Doğalgaz müjdeleri ve katma değer
Müjde ile gelen 320 milyar metreküplük Karadeniz doğalgazı ve devamı… Bulunan doğalgaz kaynakları, dünya pazarları açısından devasa boyutta olmayabilir ancak, sürecin ilk adımları olarak çok önemli bir gelişme…
Son yıllarda doğalgaz arz fazlası ve mevcut boru hatları ile Türkiye’ye ihtiyacının çok üzerinde bir doğalgaz akışı söz konusu... Fakat burada önemli olan bu yeni rezerv ile orta-uzun vadede ülkemizin doğalgazda dışa bağımlılığının azalıyor olacağıdır. Şimdi bu rezervin uluslararası anlaşmaları, diplomasisi, çıkarma, nakil ve ticarileştirilme süreçleri devreye girecek. Cumhuriyet’in 100’üncü yılında hayatımıza dâhil olması planlanıyor.
Bu kaynaktan azami derecede faydalanabilmek için bulduğumuz gazı nasıl kullanacağımız da hayati öneme sahip... Doğalgaz bazlı bir petrokimya tesisi yapabilirsek, tonu 150 dolardan tüketmek yerine, tonu 10 bin dolara varan özel kimyasallar üretebiliriz. Böylece enerjide dışa bağımlılığın asıl görünmeyen kısmı olan ara malı kimyasalların döviz yükünü hafifletebiliriz. PETKİM’in yerli üretim kabiliyeti %10 seviyesine gerilemiş durumda. SOCAR ve PETKİM eski CEO’su Kenan Yavuz; kimya sanayiinde mutlaka bir açılım yapmak gerektiğini söylüyor: “Kimya sanayiinde atılım yapmalı ve Karadeniz’de bulunan bu rezervi petrokimya hammaddesi olarak değerlendirmeliyiz.” Tüketim değeri 150 dolar olan doğalgazdan 1000 dolara başlayıp 10 bin dolara kadar yürüyen bir katma değer zinciri söz konusu… Evde, sanayide, enerji üretiminde kullanmak ile de cari açık yönetimine katkı gelecektir kuşkusuz. Ancak doğalgazı doğrudan tüketmek yerine daha büyük kazanç; onu mühendislik plastikleri ve ileri düzey kimyasallara çevirmekte yatıyor. Tüketimde kullanıldığındaki 150 dolar ile üretimde kullanıldığındaki 10,000 dolar arasında dağlar kadar fark var.