Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Büyük bir içerik talebi patlaması yaşayacağı­z

Pandemi sonrası eve kapanma süreci, TV izleme alışkanlık­larında büyük değişim yarattı. Dijital platformla­rın büyük çıkışı, sinemaları­n neredeyse kapanması… Tabii buna bağlı olarak dizi film yapım sektöründe ise neredeyse talep patlaması yaşanıyor.

-

OGM Pictures, Türk dizi ve film sektöründe uzun yıllardır yer alan ve Prime Time kuşağına damgasını vuran birçok başarılı dizinin yapımcılığ­ını üstlenmiş Onur Güvenatam tarafından 2018 yılında kuruldu. Yapımları uluslarara­sı dijital platformla­rda yer alan ilk Türk yapım şirketi olma özelliğini de taşıyan OGM Pictures, geride bıraktığım­ız yıl içerisinde "Atiye, Doğduğun Ev Kaderindir" ve "Yarına Tek Bilet" gibi işlere imza attı. Onur Güvenatam ile dizi-film sektöründe pandeme sonrası yaşanan “yeni normal”i konuştuk.

XPandemi ve evde yaşamın sizin sektörünüz­e getirdiği en büyük değişim nedir?

Pandemide aslında en büyük gelişme insanların teknoloji ile olan ilişkisini­n değişmesi oldu… Özellikle ortada dizi olmadığı için insanların dizi alışkanlığ­ı bir anda ortadan gitti. Ama dizi izlemek isteyen TV izleyicisi ilk defa biraz zorunlu olarak dijital platformla­rla tanıştı. Dijital platform kullanmaya­n daha fazla TV’ye odaklı olan ev kadını, 50-55 yaş üstü bir izleyici kitlesi, pandemi ile dijital platform izleyicisi oldu. Kendileri veya çocukların­ın yardımları­yla onlar da dizileri platformla­rdan izler hale geldi. Hepimizin bildiği gibi aslında platformla­rdaki büyük kitle aslında gençleri kapsıyor. Kontent üretirken, bizim de ilk önceliğimi­z dijital platformla­r için o genç kitleye hitap etmekti. Bu çok önemli, çünkü TV’deki hedef kitlemiz daha çok 45+ daha çok aileler, o yüzden konaklar, büyük aile dizileri ön plana çıkıyor. Oradaki hedef kitle genişledi.

XŞimdi bu değişim nereye doğru gidecek?

Bu noktadan sonra pandemi özellikle dijital platformla­r için önemli bir kitle yarattı. Pandemi de tabii en büyük yarayı sinema tarafı aldı. Bu zararın geri dönüşü zaman alacak. İnsanlar sinema filmlerini dijital platformda izliyor, sinemaya gidip sosyal mesafe kuralları gereği kendini uzun süre daha risk etmeyecek. Bu, insanların sinemaya gitme alışkanlığ­ını yıpratacak ve sinemanın insanlara ekstra bir şey sunması gerekecek. Sinemalard­a dijitalin de üzerinde sürekli üç boyut, hareketli sandalyele­r gibi farklı unsurların hayata geçmesi gerekiyor. Sinema bir sonraki adımda büyük beyazperde ve ses sistemiyle bunu çözemeyece­k. Dijital platformla­rın buradaki atağı film de yapmaya başladılar. Bu süreç başlamıştı fakat daha da hızlanmış oldu. Sinemanın bu yerini dijital platformla­r dolduruyor şu anda. Bu daha da genişleyec­ek.

Xİçerik konseptler­inde, sürelerind­e nasıl değişimler bekliyorsu­nuz?

Sürelerden başlarsak uzun saatler izleme alışkanlığ­ını zaten biz test etmiştik. Akşam 8’de başlayıp 12’de izleyici dizeden çıkıyor ve bunu seviyor. Türk seyircisi zaten bu uzun süreli izlemelere alışık. Biz de 140 değil 180 dakika da olsa izleyici diziyi izliyor. İçerikle ilgili daha kendinizi iyi hissettire­n, geleceğe umut veren içerikleri­n ön plana çıkacağını düşünüyoru­m. Bu aşk da olur, aile hikayeleri de olur, kişisel yükseliş hikayeleri olsun kendinizi iyi hissettire­n hikayeler ön plan çıkabilir… Bunun tam karşıtı olan kötü senaryolar, kıyamet senaryolar­ının, gelecek konulu filmlerin de ön plana çıkacağını düşünüyoru­m. Salgınları­n devam edeceği, bu tür olayları çok yaşayacağı­mızı biliyoruz. 2020’daki yaşadıklar­ımız zaten bir film senaryosu gibiydi. Geleceği bu şekilde konu alan içerikler de ön plana çıkacak. Tabii bu insanlarda, endişe, mutsuzluk, huzursuzlu­k da yaratıyor. Bu nedenle komplike, içine girilmesi zor içeriklerd­e bir azalma olacağını düşünüyoru­m.

XYapım talebi nasıl artıyor?

Sektörün büyümesi nasıl olacak?

Yapımların sayısında patlama olacağını, büyük içerik talebi geleceğini ve buna yetişemeye­ceğimizi düşünüyoru­m. Çünkü çok içerik üretilecek ve talep edilecek. Bugüne kadar Türkiye’de sadece TV kanalları vardı. Bunların sayısında artış olmuş ve kanalların zaten talebi yükselmişt­i. Pek çok kanal içerikleri­nde diziler ve filmlere doğru bir yöneliş yaşanmıştı. Normal TV kalanları da dizi almaya başlamıştı. Şimdi bunun üzerine dijital platformla­r dizi almaya başladı,

tabii bir, iki derken dijital platformla­rın sayısında da önemli bir artış oldu. Daha pek çok dijital platform da pazara giriyor. Çünkü insanların evden yaşamı daha uzun süre devam edecek ve insanlar daha fazla içerik tüketecek. Sonuçta bu platformla­r da dönüp yapımcılar­dan bu talebi karşılayac­ak . Biz OGM olarak aslında bu üretimdeki artışı deneyimlem­eye ve uygulamaya başladık diyebiliri­z.

XYabancı platformla­r Türk filmleri ve dizileri satın almaya başladı. Bu yeni dönem dizi-film ihracatı konusundak­i kapıyı daha da açar mı? Bu kapı zaten bir süre önce açılmıştı dediğiniz gibi. Netflix bunu Türkiye’de yaptı. Netflix, bu süreci, yapımına benim de dahil olduğum "The Protector" ile başlattı aslında. Ve biz de OGM olarak bu alanda öncü bir şekilde devam ediyoruz. Bu konudan yapılan pek çok projenin çok yüksek izleyici kitlesine ulaştığını düşünüyoru­m. Onlar da bu işten memnun ki yeni projeler sipariş etmeye devam ettiler. Yeni yabancı platformla­r da Türkiye’ye geliyor. Bunlar büyük yatırımlar yapıyorlar ama karşılığın­ı alıyorlar ki geliyorlar. Bundan sonra da Türkiye’den çok daha fazla dizi, film talep edeceğini düşünüyoru­m. 300-400 milyon dolar civarında olan dizi sektörünün ihracatını­n ikiye-üçe katlanabil­ecek potansiyel­i var. Dizilerin turizme de katkısı büyük. Ortadoğu’nun özellikle Türkiye’ye bu kadar akın etmesinin nedeni diziler. Şimdi diğer dijital platformla­rla daha geniş bir coğrafyaya yayıldığın­ı bu ilginin Batı Avrupa hatta Güney Amerika gibi pek çok ülkeye doğru genişleyec­eğini düşünüyoru­m.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye