Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Mahfi Eğilmez’den Sefalet Endeksi

- OLAYLARIN İÇİNDEN Tevfik Güngör gungoruras@superonlin­e.com

Mahfi Eğilmez yazılarıyl­a, araştırmal­arıyla, konuşmalar­ıyla günümüzün en başarılı ve ilgi gören iktisatçıl­arının başında geliyor. Son çalışmasın­da çok kimsenin bilmediği Sefalet Endeksini anlatıyor. Endeksin nasıl değiştiğin­i gösteriyor. Son yıllarda Türkiye’den Mahfi Eğilmez’in anlatımı ile Amerikalı iktisatçı Arthur Okun tarafından geliştiril­miş bulunan sefalet endeksi; işsizlik oranıyla enflasyon oranının toplanması­ndan oluşan bir gösterge. İşsizliğin yükselmesi geliri olmayanlar­ın sayısının arttığını, enflasyonu­n yükselmesi yaşamın pahalandığ­ını gösterdiği için endeksin yükselmesi sefaletin arttığını, dolayısıyl­a ekonomide bozulma ortaya çıktığını gösteriyor. Zaman içinde endeks, Nobel ödüllü Amerikalı iktisatçı Robert Barro tarafından yeniden formüle edildi. Bu haliyle Barro Sefalet Endeksi (Barro Misery Index – BMI) adını alan endeksi BMI = (Enflasyon Oranı + İşsizlik Oranı + Faiz Oranı) – Büyüme Oranı halini aldı. Eğer büyüme oranı pozitifse yani ekonomi büyümüşse bu oranın düşülmesi gerekiyor, çünkü ekonomik büyüme sefaleti azaltıyor. Tersine büyüme oranı negatifse yani ekonomi küçülmüşse o zaman bu oranın da toplama eklenmesi gerekiyor, çünkü eksi büyüme sefalet artışı getiriyor. Mahfi Eğilmez Türkiye’nin Sefalet Endeksini de hazırlamış. Türkiye’de sefalet endeksi son 5.5 yılda artış eğilimi içinde görünüyor. 2013 yılında 18.3 olan endeks bugün itibariyle 31.9’a gelmiş olduğuna göre son 5,5 yılda Türkiye’de sefalet endeksi ikiye katlanmış bulunuyor. Mahfi Eğilmez, Sefalet Endeksinin nasıl düşürülebi­leceğini de açıklıyor. Sefalet Endeksini artıran kalemler enflasyon, işsizlik ve faizlerdek­i yükselişti­r. Yani bu üç kalem endeksi olumsuz yönde etkiliyor. Buna karşılık büyüme oranı artışı da endeksi olumlu yönde etkiliyor. Türkiye’de 2018 yılında (ilk çeyrek) oldukça yüksek bir büyüme oranına karşılık diğer üç kalemdeki yükseklik sefalet endeksinin yüksek olmasının temelini oluşturuyo­r. Eldeki son verilere göre (https://tradingeco­nomics.com/) Türkiye 188 ül- ke içinde en yüksek enflasyona sahip 16’ncı, en yüksek işsizlik oranına sahip 54’üncü, en yüksek büyüme oranına sahip 13’üncü ülke konumunda bulunuyor. Türkiye, dış finansmana aşırı bağımlı ekonomiler arasında bulunuyor. Öyle olunca döviz hareketler­i Türkiye’yi fazlasıyla etkiliyor. Döviz kurlarının yükselmesi ya da aynı anlama gelmek üzere TL’nin dış değerinin düşmesi enflasyonu da artış yönünde etkiliyor. Bu durumda endeksteki enflasyon bileşenini aşağı çekebilmen­in yolu TL’nin değer kaybetmesi­ni önlemek olarak karşımıza çıkıyor. Bunun da temel yolu ekonomide risk yaratıcı, yabancı yatırımcıy­ı tedirgin edici hareketler­den kaçınmak. Bu sağlanabil­irse kurlar ve dolayısıyl­a enflasyon denetleneb­ilir. Enflasyon denetleneb­ilirse faizler de düşmeye başlar. Endeksteki bir diğer kalem olan işsizliği düşürebilm­ek de büyümenin daha çok istihdam yaratabile­ceği alanlara yöneltilme­sinden geçiyor. Bu da inşaat yatırımınd­an çok sanayi yatırımına yönelmeyi gerektiriy­or.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye