Dünyada bir iz bırakmak…
Hiç ekonomistten polisiye yazarı olur mu? Sorunun yanıtının canlı cevabı Mahfi Eğilmez’in ikinci polisiyesi Sahte Sultan…
nsanın dünyada kalem kadar hükmü yok” derdi anneannem. Hayat arkadaşını, biricik sevgilisini bir sabah uykudan uyandıramadığında, cenaze evraklarını dedemin odasında asılı duran ceketinin cebindeki kalemi ile imzaladığını anlatırdı. bulunur. 19’uncu yüzyılda padişahın davetiyle İstanbul’a gelmiş İtalyan bir ressamın geriye kalan üç tablosundan biridir bu tablo. Sergilenmek üzere İngiltere’ye gönderilir. Ama serginin uzmanları o meşhur “Sultan” tablosunun sahte olduğunu fark eder… Sonrası ise İstanbul’da başlayan bilmecenin çözülme süreci… Bir ekonomistin kaleminden polisiye severler için macera…
polisiyenin yeni kahramanları
Kitap, Eğilmez’in ikinci polisiyesi… İlki Inferis’te Ahmet Ümit’in Başkomser Nevzat’ı gibi bir karakter doğdu: Maliye Müfettişi Murat… Sahte Sultan’da avukatlığa başlamanın eşiğindeki Murat… Bir Ankaralı olması sebebiyle belki dedemi hatırlatıyor. Anneannem dedem için Murat’ın “Rüya” sı gibi miydi bilmiyorum ama sırları çözmek konusunda iyi birtakım oldukları kesin… Elbette Komiser Tarık’ı da unutmamak lazım… Ancak bu polisiyeler diğerlerinden biraz daha farklı, içinde siyasi rantlar, liyakatsiz yöneticiler, cemaatler gibi günümüze uzak olmayan unsurlar da var…
dünya yıkılacak olsa bile adalet yerini bulmalıdır
Eğilmez’in kitaplarının güzel de bir özelliği var. Her polisiye romanın kapağında önemli bir söz bulunuyor… İlk polisiyesi Inferis’in kapağında bu söz “Güneş, ay ve gerçekler uzun süre saklanamaz” dı. Sahte Sultan’ın sözü de “Dünya yıkılacak olsa bile adalet yerini bulmalıdır”… Ekmek gibi, su gibi ihtiyaç duyduğumuz adalet…
Ekonomi gündeminin hepimizi yorduğu bir dönemde, bir ekonomistten polisiye okuyarak nefes alabilirsiniz…
Ayrıca kitabın 66’ncı sayfasından, kahramanımız Murat’ın bir kitapçıya girip aldığı, dolayısıyla siz okurlarımıza Mahfi Eğilmez’in dolaylı tavsiyesi bir kitabı da söyleyeyim. Italo Calvino’nun İkiye Bölünen Vikont’u…
Yeni senenin ilk yazısını Eğilmez’in kitabın ön sayfasına aldığı Zweig’ın sözüyle bitirelim, “Ben söylediklerimden sorumluyum, anladıklarınızdan değil”…