Çizgilerle 'İşletmelerde Teknoloji Yönetimi'
İyi bir yönetici mi yoksa iyi bir lider misiniz? Bu soruyu sorduğumda, CEO ve yöneticilerin birçoğunun aradaki farkı anlamadıklarını ifade eden bir yüz ifadesi ile karşılaşıyorum. Hatta ikisinin aynı şey olup olmadığı sorusunu da alıyorum çoğu zaman.
Bu haftaki yazıma bu konuyu taşımak istedim çünkü yöneticilik ve liderliğin birbirleriyle sıkça karıştırıldığını düşünüyorum.
Her yönetici lider midir?
Bir şirkette CEO ya da yönetici olmak için, başarıya giden yolun gereklerini uygulamanız yeterlidir. Başarı, tıpkı bilim gibi belli adımları attığınız zaman ulaşabileceğiniz bir gerçeklik. Çalıştığınız şirkette başarılı olmayı, bunun sonucunda CEO ya da direktör olmayı çok istiyorsanız, bunun için çok çalışmanız, gerekli stratejileri geliştirip, mentorlarınızdan yardım almanız yeterli olabilir. Başarının adımları bellidir. Daha önce başarmış olanların ayak izlerini takip edip çalışmak çoğu zaman yeterlidir.
Peki, bunları yapmak lider olabilmek için yeterli midir?
Tabii ki değil. Lider olmak bir sanatçı olmak gibidir. Başarılı olmak için gerekli adımları atmanın yanı sıra tıpkı bir sanatçı gibi insanı okuma becerisine sahip olmalısınız. Liderlik, etrafında bulunan insanların ya da çalışanlarının ihtiyaçlarını çok iyi anlamayı, onların isteklerini sezmeyi, empati kurmayı, hiç kimsenin cesaret edemediği kararları almayı, vizyon sahibi olmayı, bu vizyonu etrafında yer alanlara en basit dille anlatabilme becerisini de beraberinde getirir.
Lider olmak demek kayıpların ve hataların sorumluluğunu üzerine alabilmek, verilen ödülleri de başkaları ile paylaşabilmek demektir.
“Herkes yönetici olabilir ancak her yönetici lider olamaz.” Çok duyduğumuz hatta çoğumuzun kullandığı bu ve buna benzer cümleler var. Bunun yerine şöyle söylemek daha doğru. Liderlik her insanın kendini geliştirebileceği bir alan. Her insan, emek ve çabayla kendisine “verileni” geliştirebilecek potansiyele sahip. Herkes lider olabilir. Liderlik öğrenilen bir şeydir. Ama herkes lider olmayı istemek zorunda değildir, çünkü liderlik yapabilmek fedakarlık ve özveri ister.
İnsanları anlamak, onları herkesin ilham aldığı bir vizyona çekme becerisini göstermek özveri ister. Tıpkı bir ailede anne babanın kendi yemeğinden vazgeçip çocuklarına yedirmesi gibi kendi hedeflerinin önüne başkalarını koyabilme fedakârlığını gerektirir.
Liderlik konusunda sadece sözleriyle değil yaptıklarıyla da otorite olarak kabul edilen Steve Jobs’un dediği gibi “Teknoloji ya da bilim hiçbir şeydir. Önemli olan insanlara inanmaktır. Eğer onlara yaratıcı olabilecekleri ortamı ve araçları temin ederseniz, onların işlerini akıllıca ve iyi yapacaklarına güvenirseniz harika işlere imza atarlar.”
Yönetici harika işlerin peşinden koşar. Lider, harika işlere imza atılmasının yolunu açar.
İnsanı odağına alan, bir sanatçı gibi onları işleyen, güven veren, harika işler çıkarılması için motivasyon sağlayan liderler ortaya çıkarmak dileğiyle.