İnovatif peynire yerli maya çalıyor
26 yıl önce kurulan Maysa, Avusturya ve Yeni Zelanda’dan ithal ettiği dana şirdenindeki enzimlerle doğal peynir mayası üretiyor. Süt teknoloğu olan patron Özkan Elibüyük, “Tuzla’daki Ar-Ge merkezimizde müşteriye özel peynir geliştiriyoruz. İkinci fabrika Tire'de olacak" dedi.
Tuzla Kimya Organize Sanayi Bölgesi’nde bir Ar-Ge laboratuvarı, peynir başta olmak üzere gıda sektörünün ithal ettiği katkı maddelerini üretmek üzere devlet teşviği kapsamına alındı.
Geçtiğimiz aylarda “Ar-Ge Merkezi” statüsü kazanan bu laboratuvar Maysa Gıda’ya ait. 26 yıl önce dört arkadaş tarafından küçük bir peynir mayası atölyesi olarak kurulan Maysa’nın ortaklarından olan süt teknoloğu Özkan Elibüyük, yakalanan başarının arkasında uzun yıllara dayanan süt deneyimi ve Türkiye’de üretilmeyenin peşinden koşmak olduğunu söyledi.
Türkiye’de şirden yetersiz
Maysa, peynir mayası üretiminde hammadde olarak buzağı şirdenindeki enzimleri kullanıyor. Önceleri ithalatla başlayan faaliyetler 2005’te üretime dönüşünce en doğal mayayı üretmek için kolları sıvadıklarını belirten Elibüyük, “En doğal peynir mayası şirdendeki enzimlerden elde ediliyor. Biz de bunu yapmak istedik ancak Türkiye’de hayvancılığın giderek azalmasından dolayı endüstriyel üretime yetecek kadar buzağı yok. Biz de Avustralya ve Yeni Zelanda’dan yılda 80 ton şirden ithal ediyoruz. Ürün kısa sürede tutunca 2008’de Tuzla’da fabrika açtık” dedi. Maysa bugün süt fabrikalarında kullanılan hemen her türlü mayayı üretiyor. Türkiye’de peynir endüstrisi geliştikçe bu sektörde yerlisi bulunmayan ve ithalata bağımlı ürünlere yöneldiklerini söyleyen Elibüyük, dört yıl önce yeni bir ürün grubu geliştirdiklerini anlattı. Peynir mayasında Türkiye’nin tek Ar-Ge merke- zi konumunda olduklarını ifade eden Elibüyük, şöyle devam etti: “Peynir türüne kendine has tadı veren aromanın konsantre şeklini üretiyoruz. Bunu kimyasallarla değil doğal enzimlerle yapıyoruz. TÜBİTAK desteği aldık. Konsantre peynir aromasını üreten tek yerli firmayız. İhracata da başladık.”
Keçiboynuzundan stabilizatör yapıyor
Maysa Ar-Ge Merkezi’ndeki mühendislerin odaklandığı bir başka konu da yine Türkiye’de yerli üretimi olmayan bitkisel bağlayıcılar, diğer bir deyişle stabilizerler. Burada uluslararası devlerin yaptığı gibi hammadde olarak ke- çiboynuzu ve guar fasülyesi gibi özel bitkilerdeki enzimleri kullandıklarını vurgulayan Özkan Elibüyük, “Bu bitkilerden aldığımız ekstraktları özel işlemlerden geçiriyoruz. Bunlardan stabilizatör yapıyoruz. Yani biz bitkiyi alıp gıda sektörü için katma değerli ürün haline getiriyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin Danisko’su olacağız
Bu ürünlerin dünya ticaretinde Danimarkalı süt devleri bulunduğunu belirten Elibüyük, Maysa ürünlerinin yerli avantajını kullanarak piyasaya daha uygun ürünler sunmayı hedeflediğini anlattı. Bu alandaki en büyük firma olan Danisko’nun yakın zamanda Dupont tarafından satın alındığını hatırlatan Elibüyük, “Biz de Türkiye’nin Danisko’su olmak istiyoruz. Bunun için Danimarka’dan uzmanlar da getirme hazırlığındayız” dedi. İzmir Tire Organize Sanayi Bölgesi’nde bir arazi alan şirket, yakında burada ikinci fabrikayı kurmayı planlıyor. Hedef 3 yılda üretimin yarısını ihraç etmek.