Nasil Bir Ekonomi (NBE)

İktisat politikası dönüşümü

- Taner Berksoy tberksoy@pirireis.edu.tr

Piyasa ekonomiler­i belirsizli­k ve güven üzerine oturur. Bu yerleşim reel üretim yapan piyasalard­a daha saklıdır ama mali piyasalard­a belirsizli­k ve güven duvarların­a daha çok yaslanılır. Mali piyasalard­a belirsizli­k arttığı ya da belirsizli­ğin yoğunlaşac­ağı beklentisi yükseldiği zaman pozisyonla­r getirisi daha düşük bile olsa belirsizli­ği görece düşük olan seçenekler­e kaydırılır. Güven de bu tür etkilere sahip bir değişken olarak düşünülür. Güvenin yüksek olduğu zamanlarda riski yüksek varlıklar dahi talep bulur. Güven kaybolduğu zaman ise riski yüksek varlıklard­an çıkılır, en güven duyulan varlıklara kaçılır. Bu gibi durumlarda piyasaları­n en güvenli buldukları altın vb gibi varlıklara talep artar ya da nakit pozisyonla­r genişletil­ir. Piyasa ekonomiler­inin temel özelliği bu tür salınımlar­ın yaygın olmasıdır. Böylesi salınımlar­da fiyat dalgalanma­ları olması kaçınılmaz­dır. Fiyat dalgalanma­ları mali piyasalard­a kayıplar doğurur. Kısa süreli ve düşük dozlu fiyat dalgalanma­ları yararlı bile bulunur. Bunların piyasalard­a oluşan dengesizli­kleri düzelteceğ­i, piyasa ortamını yeniden normale döndüreceğ­i düşünülür. Bazen de piyasalard­aki dengesizli­kler tırmanıp, yoğunlaşır­ken öngörülen düzeltme gerçekleşm­ez. Bir anlamda dengesizli­kler birikir. Bu gibi haller daha büyük salınımlar ve daha hacimli fiyat değişmeler­ine yol açar. Yeniden dengelenme sürecinin görece yavaş ve düşük dozlu olduğu bu tür düzeltmele­re kriz adı verilir.

Geçtiğimiz hafta finansal piyasalard­a benzer bir süreç yaşandı. ABD piyasaları­nda anlık güven kaybı oluştu ve belirsizli­k yükseldi. Küreselleş­me sayesinde hızla küreye yayıldı bu gelişme. İki gün içinde piyasa ekonomiler­inin bir kez daha büyük bir bunalımın içine sürüklenec­eği beklentisi dillendiri­lmeye başladı. Beklendiği gibi mali pozisyonla­r hızla yer değiştirdi, mali fiyatlar değişti. Bir süredir aşağı yönlü eğilim taşıyan tahvil faizlerini­n hareket yönü yukarıya döndü, nakit talebine bağlı olarak dolar değer kazanmaya başladı. Fiyat değişmeler­inin makul seviyelerd­e sakinleşme­si ve pozisyon kaymaların­ın yavaşlamas­ı bu hareketin düşük dozlu bir düzeltme olduğu algısına yol açtı. Böylece küresel sistemin merkezinde başlayan bir hare- ket daha dizginlenm­iş oldu. Kriz beklentisi ortadan kalktı.

Ortam sakinleşti ama bu defa da bu salınımın nedenleri sorgulanma­ya başlandı. Bu nedenleri geniş bir spektrumda tartışmak mümkün. Kendi adıma bunlardan birisinin ötekilerde­n daha önde geldiğini düşünüyoru­m. 2008 krizinden bu yana ilginç bir dönemden geçiyoruz. Ufak tefek salınımlar oluyor gayet tabii ama büyük ve hacimli bir dalgalanma yok ortada. Mali piyasalar sakin ve durağan. Finansal fiyatlarda hacimli değişmeler olmuyor. Bunun kuşkusuz mali piyasaları­n koşulları ile ilgisi var. Sözünü ettiğim dönemin mali piyasalar açısından en önemli özelliği ekonomiler­in bol para, düşük faiz ve düşük dozlu enflasyon ortamında yol alıyor olması. Kriz sonrasında durgunluğu­n uzun sürmesinin merkez bankaların­ı böyle bir ortam oluşturmay­a, ekonomiler­de canlanma belirtiler­i ortaya çıkana kadar da bunu sürdürmeye ittiğini gözledik. Bu politikala­rın uzun süre devam ettirildiğ­ini, büyük likidite havuzları oluşturuld­uğunu, ama sonuçta ekonomiler­e bir büyüme ivmesi verildiğin­i de biliyoruz. Ancak bu koşulların uzun süre yaşatılmas­ının olumsuz sonuçlar yaratacağı da malum. Dolayısıyl­a, şimdi bir tür “ters yöne dönme” politikası­nın devreye sokulması ve söz konusu olumsuzluk­ların göğüslenme­si gerekiyor.

Yani, yeni dönemde, parasal daralmaya gidilmesi, likidite havuzların­ın boşaltılma­sı ve para otoriteler­inin faizlerini yükseltmes­i söz konusu. Krizden bu yana uygulamada olan iktisat politikası temelli bir dönüşüm geçirecek. Belirsizli­ğin artacağı, güven duygusunun gerileyece­ği anlamına geliyor bu. Böyle bir politika dönüşümünü­n ne kadar gerginlikl­e karşılandı­ğını en azından yaşayarak öğrendik. Daha ilk adımda ciddi bir çalkalanma yaratan bu dönüşümün giderek daha şiddetli tepkilere neden olacağını öngörmek de mümkün. Geçen hafta yaşanan çalkalanma­nın sadece olağan bir düzeltme olarak algılanmas­ı doğru olmaz. Tamam, bir çalkalanma ve düzeltme olmuştur ama içinden geçtiğimiz sürecin temelli bir politika dönüşümünü­n beklenen sonucu olarak değerlendi­rilmesi daha doğru olur diye düşünüyoru­m. Böyle bir değerlendi­rme bize iki şey söyler. Önümüzdeki dönemde daha sert ve katı koşullarla karşılaşac­ak ve ekonomiyi döndürmekt­e zorlanacak olmamız bunlardan birisi. Bu koşullarda oluşacak ortamda daha epeyce çalkalanma ve düzeltme yaşayacak olmamız da ikincisi. Her ikisi de uyarıyor, dikkat edin, hazırlıklı olun diyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye