ŞOV devam etmeli!
Türkiye’nin katma değer yaratan en önemli endüstrilerinden biri olan etkinlik/eğlence endüstrisi temsilcileri, geçtiğimiz günlerde sosyal medya profillerini kırmızıya dönüştürdüler. Kırmızı profil şunları söylüyordu:
“Etkinlik / Eğlence sektöründe kendilerine ait olmayan hatalar ve mevcut süreç nedeniyle işsiz kalan insanlarla dayanışma/birlik içinde olacağız. Birçoğumuz hayatının büyük bir kısmını ‘sevdiğimiz işi yaparak yaşama’ noktasına ulaşmak için harcadık. Yani “artık sadece bir iş bul!” sözü gerçekten bizler için geçerli değil. İşlerimizi sıfırdan inşa ederken yıllarımızı harcadık. Zaman, para, daha fazla zaman, daha fazla para ve sürekli yıpranmalarımız bizi bugünlere getirdi. Başarısız olursak, bunun nedeni “BİZ” yani kendimiz başarısızlığa neden olduğumuz için olmalı. Herhangi bir yardım olmadan kapatılmaya zorlandığımız için değil. Bu iş bizim tutkumuz. Bu bizim rüyamız. Sevdiğin işi yaparak yaşamanın rüyası. Biz bunu becerdik ve gülümsemeye en çok ihtiyaç duyanlar için gülümsemeler yaratmaya devam edeceğiz.”
Sosyal medyada başlatılan kırmızı profil protestosundan bir süre sonra, 15 Eylül Salı akşamı, Kültür ve Turizm Bakanlığı bir duyuru yaptı. Duyuruda, "Açık ve kapalı mekanlarda sahnelenecek tüm tiyatro gösterimleri ile opera ve bale temsilleri, Bakanlığımızca 23.06.2020 tarihlerinde yayımlanan 'Kültür ve Sanat Tesislerinde Kontrollü Normalleşme Süreci Genelgesi’ndeki kurallara uyulmak koşulu ile İl Hıfzıssıhha Kurularınca alınan kararların
kapsamı dışına alınmıştır” ifadeleri yer aldı. Sektör, bugün sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada durma noktasına gelmiş durumda.
Rakamlar dünya genelinde toplam 1 trilyon dolar civarında ciro ve iş kaybı yaşandığını ortaya koyuyor. Salgının devam etmesi, sektörün iyileşme ihtimallerini de günden güne zorlaştırıyor.
Sektörün farklı kesimlerini temsil eden isimler ortak bir noktada birleşiyorlar:
Sektörün sürdürülebilirliği ve benzer krizlere karşı ayakta kalabilmesi için, acil yardım fonunun devreye girmesi şart. Ayrıca, kalıcı bir çözüm yaratabilmek açısından sadece devletin değil, özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının da ellerini taşın altına koyması gerekiyor. Hem de hemen şimdi!