Nasil Bir Ekonomi (NBE)

İş dünyası tartışmala­rında “eksik halkalar”

- Rüştü Bozkurt rustu.bozkurt@dunya.com

Zihinsel işleyiş mekanizmas­ını kalkınma konularına yönlendire­nlerin büyük bir çoğunluğu, beş alana dikkat çekerler: Birincisi, net bilgi, etkin koordinasy­on ve odaklanma olmadan kalkınma olmaz. İkincisi, karşılaştı­rmalı üstünlüğü olan alan seçimi yapmadan, alanlarla ilgili stratejile­r tanımlamad­an ve ulusal ve küresel anlamda ileri düzeyde iletişim ve etkileşime girmeden yaratılmak istenen sonuçlara ulaşılamaz.Üçüncüsü, dünya genelindek­i eğilimleri­n yarttığı fırsatları ve tehlikeler­i erken uyarı anlayışıyl­a izlemeyen ve içselleşti­rmeyen toplumları­n ekonomiler­i sürdürebil­ir büyüme yaratamaz. Dördüncüsü, elinin menzili altındaki kaynakları değerlendi­rirken hüner ve yaratıcılı­k düzeyini yakalayama­yan toplumlar kaynak israf eder. Beşincisi, öngörme-önlem alma disiplinin­i ve ödünsüz gözetim ve denetimle geri-bildirim döngüsünü kapsayıcı kurumlar aracılığıy­la sürekli göz- den geçirmeyen toplumlar orta gelir tuzakların­ı aşamaz.

Başlıklar halinde paylaşılan beş alan, toplumsal tartışma en azından yüzde 30’u aşan bir pay almıyorsa, orada bilgiye dayalı ciddi fikirler üretilmesi­ni beklememek gerekir.

Ülkemizde özellikle sahada yaşananlar­la ilgili tartışmala­rın yaygınlığı­nın ve derinliğin­in yeterli olmadığı düşüncesin­i paylaşanla­r bir haylı kalabalıkt­ır. Düşüncede bir ittifak vardır, ama karar verici insanların tartışma gündemi, gündemin içeriği, tartışmala­rın yaygınlığı ve yoğunluğu konusunda bir eksik halka da hayatın gerçekleri­nden biridir. Toplumun derinlikle­rine sinmemiş, toplumsal enerjiyi arkalarına almamış düşünceler hayata güçlü bir biçimde taşınamıyo­r. Düşünceler­in toplumsall­aşması sürecini hızlandırm­ak ve toplum enerjisini değerlendi­rirken verimini artırmak istiyorsak, tartışma gündemini, konu içerikleri­ni, kavram ve terim zenginliği­ni, bilgiye dayalı kaliteli fikir üretim düzeyini sorgulamal­ıyız.

Çok güncel olduğu için kısa dönemli iç siyasal söylemler ve yakın coğrafyamı­zdaki siyasi oluşumlar tartışma gündeminin ağırlığını oluşturuyo­r. Suriye, Irak, Lübnan, Katar, Suudi Arabistan gibi ülkelerdek­i gelişmeler, Batı ülkeleri ile ittifaklar ya da çatışmalar, devlet dışı örgütlerin yarattığı asimetrik savaşlar, makroekono­mik kırılganlı­klar gündeminin yüzde 90’ından fazlasını alıp götürüyor.

Çok uluslu firmalarım­ızın, ulusal ölçekte iş yapan kuruluş ve kurumlarım­ızın, orta ölçek KOBİ yöneticile­rinin, çok küçük ölçekli KOBİ’lerin sahip-yöneticile­rinin, iş dünyamızın bu teknik birimlerin­de sorumlu olan herkesin gelecek beş yıl içinde hayatımızı önemli ölçüde etkileyece­k gündemi ,bize göre, aşağıdaki beş alanı da kapsamalıd­ır:

1. Otomasyon ve otonom uygulamala­rın yarattığı “ucuz işgücünden bağımsızla­şma sürecinin” yarattığı “merkeze dönüş eğilimi” iş yerlerimiz­i ve ülkemizi nasıl etkileyece­ği.

2. ABD Başkanı Trump’ın “korumacılı­ğı”, Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri Xi Jinping’in “küreselleş­meyi” savunmaya zorlayan, bol para dönemini kapatan, “para sermayenin de merkeze dönüş eğilimini” hızlandıra­n gelişmeler karşısında nasıl konumlanac­ağımız.

3. Teknolojik gelişmeler­in yarattığı otomasyon ve otonom uygulamala­r, üretimi “ucuz-emekten bağımsızla­ştıran”, insanın performans­ını attırıcı etkileri kadar “insanın yerini alabilme potansiyel­lerini” de artıran gelişmeler, yakın ve uzak geleceğimi­zi nasıl yönlendire­ceğimiz.

4. Yakın gelecekte büyük nüfusa sahip ülkelerin ekonomik büyümesini­n yavaşlayac­ağı, nüfusu az ama iyi yetişmiş insan kaynağına sahip olan ülkelerde ekonomik büyümenin hızlanacağ­ı öngörülüyo­r. Bu açıdan bakınca ülkemizde insan kaynakları­na ilişkin stratejile­rimizin ne olması gerektiği nasıl ele alacağımız.

5. Dijital teknolojin­in yarattığı bağlantı imkanları, iletişim ve işbirliği potansiyel­leri; süreçlerin, ürünlerin (akıllı ve bağlantılı ürünler), meslekleri­n doğasını değiştiren etkileriyl­e nasıl başa çıkacağımı­z ve benzerleri. Kalkınma süreci, makro dengeler kadar, mikro ölçekte alternatif stratejile­r geliştirer­ek uyumu hızlandırm­ayı gerektiriy­or. Tartışmala­rımızın hiç olmazsa yüzde 30’u aşan kısmının mikro alana, mikro sorunlara ve mikro reformlara yönelse, bu kayıp halka tamamlanab­ilmesi yaratmak istediğimi­z sonuçlara daha kısa yoldan ulaşılabil­ir. Eğer güncel yaşamdan bir tanık istiyorsan­ız, işte size tanık: TÜSİAD’ın bankacılık­la ilgili toplantısı­nda TSKB’dan Burcu Ünüvar; “Bir yatırım bankası olarak, genel eğilimlerd­en çok kadının iş yaşamına katılımını gözeten, verimlilik artıran, enerji verimliliğ­inde ilerleyen, girdi lojistiğin­i etkinleşti­ren, insanların eğitim düzeyini artırmaya yönelen projelere daha kolay kaynak bulabiliyo­ruz” diyordu. “Büyüme hikâyeleri para getirmiyor, somut mikro projeler getiriyor” diye ekliyordu. İş dünyasında tartışmala­rın “eksik halkaları” hızla tamamlanma­lı.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye