İstanbul’un mimari değil mühendislik problemleri var!
O zaman şehir içinde daha da bölgeler halinde bölünmeler yaşanacak? Bu kelimeyi kurmak istemiyorum ama şehirlerde de bir gettolaşma mı olacak?
Hayır gettolaşma değil. Arabaya bağlı bir şehircilik anlayışı gelişti 20. yy’da. Arabanın vaadleri toplu taşımacılığa karşı bireysel hareketin kuvvetliliği üzerine kuruluydu. Bu durum çöktü şu an. Otomobile bağımlı şehir planlaması yapmak istemiyoruz. Ben günlük hayatımda araba kullanmıyorum. Yaptığım planlamada da ‘15 dk’lık şehir’ diye bir kavram üzerine çalıştık. Bizim gibi düşünen dünyada önemli şehir planlamacıları ve mimarlar bu konu üzerinde sürekli olarak resmi makamları uyarıyoruz. Yeni proje geliştiricilerini de bunun üzerinde çalıştırıyoruz. Bir yerde artık bütün ihtiyaçlarınızı 1 km içerisinde görmelisiniz. 1 Km’yi 15 bilemediniz 20 dakikada yürürsünüz. Her şey o sınırlar içinde olmalı. Eskiden de böyleydi. Mesela İstanbul kuruluşunda aslında köylerden oluşuyordu. Arnavutköy, Ortaköy, Çengelköy isimleri oradan geliyor. Dere tarafından beslenen, içinde bostan olan yerlerdi. İhtiyaçları yeniden doğru bulduğumuz için yeniden canlandırmak istiyoruz. Hatta yaptığımız konutları, yerleşimleri bile üstlerinde büyük bahçeler olarak kullanmak istiyoruz. Böyle projelerimiz var. One & Ortaköy böyle bir proje biliyorsunuz. O bahçeler ekilsin, biçilsin, hafta sonlarını insanlar bir arada o alanlarda geçirsinler. Pandemide çok güzel çalıştı bu proje. İstanbul Belediyesi dışında başka belediyelerle de konuştuk. Aslında bu projelerin yönetmeliklerde de olması gerekiyor. Belli bir oranda yeşil ihtiyacının yapının kendi içinde çözümlenmesi gerekiyor. Yeni anayasa var artık bu konuyla ilgili. Bir de şehirlerin artık eskisi gibi bu kadar büyümemesi lazım. İstanbul’da eskiden köy - koru şeklinde bir öbeklenme sistemi vardı ve bu doğruydu. Fakat bu o zaman çok partili sisteme geçildikten sonra o devlet arazileri gecekondular için yapı ambarı olarak kullanıldı. Şu an hedefimiz 15 dakikalık yürüme mesafesinde kurulmuş hayatlar, yeşil bir alan ve tekrar bir başka hayat...Şehirlerin bu kadar büyümesi doğru değil ve küçüleceğini de söylemiştik daha önceden. Bu sene İstanbul’dan daha küçük şehirlere yakın göçler başladı. Şehir pahalı, toplu taşıma problemleri mevcut. İstanbul’un mimari değil mühendislik problemleri var.