50 trilyon $’lık tahvil piyasası korkutuyor
Piyasalarda bugünlerde en çok sorulan sorulardan birisi “Gelişmiş ülke tahvillerinde 35 yılı aşkın süredir devam eden boğa piyasasının sonu mu geliyor” oldu. ABD’de enflasyonun yükselişe geçtiğine işaret eden verinin faizlerde artış beklentisini güçlendirmesiyle piyasalarda başlayan sarsıntı dalga dalga yayılıyor. Borsalarda düzeltme ve tahvil faizindeki yükselme yatırımcıları ürkütüyor. Yatırımcılar, tahvil alımını son 20 yılın en düşük seviyesine indirdi.
Son günlerde borsalarda yaşanan düzeltme ve tahvil faizinde yaşanan sıçrama yatırımcıları ürkütüyor. Tahvilde ayı piyasasının yaklaştığı uyarısı yapılıyor.
Gelişmiş ülke tahvillerinde 35 yılı aşkın süredir devam eden boğa piyasasının sonuna geliniyor. ABD’de enflasyonun yükselişe geçtiğine işaret eden verinin faizlerde artış beklentisini güçlendirmesiyle piyasalarda başlayan sarsıntı dalga dalga yayılıyor. Borsalarda düzeltme ve tahvil faizinde yaşanan sıçrama yatırımcıları ürkütüyor. Yatırımcılar tahvil alımı son 20 yılın en düşük seviyesine indirdi. İsviçre merkezli finans kuruluşu Credit Suiss de son haftalarda yaşanan ‘tahvilde ayı piyasası’ tartışmalarına katılarak ABD’nin 10 yıllık Hazine kağıtlarında yüzde 3.05 seviyesinin dikkatle izlenmesi gerektiğini bildirdi.
Tahvil faizlerindeki artış karşısında zarar eden yatırımcının risk algısı yükselirken, bu durum tahvil piyasasında çıkış dalgası yaşanmasına neden oluyor. Son dönemde gelişmiş ülke tahvil faizlerindeki yükselişin gelişmekte olan ülke piyasalarına da taşınması bu ülkelere yönelik endişeleri artırıyor. Büyüklüğü 50,1 trilyon dolar olan tahvil piyasasındaki çıkışların birbirini tetiklemesi durumunda yatırımcıların ciddi zarar edeceği belirtiliyor. Bu nedenle fonlama maliyetlerindeki artış ciddi bir risk olarak gündemde kalmaya devam ediyor.
Yatırımcının %60’ı enflasyonu büyük risk olarak görüyor
Bank of America Merrill Lynch küresel fon yöneticileri anketine göre, profesyonel yatırımcıların portföyünde tahvilin payı 1998 yılından bu yana en düşük seviyeye geriledi. Yatırımcıların yüzde 69’u sabit getirili yatırımların ağırlığını azaltırken, yüzde 60’ı enflasyon ile tahvil piyasalarındaki sorunların ‘Cross-asset’ (varlık sınıfları arası) çöküş ortaya çıkarabilecek en büyük risk olarak görüyorlar. Anket, 575 milyar dolarlık fon yöneten 196 fon yatırımcısının katılımıyla gerçekleştirildi.
ABD 10 yıllıklarında %3.05 kırılma yaratır
Diğer yandan Credit Suisse, tahvilin ayı piyasasına yaklaşmakta oldugu uyarısı yaptı. Ocak ayında hem Fed eski başkanı Alan Greenspan hem de Janus Henderson Group’tan Bill Gross tahvilde onlarca yıldır süren boğa piyasasının sonuna gelindiği tartışmalarını alevlendirmişti.
Son olarak Credit Suisse, borsalardaki satışları tetikleyen Amerikan tahvil faizindeki artışın sürebileceğini bildirdi. Kuruluşun Teknek Analiz Küresel Başkanı David Sneddon, ABD 10 yıllık Hazine Kağıtlarının faizinin yüzde 3.05’e çıkmasının tahvilde
sert satışların pimini çekebileceği ikazında bulundu.
Gelişmekte olan ülkelerin faizi de yükseliyor
Tüm dünyadaki faiz oranlarını etkileyen bir gösterge niteliği taşıyan ABD 10 yıllık tahvilleri, yüzde 1,3222 ile tarihi dip seviyeyi gördüğü Temmuz 2016’dan bu yana yükselişe geçerek yüzde 2.902 ile dört yılın zirvesini gördü. Bu yükseliş diğer gelişmiş ülkelerin tahvil faizlerinde de gözlenirken, söz konusu süreçte Almanya 10 yıl-
lık tahvil faizleri yüzde eksi 0,20 seviyelerinden yüzde 0,81’e kadar çıktı. ABD ve Almanya’ya paralel olarak Çin, Brezilya ve Güney Kore gibi gelişmekte olan ülkelerin 10 yıllık tahvil faizlerindeki artış da dikkati çekiyor. Çin’in 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 3.222 seviyelerinden yüzde 3,983’e kadar çıktı. Söz konusu dönemde 10 yıllık tahvil faizleri, Brezilya’da yüzde 4.217 seviyelerinden yüzde 5.147’ye, Güney Kore’de ise yüzde 2.109 seviyelerinden yüzde 2.799’a kadar yükseldi.