Kadınlar teknolojiden neden uzaklaştı?
22 Aralık 2015’te UNESCO, Birleşmiş Milletler Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi (UN-Women) ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU), kadın ve kız çocuklarının bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik eğitimi, öğretimi ve araştırma faaliyetlerine erişim ve katılımını destekleyen ve teşvik eden kuruluşların çabalarını takdir ederek, 11 Şubat tarihini, Bilimde Kadınlar ve Kız Çocukları Uluslararası Günü olarak belirledi.
Bugün geldiğimiz noktada, UNESCO “Cracking the code” Raporu’na göre; 1903’te ödül alan Marie Curie’den bu yana yalnızca 17 kadın fizik, kimya veya tıp alanında Nobel Ödülü kazandı. Bu sayı erkekler- de 572. Dünyadaki tüm araştırmacıların sadece yüzde 28’i kadın. Kızlar, yaşları ilerledikçe erkeklere nazaran STEM konularına ilgi duymamaya başlıyor. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, 10 ila 11 yaşlarında kızlar ve erkekler STEM’le neredeyse aynı derecede ilgilenirken; 18 yaşına gelindiğinde ise STEM eğitimine katılım erkekler için yüzde 33 olurken, kızlar için yüzde 19’a düşüyor.
Bu gidişatı değiştirmek için çaba gösterenler de yok değil. California Harvey Mudd College Başkanı Maria Klawe bunlardan biri. Klawe, kız öğrencilerin STEM eğitimine katılım oranını yüzde 40’a çıkarmayı başarmış.
Klawe teknoloji sektöründe değişimin mümkün olduğunu söylüyor ve aslında teknoloji sektörünün erkek egemen olmasının nedeninin şirketlerden kaynaklandığına inanıyor.
Klawe şöyle diyor: “IBM ve HP gibi ilk büyük teknoloji şirketlerinde, kadın çalışan oranı yüksekti. Nitekim bugün teknoloji sektöründe lider konumda olan az sayıda kadının yaşları 60’lar seviyesinde ve birçoğu bu şirketlerde çalışmışlar. 80’lerden itibaren ise kadınların sektördeki varlığı hızla azalmaya başladı, çünkü o tarihten sonra bilgisayar ‘erkek’ işi oldu. 80’lerden önce, teknoloji şirketlerinde kadın çalışan oranı yüzde 35’lerdeydi. Bu şirketler kadınları tercih ediyorlardı, çünkü kadınlar bilgisayar ‘klavyesini’ daha iyi kullanıyorlardı ve erkeklerden çok daha dikkatliydiler. Kadınların bu alanda daha yetenekli oldukları düşünülüyordu. Daha sonrasında, bilgisayarlar evlere ve okullara girmeye başladı. Ve bilgisayar oyunları gelişmeye başladı. Bu değişim, erkek çocukların devreye girmesine ve bilgisayarın erkek işi olarak görülmesine neden oldu.”
Bugün, teknoloji her sektörü yakından ilgilendiriyor. Çeşitlilik, farklı beceri ve bakış açılarına her zamandan daha çok ihtiyacımız var. Dolayısıyla teknoloji sektörünün de iş tanımını yeniden yapması ve sadece teknik becerilere değil; iletişim ve yaratıcılık becerilerine de aynı değeri vermesi gerekiyor.