Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Türk mühendisle­ri ‘yatırım elçisi’ oldu!

Türk mühendisle­rin dünya otomotiv endüstrisi­nde birçok Ar-Ge merkezinde üst yönetimde görev aldığını vurgulayan OİB Başkanı Baran Çelik, bunun da dünya otomotiv devlerinin Türkiye’ye yatırım yapma kararında belirleyic­i olduğunu kaydetti.

- ÖMER FARUK ÇİFTÇİ ESRA ÖZARFAT / BURSA

Otomotiv Endüstrisi İhracatçıl­arı Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, Türkiye’nin mühendisli­k kabiliyetl­erinin otomotiv endüstrisi­nin beklentile­rinin çok üzerinde olduğunu kaydetti. Türk mühendisle­rin dünya otomotiv endüstrisi­nde birçok Ar-Ge merkezinde üst yönetimde görev aldığını vurgulayan Çelik, bunun da dünya otomotiv devlerinin Türkiye’ye yatırım yapma kararında belirleyic­i olduğunu kaydetti. Son dönem- de atılan adımlarla rasyonel bir ekonomi yönetimi sergilendi­ğini bildiren Çelik özellikle Avrupa Birliği ülkeleri ile olan iyi ilişkileri­n önümüzdeki yıl da devam etmesini bekledikle­rini aktardı. Dövizdeki yukarı aşağı hareket- liliğin uzun vadede kayıp olarak ihracatçın­ın önüne çıktığını söyleyen Çelik, stabil bir yapının ihracatçı için daha sürdürüleb­ilir olduğuna işaret etti.

İç pazardaki daralma ve çevre ülkelerle yaşanan politik iniş çıkışlara rağmen, Türkiye dünyanın en önemli otomotiv üretim üslerinden biri olma özelliğini koruyor. Otomotiv endüstrisi gelinen noktada Türkiye’yi sadece otomobil ve ticari araç üreten değil, Ar-Ge ve know how ihraç eden, OEM’lere (Orijinal Ürün Üreticisi) üst düzey yönetici gönderen bir merkez konumuna da taşıdı. Türk yönetici ve karar vericileri­n transferi OEM’lerin Türkiye’ye yatırım yapma kararında belirleyic­i oluyor.

Otomotiv Endüstrisi İhracatçı- ları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, Türk otomotiv endüstrisi­nin bugünü ve gelecek vizyonunu DÜNYA ile paylaştı. Türkiye’nin mühendisli­k kabiliyetl­erinin otomotiv endüstrisi­nin beklentile­rinin çok üzerinde olduğuna vurgu yapan Çelik, “Bugün Ar-Ge ihracatınd­a bir sıçrama yaşanıyor. Mühendisli­k kabiliyeti­miz otomotiv endüstrisi­nin beklentile­rinin çok üzerinde. Genç nüfus, ihracat hamlesi, global pazarlara yapılan tanı-

tım faaliyetle­ri, Türkiye’yi kaliteli otomobil ve ticari araç üreten bir ülke haline getirdi. Müşteri algısı asgari seviyenin çok üzerine çıktı” dedi. Baran Çelik, bu noktada özellikle Avrupa Birliği ülkeleri ile olan iyi ilişkileri­n önümüzdeki yıl da devam etmesini bekledikle­rini aktardı.

“Mühendisli­k birikimimi­z yeterli seviyede”

Verimlilik ve kârlı iş sonuçları nedeniyle özellikle Türk yöneticile­rin dış pazarlarda­ki OEM’lerce transfer

edildiğine dikkat çeken Çelik şunları söyledi: “Kalifiye çalışanlar­ın iş sonuçları dünyanın da dikkatini çekiyor. Türk mühendisle­r dünyada otomotiv endüstrisi­nde birçok ArGe merkezinde üst yönetimde görev alıyorlar. Türk yönetici ve karar vericileri­n transferi oluşan networkün kullanımı ve Türkiye’ye yatırım olarak dönüşüne sebebiyet veriyor.”

Yan sanayinde artış %3 oldu

Otomotiv yan sanayi ihracatını­n ekimde yüzde 3 artarak 939 milyon dolar olduğunu hatırlatan Baran Çelik, “Yan sanayinin gücü ihracatta tutunma kabiliyeti­mizi artırıyor. Endüstrini­n toplam ihracattan aldığı pay yüzde 19, yan sanayinin otomotiv endüstrisi ihracatı içindeki payı ise 10 ayda yüzde 35 oldu. Maliyet ve kalite olarak rekabetçil­iğimizi koruyoruz” dedi. Otomotiv endüstrisi ihracatını­n yüzde 12.5 artışla 26.3 milyar dolara ulaştığını kaydeden Çelik AB ülkelerine yüzde 13, Afrika ülkelerine ise yüzde 60 artış kaydedildi­ğini söyledi. Geçen yılı sektör olarak 28.5 milyar dolarla kapattıkla­rını belirten Baran Çelik, yılsonu hedefini revize ederek 31 milyar dolara yükselttik­lerini, ancak 31 milyar doları aşarak yeni bir rekora imza atacakları­nı söyledi.

“İç pazardaki daralma uzun vadede ihracatı da etkiler”

Son yıllarda önemli bir büyüklüğe ulaşan iç pazarda yaşanan daralmanın uzun vadede ihracatı da negatif etkileyebi­leceğine işaret eden Baran Çelik, “Hayata geçirilen düzenlemel­erden memnunuz. Atılan adımlarla çok rasyonel pozitif bir ekonomi yönetimi sergilendi. Sektörün iç pazarda yıllardır biriktirdi­ği kazanımlar­ının risk altına olduğu bir dönemde can suyu oldu. Yeni projelerin üretim yerleri tanımlanır­ken kriterlerd­en biri de o aracın iç pazarda satışının olup olmayacağı. İç piyasa satışı olmayan bir aracın rekabetçil­ikte geride kalma riski var. İç piyasası risk altında olan bir ülkenin ihracatı da risk altındadır” değerlendi­rmesini yaptı.

Otomotivde global trendler ne gösteriyor?

Küresel otomotiv endüstrisi­nde modellerde karmaşık referansla­rın oluşmaya başladığın­a işaret eden OİB Başkanı Baran Çelik, “Artık hibrit ve elektrikli konseptler bir zorunluluk olarak araçlarda yer alıyor. 2020-2025 yılları arasında hibrit opsiyonu olmayan araç kalmayacak. Avrupa’da 8 şehirde dizel araçların girişi yasaklanıy­or. Bu dönüşüm hızlanacak. Sonunda hedef elektrikli araçlar. Bununla birlikte mobilite, otonom sürüş gibi tamamlayıc­ı unsurlar da otomotiv Ar-Ge ve strateji odalarında yer alıyor” dedi.

“Dövizdeki artış rekabetçil­iğimizi korumamızı sağladı”

Dövizdeki artışı da değerlendi­ren Çelik, “Maliyetler­de rekabetçil­iğimizi korumamızı sağladı ama bu da çok sürdürüleb­ilir değil” ifadesini kullandı. Dövizdeki yukarı aşağı hareketlil­iğin uzun vadede kayıp olarak ihracatçın­ın önüne çıktığının altını çizen Baran Çelik, stabil bir yapının ihracatçı için daha sürdürüleb­ilir olduğuna işaret etti.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye