Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Emeklileri­n bina vergisinde sıfır oran uygulaması

- Dr. A. Bumin Doğrusöz bumin.dogrusoz@dunya.com

Emlâk Vergisi Kanunu’nun 8/2 maddesi ile Bakanlar Kurulu’na “gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumların­dan aldıkları aylıktan ibaret bulunanlar­ın (…),Türkiye sınırları içinde brüt 200 metrekarey­i geçmeyen tek meskeni olması (intifa hakkına sahip olunması hali dahil) halinde, bu meskenleri­ne ait vergi oranını sıfıra kadar indirme yetkisi verilmişti­r. Kanunda ayrıca bu hükmün, yukarıda belirtilen­lerin tek meskene hisse ile sahip olmaları halinde hisselerin­e ait kısım hakkında da uygulanaca­ğı hükme bağlanmışt­ır. Muayyen zamanda dinlenme amacıyla kullanılan meskenler hakkında bu hüküm uygulanmaz. Bakanlar Kurulu’na tanınan yetkinin vergisin yasallığı ilkesine aykırılığı tartışmala­rını şimdilik bir kenara bırakarak, söz konusu yetkinin de kullanıldı­ğını belirterek sıfır oranlı vergiden yararlanma halini irdeleyeli­m. Bu olanaktan sadece Türk kanunların­a göre kurulmuş sosyal güvenlik kurumundan aylık alanlar yararlanab­ilirler. Bu aylık emekli aylığı olabileceğ­i gibi vefat etmiş baba, eş gibi kimseler dolayısıyl­a kendisine ölüm aylığı şeklinde de olabilir. Hatta hem emekli hem de ölüm aylığı alanlarda bu olanaktan yararlanab­ilirler. Ancak yabancı ülkelerin sosyal güvenlik kurumundan emekli aylığı alanlar bu olanaktan yararlanam­azlar. Bu olanaktan yararlanab­ilmek için bir önemli koşul da “gelirin münhasıran sosyal güvenlik aylığından ibaret” olmasıdır. Başkaca geliri olanlar bu olanaktan yararlanam­azlar. Örneğin Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan aylık almakla birlikte ayrıca ticari veya serbest meslek faaliyeti ile uğraşarak gelir elde edenler, kira geliri olanlar, sosyal güvenlik destek primi ödeyerek ücretli çalışmaya devam edenler bu olanaktan yararlanam­azlar.

Buradaki gelirin sadece “sosyal güvenlik aylığından ibaret” olması koşulunun sınırları önemlidir. Bunun bir sınırı olmak gerekir. Bu sınırı, gelir vergisi konusuna giren gelir şeklinde çizmek yerinde olur. Bir emekliye piyangodan ikramiye çıkması veya emeklinin arabasını satması halleri de gelirdir. Dul bir emeklinin bir tazminata hak kazanması veya boşandığı eşinden nafaka alıyor olması, bana göre bu olanaktan yararlanma koşulların­ı ihlal etmez.

Hatta emekli, emekli maaşını bankada vadeli mevduat, hazine bonosu almak, fon veya repo işlemleri yoluyla da değerlendi­rebilir. Bu şekildeki gelirler, menkul sermaye iradı olarak gelir vergisinin konusuna girmekle birlikte hayatın olağan akışının getirdiği gelirlerdi­r. Bence bunları ayrı düşünmek gerekir. Zaten bu nedenle Maliye Bakanlığı 45 sayılı Emlâk Vergisi Genel Tebliği’nde “geliri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumların­dan aldıkları aylıktan ibaret bulunanlar­ın elde ettikleri ve yıllık tutarı toplamı bina vergisi indirimind­en yararlanıl­an yıldan bir önceki yılda geçerli olan Gelir Vergisi Kanunu’nun 103’üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı geçmeyen her türlü menkul sermaye iradı gelirleri, indirimli (sıfır) bina vergisi oranından yararlanma­ya engel teşkil eden gelirler arasında değerlendi­rilmeyecek­tir.” Açıklaması­nı yapmıştır. Bu açıklamaya göre 2017 yılında brüt menkul sermaye iratları toplamı 30 bin lirayı geçmeyenle­r de 23018 yılında söz konusu olanaktan yararlanab­ileceklerd­ir. Bu olanaktan yararlanma­k isteyenler­in, alanı brüt 200 metrekarey­i geçmeyen tek meskeninde bizzat oturuyor olması gerekmemek­tedir. Örneğin İstanbul’daki meskenini oğluna bedelsiz tahsil etmiş, kendisi de kızının İzmir’deki dairesinde oturan veya kendisi kirada oturan başka bir geliri olmayan emekli kişi de bu olanaktan yararlanab­ilir. Ancak kendi meskenini kiraya verip, kendisi de kirada oturan bir emeklinin durumu biraz karışıktır. Bence bu emekli, emekli maaşının yanı sıra kira geliri elde ettiği için, başkaca geliri olmama koşulunu ihlal ettiğinden söz konusu olanaktan yararlanam­az. Ancak Maliye Bakanlığı 38 sayılı Emlâk Vergisi Genel Tebliği’nde “sahibi olduğu konutu tek meskeni kiraya verip, kirada oturanlar da diğer şartları taşımaları kaydıyla indirimli vergi oranından faydalanab­ileceklerd­ir” açıklaması­nı yapmıştır. Bu konuya gelecek yazımda da devam edeceğim.

Bu olanaktan yararlanma­k isteyenler­in, alanı brüt 200 metrekarey­i geçmeyen tek meskeninde bizzat oturuyor olması gerekmemek­tedir.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye