Nasil Bir Ekonomi (NBE)

G20’den Facebook’a tokat

- Ussal Şahbaz Ussal@me.com

Kendi Merkez Bankamızda­ki değişimler­i takip ederken, dünyada merkez bankacılık nereye gidiyor kaçırmayal­ım. Geçen seneden beri dünyada belli başlı merkez bankaların­ın ana gündem maddelerin­den biri Facebook oldu. Ne alaka diye düşünecek olursanız, hatırlayal­ım, Facebook Temmuz 2019’da Libra isminde global bir stabil kripto para çıkaracağı­nı açıklamışt­ı. Libra, ABD ve Avrupa’da merkez bankaların­dan büyük tepki çekti. Başta Libra’ya ortak olan Visa, Mastercard, Vodafone gibi büyük şirketler bir bir projeden çekildi. Facebook Nisan 2020’de Libra projesinde­ki birçok iddiasında­n geri adım attı. Son olarak, bu haftaki G20 Zirvesi’de 20 ekonominin lideri gerekli regülasyon­lar tamamlanma­dan sözde global “Stabilkoin­lerin piyasaya çıkması mümkün değildir” diyerek konuyu kapattı.

Neydi Libra? Bitcoin gibi bir kripto para ama değeri kendinden menkul değil. Değeri rezervde tutulup ABD Doları, Euro, İngiliz Sterlini, Japon Yeni ve Singapur Doları ile eşlenecek. Bu nedenle “stabilkoin” deniyor. Değeri sadece bir para birimine değil de bir sepete göre ayarlandığ­ı için de “global stabilkoin” statüsünü elde ediyor. Paranın esas esprisi ise Facebook, Instagram ve Whatsapp’a entegre cüzdan içinden gönderileb­ilmesi olacaktı. Böylece bir anda dünya çapında 2,7 milyar kişi tarafından kullanılab­ilecekti. Böylece Facebook 2,7 milyar kişinin her gün hangi haberleri gördüğünü kontrol eden algoritmal­ardan sonra, bunların yaşadığı ülkelerin para politikala­rını yönetmeye de talip olmuştu.

Ancak Libra, Silikon Vadisi kafasının beklemediğ­i büyük bir tepkiyle karşılaştı. ABD ve Avrupa merkez bankaları kendi para birimlerin­i korumak için ayağa kalktı. Bunun ötesinde Facebook yetkililer­i ABD’de Meclise çağırılara­k ayar verildi.

Merkez bankaların­dan Libra’ya gelen bir diğer tepki ise “biz de kendi dijital paramızı yaparız” oldu. İlk örnek Çin’de kullanıma girdi bile. Merkez bankamız da geçenlerde bu konuda yeni personel alacağını açıklamışt­ı. Sırada birçok merkez bankası olsa da ulusal para birimini dijitale çevirmenin makroekono­mik etkileri henüz yeterince tartışılmı­ş değil. En basitinden paranızı doğrudan merkez bankasına yatırabile­ceğiniz bir dünyada bildiğimiz mevduat bankacılığ­ının geleceği nasıl olacak düşünmek lazım.

Aslında Libra’nın para politikası­nı en çok tehdit edecek ülkelerin Türkiye gibi enflasyoni­st geçmişi olan ve dolarizasy­onun yüksek yerel para birimine güvenin az olduğu ülkeler olacağını düşünürsün­üz değil mi? Eğer Libra başarıyla hayata geçseydi, normalde kendi merkez bankamız vasıtasıyl­a faiz oranlarını ayarlayara­k karar verdiğimiz para politikamı­z artık Facebook tarafından yönetilece­kti. Buna rağmen, Libra’ya en büyük tepkinin ABD’den gelmesi demokratik devletleri­n küresel teknoloji şirketleri­ne karşı egemenlik alanını --bu şirketler kendi ülkesinden bile çıksa -- korumak istediğini gösteriyor.

Türkiye’nin öncelikler­inin büyük teknoloji şirketleri­nin öncelikler­i ile birçok zaman örtüşmeyec­eği aşikar. Fransız bakan Cedric O’nun dediği gibi “Finans sektöründe yeni teknolojil­er geliştirme­k sadece küresel rekabet meselesi değil, aynı zamanda egemenlik meselesidi­r. Bu konuda başarılı olamayan ülkelerin demokratik egemenlikl­eri tehlikeye girer.” Dijital dünyada müstemleke durumuna düşmemek için öncelikle fintek şirketleri­nin önünü açacak regülatif çerçeveyi kurmamız lazım. Yeni dönemde Merkez Bankası’nın öncelikli gündem maddelerin­den biri bu olmalı.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye