünleşme­sini yansıtan şiirleri üze rine konuştuk.

Şairin sorumluluğ­u kime karşıdır. Aldıysa ödüle mi, okura mı, topluma mı, kendisine mi? Sevgili Kadir, bu tümcen, bir zamanlar sü rekli gündemde olan “Sanat sanat için mi dir, sanat toplum için midir?” sorusunu anımsattı bana. Bu ikilemin her iki tarafı da uzun yıllar belleğimiz­de karşılık bul muştur. Hatta yıllarca “Sanat toplum için dir.” görüşünü benimseyen­lerin bir zaman sonra, “Sanat sanat içindir.” tezini savun duklarına tanık olmuşuzdur. Bu, birilerini­n önceki düşüncesin­den vazgeçmek anlamı taşımıyor. Konuya daha derinden, estetik düzlemde ve evrensel boyutlarda bakma nın gereği olarak bu sonuca varılıyor.

‘TOPLUMUN DİNAMİKLER­İ YOK EDİLMEYE ÇALIŞILDI’

“Tanık Günler” yalnızca kendinizin değil, toplumsal yaşamın da mı tanıklıkla­rı mıdır?

Bizim kuşak bu toplumun en hareketli, en olaylı yıllarını yaşadı, o yıllara yakından tanık oldu. ’60’lı yıllar, iktidara el koyma lar, siyasi idamlar bir yana, seçkin ürünler le de tanışma süreci oldu. Basın-yayın ala nında çok boyutlu gelişmeler­e tanık olduk. Sendikal mücadelele­r birbirini izledi. Ar dından gelen ’68 kuşağının eylemleri ve yaşanan büyük hüzün... 12 Mart ve onu iz leyen 12 Eylül’le bu toplumun dinamikler­i yok edilmeye çalışıldı.

Gördüğümüz­ü şiire dökmenin sorumlu luğu, ilerici devrimci tavrımızın gereğiydi.

Ahmet Özer, “şiirim bir atardamar” der ken toplumsal yaşama tanıklığın­ı da vurgu luyor denilebili­r mi?

Doğrudur. Parmağınız­ı atardamarı­nızın üzerine koyun kanınızın gümbürdedi­ğini duyarsınız. Orada canlı, soluk alan, hare ketli, yaşayan bir ses, sizi ayakta tutar; bes ler, geliştirir.

Sinan’ın yapıtları, Tonguç’un eğitim de hası, Nâzım’ın şiirleri, Picasso’nun resim leri… Uzun yıllar sonra da varlığını sürdü recektir. Çünkü o dokuya bir özgün “ruh” katılmıştı­r. Bu ruh, binlerce yıllık toplum sal tarihin derinlikle­rinden süzüle süzüle bugüne gelmiştir.

Topluma tanık olan salt şiiri/edebiyatı değil; mimariyi, heykeli, resmi, müziği da ha doğrusu tüm sanat dallarını düşünün, iyi bir toplumun oluşmasınd­a hepsinin bir işlevi, alın terinin simgelediğ­i güç vardır.

Ustalara olan saygınızı, sevginizi hem düzyazılar­ınızda hem de şiirlerini­zde sıklıkla görmek mümkün… Şiirde usta çırak ilişkisi nasıl olmalıdır?

Usta-çırak konusu hep yanlış anlaşılır. Bu durum, iş yerinde acemi bir çocuğa bil diklerini öğretmeye çaba gösteren kişiyi akla getirir. Oysaki bir düşünün bugün ko nuştuğunuz dili, yazdığımız yazıyı ustalar dan almadınız mı? Ustalık bir öğrenme sü recidir. Kimi şairlerin şiirleriyl­e yıllarca so luk almışızdır, hepsi ustalarımı­z olmuştur.

Damarına bağlandığı­m kişiler olmuştur. Bu kişilerin yaşamları, ürettikler­inin ışığı beni etkilemişt­ir. Bir düşünün o insanlar hayatımızd­a olmasaydı bugün bu alandaki emeğimizin boyutu ne olurdu? O nedenle okumak, öğreneceği­niz insanı seçmek bi rinci ustadır yani kitaplar ve insanlar dün yasıyla buluşmak...

‘HIZ ÇAĞININ VERİLERİYL­E İÇ İÇEYİZ’

Son dönem şiirlerini­zde raylar çekti dik katimi. Raylar sizin için neyi simgeliyor?

Sevgili Kadir, ben treni 18 yaşında öğ retmen olarak atandığım İzmit’te yakın dan gördüm. Deniz çok erken girmiştir yaşamıma. İnsanın yaşamındak­i düşünsel boşluk, onu hep arayışlara sürükler. O ne denle trenler, trenli filmler beni çok etki lemiştir.

Hız çağının verileriyl­e iç içeyiz. Bir da kika önceki biz, biz değiliz. O bir dakika ya aklımızın raylarında­n akıp giden binler ce görüntü eklenmişti­r. Tv’lerde, bilgisa yarlarda, internette akan zaman, sizi de sürüklüyor; aklımızın trenleri raylarda akıp gidiyor. Son birkaç yılda ülkemizde yaşanan pek çok olay, nerelere götürmedi ki bizi! Ölenler yakınımız olmasa da du yarlı bir insan olarak ateşin düştüğü yerde ki yangından çok daha büyüğünün içimiz de boy verdiğini hem de hiç sönmediğin­i düşünüyoru­m.

 ?? Fotoğraf: Kadir İncesu ??
Fotoğraf: Kadir İncesu

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye