‘ O patika’ya dönmeliyiz
Jeopolitik tehditlerin Türkiye’nin ekonomisini nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz? Bu sarmaldan çıkmak için hangi gelişmelere ve adımlara ihtiyacımız var?
Jeopolitik unsurlar güvenlik konularında ülkeleri bazı dış koşullara bağlı hale getirir. Ekonomik istikrar da buna bağlı olarak etkilenir. Bunun sadece ekonomik gelişmeye değil demokrasi ve hukuk gibi alanlara da etkisi olur. Türkiye jeopolitik tehditler kaynaklı bir dünya algısı ile hareket ettiğinde bahsi geçen tüm alanlarda sorunlar yaşıyor. Oysa ne özgürlük ve güvenlik, ne de demokrasi ve refah arasında çelişki vardır. Birisinin olmadığı yerde diğerinin de elden gittiği yaşadığımız tecrübelerle görülmüştür. Türkiye açısından bu pusulayı takip etmek gereklidir. Aynı şekilde jeopolitik konularda da sorunların değil çözümlerin tarafında bulunmak her zaman avantajımıza olacaktır.
Bugün dünyanın bulunduğu temel dinamikler içinde Türkiye’yi nasıl bir yere konumlandırıyorsunuz? Avantajlarımız ve dezavantajlarımız neler?
Yukarıda sıraladığım dinamiklerde Türkiye son yirmi yılda önceleri kurallara dayalı liberal demokratik ilkelere daha yakın bir konumdaydı. AB üyelik sürecinde demokrasi, hukuk devleti ve kurumların güçlendirilmesi yolunda önemli adımlar atıldı. Tüm bunların da avantajlarını iç ve dış politika ile birlikte istikrarlı bir ekonomik gelişme ile yakalamıştık. Reform sürecinin bir ülkeye küresel ve bölgesel dış politikada sağladığı avantajlar bakımından örnek bir ülke olarak gösteriliyorduk. Bu patikaya geri dönmeliyiz.