Merkez Bankası siyasi iklimden daha bağımsız ve cesur olmalı
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, kurdaki dalgalanma karşısında Merkez Bankası’nın attığı adımları değerlendirirken, “Merkez Bankası’nda liyakat anlamında en ufak bir eksiklik olmadığını düşünüyoruz. Bu konuda yorumumuz çok net” dedi. Türkiye’nin de içinde bulunduğu birçok ülkede enflasyon hedefi bulunduğunu ve bu hedefe yönelik mekanizmalar geliştirildiğini ifade eden Bilecik, şunları söyledi:
“Bu konuda Merkez Bankası’nın elinde muazzam derecede teknik araç var. Teknik araçlar olarak hiçbir sıkıntı yok. Ama siyasi iklimden daha bağımsız, hatta bir miktar daha cesur olarak, bir miktar daha iletişimi bu anlamda yukarı alarak, daha politikalarında sıkı uygulaması gerekir. Eğer faizleri düşürmesi gerekiyorsa düşürmesi, artırması gerekiyorsa da artırması gerekir. Burada daha cesur bir iletişim metoduyla devam eder diye... Merkez Bankası eminiz gerek kurda yaşanan dalgalanmalarda, enflasyon, faiz gibi... Buralarda daha başarılı netice almamızı sağlayan bence enstrümanlar ortaya koyabilir. Ben bu konuda karamsar değilim.”
"AB ve ABD ile gerilim dövizi yükseltiyor"
Son dönemde kurdaki dalgalanmaya yönelik değerlendirmelerde bulunan Bilecik, dövizin muazzam derecede yükselişi kadar inmesinin de iş dünyası için iyi bir şey olmadığını ifade etti. Dövizdeki yükselişte dış ve iç faktörlerin etkili olduğunu, yabancı sermayenin gelişmekte olan ülkelerden gelişmişlere doğru hareket ettiğini belirten Bilecik iç faktörler konusunda da şu değerlendirmeyi yaptı:
“İçeride de özellikle AB ülkeleriyle, Amerika’yla yaşanan gerilimler, bir anlamda dış politika tutumumuz da gerçekten döviz hareketinin artmasını sağlayan nedenler oldu. İş dünyasını gerçekten kökten etkileyen noktalar... İş dünyasının çok önemli döviz cinsinden açık pozisyon diye tabir ettiğimiz dış borcu var, 210 milyar dolar civarında net... Bunların hepsi kur farkından etkilenen şeyler...”
"Türkiye bu yıl yüzde 6 2018’de yüzde 4 büyür"
TÜSİAD’ın öngörülerini de dile getiren Bilecik, Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrekte yüzde 8.5-9, yıl sonunda ise yüzde 6 büyüyebileceğini, 2018’de de bu rakamın yüzde 4 olabileceğini söyledi. Bilecik 2018’e ilişkin diğer tahminlerini şöyle açıkladı:
“Cari açığın milli gelire oranının yüzde 5 civarında olacağını tahmin ediyoruz. Enflasyonda tekrardan bir tek haneye düşüş, yüzde 8,5-9 civarında olacağını düşünüyoruz. Dolara yönelik bir şey söylememiz mümkün değil. Orada gerçekten belki bir belki birden fazla denklemden bahsediyoruz ama bilinmeyenleri çok. Burada herhangi bir tahminimiz mümkün değil.”
OVP’de 2018 büyümesi yüzde 5.5 hedeflenirken TÜSİAD’ın tahmininin yüzde 4’te kalmasına ilişkin açıklama yapan Bilecik, “Birincisi, yatırım iştahının yeteri kadar bir noktaya gelmediğini görüyoruz. Bu bizim tahminimizi biraz daha iyileştiren nedenler... Bir diğer önemli nokta da KGF gibi, vergi indirimleri gibi 2017 de önemli alternatif olarak, önemli enstrümanlar olarak devreye girmiş olan noktaların da 2018 de tekrarlanmayacağını düşünüyoruz. Aksine, hatta vergi artışı olma ihtimalini de satır aralarından okuyoruz. Bu nedenle de bizim kendi tahminimiz ile OVP tahmini arasında ayrışma olduğunu görüyoruz” dedi.