TRAFİK SİGORTASI PRİMLERİ ENFLASYON KADAR ARTMALI
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) ile Rekabet Kurumu, dün İstanbul’da “Big Data, Kişisel Verilerin Korunması ve Sigorta Sektöründe Veri Paylaşımının Regülasyon Ve Rekabet Hukuku Açısından Değerlendirilmesi” konulu bir panel düzenledi. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in de katıldığı toplantıda, sigorta sektörünün geldiği nokta, güncel sorunlar ve şirketlerin ortak veri kullanımının rekabet açısından ortaya çıkaracağı durumlar ele alındı. Toplantının açılışında konuşan TSB Yönetim Kurulu Başkanı Can Akın Çağlar, 138 milyar liralık aktif büyüklüğü ulaşan sektörün, ilk 9 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,8 artışla 33,4 milyar lira prim üretimine ulaştığını açıkladı. Yine ilk 9 ayda 13 milyar liralık hasar ödemesi yaptıklarını belirten Çağlar, “Bu kapsamda günde ortalama 51 bin dosyanın işlemi yapıp, ortalama 71 milyon liralık hasar ödedik” dedi. 2002-2017 arasında sektörün 7,9 milyar dolarlık uluslararası doğrudan sermaye çektiğini de hatırlatan Çağlar, güncel konularla ilgili olarak ise trafik sigortasıyla ilgili tartışmalar vurgu yaptı. Son 11 yılda bu branşta 7,3 milyar liralık zarar oluştuğunu hatırlatan Çağlar, şöyle devam etti: “Sektör olarak bu tür zorunlu sigortalarda kâr etmeyi düşünmüyoruz ama çok da zarar etmeyelim. Tavan fiyat uygulamasının yaratacağı tahmini zararı 2,3 milyar lira olarak açıklamıştı. Son iyileştirmeler sonrası bu rakamın 2,1 milyar lira olacağını tahmin ediyoruz. Bu kapsamda bazı çözüm önerilerimizi şöyle sıralamak isterim: Trafik sigortası primleri 2018 yılında en az enflasyon kadar artırılmalı,havuz dışı araç gruplarında serbest tarifeye yeniden geçilmesi üzerinde düşünülmeli, ‘Genel şartlar’da maliyet artırıcı düzenlemeler olmamalı. “Çağlar ayrıca, bireysel emeklilik sistemine otomatik katılımda cazibeyi artırmak için cüzi miktarda işveren katkısı- nın düşünülmesi gerektiğini söyledi. Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak ise sigortacılık sektöründe yaygın bir uygulama olan ortak veri ve bilgi kullanımının, bugün rekabetin oluşması açısından önemli bir konu olduğunu belirtti. Şirketler arası bilgi değişiminin çeşitlerinin arttığı anlatan Torlak, bunun fiyat oluşumunu etkileme potansiyeli olduğunu, bu açıdan “Yatay İşbirliği Anlaşmaları Hakkında Kılavuz”un iyi incelenmesi ve değerlendirilmesini istedi. Torlak ayrıca, ortak veri kullanımıyla ilgili oluşturan altyapılara erişimin sınırlarının da iyi belirlenmesini de istedi.