'Vaka dönüşü, daha fazla aşı için'
Sağlık Bakanlığı’nın, açıkladığı günlük COVID-19 istatistiklerinde değişikliğe giderek vaka sayısına asemptomatik veriyi de dahil etmesi tartışma yarattı. Daha önce 3-4 bin civarında açıklanan pozitif vaka sayısının 28 bini aşması bir anda durumun ciddiyetini gözler önüne sererken, revizyonun neden yapıldığına ilişkin de çeşitli iddialar ortaya atıldı. İddialardan biri, aşı temininde ülkelerin açıkladığı vaka sayılarının baz alınacağı yönünde. Uzmanlar, Türkiye’nin gerçek vaka sayısını açıklayarak daha fazla doz aşı temin edebileceğini savunuyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de kısa süre önce aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bazı üye ülkelere COVID-19 raporlamalarını, kuruluşun yönergelerine uyumlu hale getirmesi yönünde çağrıda bulunmuştu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın her gün düzenli olarak paylaştığı COVID-19 salgınında Türkiye’deki durumu gösteren tablo 25 Kasım tarihi itibariyle güncellendi. Tabloda daha önceden yer verilmeyen vaka sayıları da paylaşıldı. Günlük 28 bin 351 olarak duyurulan pozitif vaka bir anda rakamın büyüklüğünü gözler önüne sererken, çeşitli iddialar ortaya atıldı. Bu iddialardan önde geleni ise; ülkelerin vaka sayılarının dünya aşı tahsisinde önemli yer tutacağı şeklinde. Uzmanlar, Türkiye’nin vaka sayısını göstermesi ile riskli ülkeler arasına gireceğini ve böylece daha çok doz aşı alabileceğini savunuyorlar. Bakan Koca, 30 Eylül’deki basın toplantısında ilk kez “her pozitif vaka hasta değildir” demişti. Yaz aylarından bu yana birçok bilim insanı ve STK "vaka sayısıö gerçekleri yansıtmıyor” diyordu.
Sağlık kulislerinde; Dünya Sağlık Örgütü Türkiye ofisinin, “Türkiye, Ağustos 2020 tarihinden itibaren test sayısını üçe katlayarak, asemptomatik kişileri de test etmeye başladı. Bu sağlık sisteminin daha fazla kişiye ulaşmasını sağladı. DSÖ, Türkiye ve üye ülkelerden COVID-19 raporlamalarını, DSÖ yönergelerine uyumlu hale getirmesi yönünde çağrıda bulunuyor” ifadelerini içeren mesajın Sağlık Bakanlığı’nın veri paylaşımında politika değişimine gitmesinin arkasındaki neden olduğu iddia ediliyor. Öte yandan DÜNYA’ya açıklama yapan birçok bilim insanı da “Salgın değil, algı yönetimi halkın güvenini sarstı. Bakanlık güven tazelemek zorunda” dedi.