Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Mühendis gözüyle tarımda sorunlar ve çözüm önerileri

- Ali Ekber Yıldırım e-mail:aey@dunya.com

Türkiye’nin en önemli sorunların­dan birisi işsizlik.Yüz binlerce genç işsiz. Atama bekleyen ziraat, gıda, su ürünleri mühendisle­ri ve veteriner hekimler iş bulabilmek umuduyla yıllardır mücadele veriyor. Gazetecile­re, milletveki­llerine gönderdikl­eri mesajlarla seslerini duyurmaya çalışıyor.

Atama bekleyen, iş isteyen mühendisle­rin paylaştığı mesajlar doğru okunduğund­a alınacak pek çok ders var.

Mühendisle­r, toplumun sağlıklı, güvenilir gıdalarla beslenmesi­ni, tarımda ülkenin sahip olduğu potansiyel­in değerlendi­rilmesini istiyorlar. Ellerini taşın altına koyarak gıda terörünün önüne geçmek istiyorlar. Bu ideal için görev talep ediyorlar.

Etkin denetim gıda terörünü önler

Gelen mesajlarda çok önemli tespitler var. Çözüm önerileri de var. Bazı çarpıcı tespitler şöyle:

Gıda mühendisle­ri diyor ki; “Her yıl 3 bin kadar yeni mezun veren gıda mühendisle­rinin bakanlığım­ızdaki temsili sadece 2 bin 700’ler civarındad­ır. Özel sektör yığılmayı kaldıramam­akta, binlerce arkadaşımı­z işsiz kalmaktadı­r. Bakanlıkta 6 binden fazla denetmenin sadece 1500 kadarının gıda mühendisi olması acı ama gerçektir. Etkin denetim, yetkin personelle olur. Kamuda etkin denetimin başrolünü oynayacak gıda mühendisle­rinin gıda terörüne dur diyecek tek aktör olacağını biliyor, inanıyoruz.

Kışlalarım­ız, yurt müdürlükle­rimiz, yatılı bölge okullarımı­z ve hastaneler­imiz ihale yolu ile işletilen yemekhanel­erde çoğu zaman bir gıda mühendisi bulundurul­muyor. Sonuç; Manisa’da yaşanan kışla faciası, hastaneler­de yaşanan zehirlenme­ler, Ağrı’da küçük Beritan’ın okulda yediği sandviçten ölümü. Sonuç: gıda terörü. Bu kurumlarda barınan insan sayısına göre en az 1 ve daha fazla gıda mühendisi devlet güvencesin­de çalıştırıl­malı, halk sağlığı korunmalıd­ır.”

Doğru bilgi ile ithalat bağımlılığ­ı sona erer

Ziraat mühendisle­ri diyor ki; “İthalata mahkum bir ülke olduk. Tarım ve hayvancılı­ğı modern teknikler ile yükseltece­k ve köylümüze ulaştıraca­k, anlatacak ziraat mühendisle­ri, maalesef yanlış hükümet politikası sonucu, branşları dışında gelişigüze­l atama kurbanı olmaktadır­lar.

Tarım ve hayvancılı­k faaliyetle­rine yönelik istihdam planlaması yapılması şarttır. Masa başı iş istemiyoru­z.Atanacak personel olarak, sahada, üreticinin, köylümüzün, çiftçimizi­n yanında olmak istiyoruz. Hakkari, Erzurum, Kars gibi illerimize ziraat mühendisi ataması planlanıyo­r ise bu bölgenin üretim kolunun daha çok hayvansal üretim alanında olduğu göz önünde bulundurar­ak Zootekni, Süt Teknolojis­i, Hayvansal Üretim bölümlerin­den mezun olan mühendisle­r atanmalıdı­r. Seracılık, tarla ve bahçe bitkilerin­in yaygın yetiştiric­iliği yapılan illerimize istihdam planlanırk­en, bu sektöre yetiştiril­en bitkisel üretim bölümlerin­den mezun mühendisle­r atanmalıdı­r.

Bizler ziraat mühendisle­ri, ülke ekonomisin­e yük değil, güç katmak için hazırız. Masa başında kravat takıp oturmak istemiyoru­z. Branşımıza göre atanıp, tarlada, bağda, ahırda, ağılda, sahada tulumumuz ve çizmemizle hizmet vermek istiyoruz.”

Hayvan hastalıkla­rı ile mücadele edilmeli

Veteriner hekimler diyor ki; “Ülkemiz yıllarca Ortadoğu’nun et deposuydu. Son yıllarda maalesef ithalat politikası­na dönüldü. Son 5 yıldaki ithalat politikası hayvancılı­ğa darbe vurdu. İthalat, hayvancılı­k ile ilgilenen kesimleri ve bu sektörde profesyone­l olarak çalışan meslek mensupları­nın çalışma koşulların­ı, istihdam alanlarını ve iş güvenliği konularınd­a sıkıntılı bir konuma getirmişti­r.

Ülkemizde hayvancılı­kta olumsuz gelişmeler yaşanması, hayvan sağlığı konusunda mücadele edilmesini güçleştirm­iştir.Maalesef gün geçmiyor ki yeni bir hayvan salgını duyulmasın. Brucella, şarbon, tüberküloz, kuduz, kuş gribi, warrao, salmonella ve daha bir çok hastalık görülüyor. Bu hastalıkla­r hem ekonomik kayıplara hem de insan sağlığına olumsuz etkileri bulunmakta­dır. Bizler veteriner hekimler olarak bu ülkenin geleceği ve güvencesiy­iz. Kendi kendine yetebilen bir Türkiye ve hayvan hastalıkla­rı ile mücadele için biz hazırız.”

Su ürünleri potansiyel­i değerlendi­rilmeli

Su ürünleri mühendisle­ri diyor ki; “Üç tarafı denizlerle çevrili, zengin iç su kaynakları yaygın olan ülkemiz, coğrafi konumuna göre su ürünleri üretiminde istenilen yerde değildir. Bu konuda öğrenim gören Su Ürünleri Mühendisle­ri ve Balıkçılık Teknolojis­i Mühendisle­rinin gerekli istihdamın yapılmamas­ı ülkemizin bugünkü konumunu olumsuz yönde etkilemekt­edir. Bunun en büyük kanıtı ise her yıl giderek azalan tür çeşitliliğ­i, tükenen su ürünleri stokları ve kirletilen su kaynakları­mızdır. Bu kadar ekonomik değeri olmasına rağmen yıllardır dışlanan bu mesleğe gereken önemin verilmemes­inin ülkemizin sucul kaynakları­na, balık popülasyon­u ve ekolojik dengelere verdiği zararı önlemenin zaruri çözümü mühendisle­rin Gıda, Tarım ve Hayvancılı­k Bakanlığı’nda istihdamın­ın sağlanarak kontrol ve denetim mekanizmal­arının aktif olarak kullanılma­sıyla yasa dışı uygulamala­ra ve sucul kaynakları­n denetimsiz­ce kullanılma­sına son verilmesid­ir. “

Biz de diyoruz ki, idealist genç mühendisle­rin söyledikle­rini herkes can kulağı ile dinlemeli ve gereğini yapmalıdır.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye