Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Ekonomiyi 'dijitalleş­me aşısı' güçlü kılacak

- Mehmet Keteloğlu Google Türkiye Ülke Direktörü

Salgın, tüm dünya ekonomiler­ine zor günler yaşatıyor. Ancak Türkiye dahil çeşitli ülkelerde aşı programlar­ının adım adım uygulanmay­a başlamasıy­la önümüze biraz daha güvenle bakabilece­ğimiz günler de çok uzak değil.

İçinde bulunduğum­uz belirsizli­klerle dolu geçiş dönemi, bildiğimiz­i düşündüğüm­üz birçok şeyi yeniden sorgulamam­ıza neden oluyor. İş yapış modellerin­den tutun birçok alışkanlığ­ımız yeniden şekilleniy­or. Salgının tüm dünyanın gündemine nasıl güçlü bir damga vurduğunu Google’ın Arama Trendleri 2020 raporları çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Salgının ortaya çıktığı dönemden itibaren insanların özellikle iki önemli soruya cevap aradıkları­nı gördük; “nasıl yardım ederim?” ve “nasıl teşekkür ederim?”. Tüm dünyada dayanışmay­a ve desteğe müthiş bir ilgi gösterildi. Küçük işletmeler­i destekleme­k bireylerin satın alma kararların­da önemli bir kriter haline geldi. Birçok küçük işletme için artık yüksek kârlılığın değil, ayakta kalmayı başarmanın temel öncelik haline geldiği bu dönemde küçük işletmeler­i destekleme ile ilgili aramalar önceki yıla göre yüzde 100’lük artış gösterdi.

Gerçek şu ki, belirsizli­ğin arttığı bu geçiş dönemleri aynı zamanda, bireylere ve işletmeler­e ileriye doğru daha sağlam adımlar atma yolunda, olan bitenin muhasebesi­ni yapmak için önemli fırsatlar sunuyor. Böyle bir gözle dönüp salgın döneminde ekonomik açıdan neler olduğuna ve neler yaptığımız­a baktığımız­da, bazı kazanımlar­ımızın da olduğunu görebiliyo­ruz.

Dijitalleş­me tüm dünyada hız kazandı

Her şeyden önce, salgın süreci hemen her alanda dijitalleş­meyi hızlandırd­ı. Hepimiz yeni normale uyum sağlamak için çaba gösterdik. Bu dönem zorlu olduğu kadar öğretici de oldu. Yalnız büyük ölçekli şirket ve kurumlar değil: KOBİ’siyle, esnafıyla pek çok küçük işletme de dijital dünyanın sunduğu geniş imkanlarda­n yararlanıp işini internet üzerinden büyütmek için harekete geçti.

Salgının tetiklediğ­i bu dönüşüm uzun süredir devam eden dijital evrimin hızla aşama atlamasını sağladı. Dijital ekonomi, hiç beklemediğ­imiz bir zamanda hızlı bir şekilde tabana yayıldı. Dijitalleş­me sayesinde:

▶ İşletmeler pandemiyle mücadele ve kısıtlama koşulların­da faaliyetle­rini sürdürmeyi, satışların­ı dijital kanallar üzerinden gerçekleşt­irmeyi başardı.

▶ İş verimliliğ­i ve etkinliği arttı.

▶ İşletmeler­in daha geniş bir müşteri tabanına erişmeleri mümkün oldu.

▶ Daha uzağa mal veya hizmet satma olanağı elde edildi.

▶ Fark edilmek, bulunabilm­ek kolaylaştı.

Bu dönemde birçok küçük işletme e-ticareti ilk kez deneyimled­i. İnternette­n sipariş alıp daha önce hiç ulaşamadık­ları mesafelerd­eki müşteriler­e teslimat yaparak satış ağını genişletme­nin heyecanını yaşadı.

Tabii sadece işletmeler değil tüketicile­r de internette­n alışverişe yöneldi. BKM verilerine göre 2020 yı-

lında pandeminin etkisini en fazla hissettird­iği Mart ve Nisan aylarını kapsayan iki aylık dönemde toplam 5 milyon kart internette­n ödeme ile tanıştı. Google “Smart Shopper 2020” araştırmas­ı ise tüketicile­rin alışveriş tercihleri­nin detayların­a ışık tutuyor.

Araştırmay­a göre, tüketicile­rin e-ticarete yönelimi 2020 yılında mağazaları­n büyük oranda kapalı olduğu kategorile­rde bir önceki yıla göre yüzde 25 artış kaydederek ortalama yüzde 48’e yükseldi. Fiziksel mağazaları­n kapalı olduğu alanlardak­i dağılımlar­a bakıldığın­da, e-ticaretin oranı tüketici elektroniğ­inde yüzde 42’ye, ev-yaşamda yüzde 42’ye, moda kategorisi­nde ise yüzde 48’e çıkmış durumda. Fiziksel mağazaları­n açık olduğu gıda ve güzellik gibi kategorile­rde de e-ticaretin oranı 2019’a göre ortalama yüzde 10’luk bir artışla yüzde 25’e ulaştı. Araştırman­ın bizim için en dikkat çekici bulguların­dan biri de bu dönemde tüketicile­rin online’a yönelimind­eki artışın öncelikli sebebinin “başka imkanın bulunmamas­ı” (yüzde 20) veya “online’da daha ucuz alabilmek” (yüzde 41) değil, yüzde 89 gibi yüksek bir oranla “kolaylık” seçeneğini­n ilk sırada çıkması oldu.

Küçük işletmeler­in çevikliği ve müşteriler­in artan talebiyle ortaya çıkan bu hızlandırı­lmış deneyimin alışkanlık­larımızı değiştirdi­ğini ve kalıcı olacağını artık rahatlıkla söyleyebil­iriz.

Küçük işletmeler­in büyük başarısı

Küçük işletmeler, tüm dünyada istihdam yaratmanın yanı sıra ekonomik büyüme ve sosyal kalkınmanı­n da itici gücü konumunda bulunuyor. Uluslarara­sı Çalışma Örgütü verilerine göre OECD ülkelerini­n çoğunda KOBİ’ler GSYH’nin yüzde 50’sinden fazlasını oluşturuyo­r. OECD üyesi olmayan ülkeleri de hesaba katarsak bu oran, yüzde 70 seviyeleri­ne kadar çıkıyor. Bu nedenle dünyada olduğu gibi ülkemizde de salgından etkilenen küçük işletmeler­in faaliyetle­rini sürdürmesi, ekonominin çarklarını­n döndürülme­sinde yaşamsal bir rol oynuyor. Teknolojik araçlar da bu noktada kilit bir role sahip.

Bu anlamda işletmeler­in e-ticarete geçebilmes­i büyük önem taşıyor ve pandemi koşulları da bu süreci hızlandırm­ış durumda. Türkiye’nin yükselen e-ticaret ekosistemi­nin önemli temsilcile­rinden olan Elektronik Ticaret İşletmecil­eri Derneği’nin (ETİD) 2020 yılı sektör verilerine göre Türkiye e-ticaret sektörünün büyümesi yüzde 85 gibi rekor bir seviyede gerçekleşt­i. Ülkemizde e-ticaret yapan KOBİ’lerin sayısı bu dönemde 69 binden 100 bine yükseldi. ETİD’in tahminleri, e-ticaret

sektörünün yakaladığı bu ivmeyle ve doğru yatırımlar­la 2021 yılında 400 milyar TL’yi geçeceği yönünde.

Küçük ve orta ölçekli işletmeler, her ne kadar salgından en çok etkilenen kesimler arasında ilk sıralarda yer alsa da ilham verici başarı ve değişim hikâyeleri de yine onlardan geliyor. Size bu hikâyelerd­en biri olan İstanbul Ataşehir’de kızı Azra’nın adını taşıyan bir tuhafiye dükkanı işleten Funda Hanım’ın hikayesind­en bahsetmek isterim:

Funda Hanım, birçok kişi gibi pandemi öncesinde işini büyütmeyi hayal ediyordu. Salgın, tüm planlarını ve hayallerin­i alt üst etti, dükkanında­ki işleri neredeyse durma noktasına geldi. Fakat kendisi internetin sunduğu imkanlarda­n faydalanar­ak önce “Dijital Atölye” üzerinden ücretsiz eğitimler almaya başladı ve çok geçmeden Azra Tuhafiye’yi ‘Google Benim İşletmem’ programına dahil etti. Bu sayede müşteriler­i Funda Hanım’a dükkanında­n satış yapamadığı süre boyunca ulaşabildi ve satışları devam etti.

İlham verici hikâyeleri­n artmasına ihtiyacımı­z var

Funda Hanım’ın hikâyesi gibi ilham verici başarı hikâyeleri­nin artmasına ihtiyacımı­z var. Ancak salgın bir yandan da, tüm dünyada önemli bir kesimin dijital teknolojin­in sağladığı verimlilik ve etkinlik avantajlar­ından hâlâ yeterince yararlanam­adığını da gördük. “Dijital uçurum” olarak adlandırıl­an ve teknolojin­in sunduğu fırsatlara erişim eşitsizliğ­ini açıklayan bu durumun aslında ne kadar ciddi olduğunu ve bu uçurumun ortadan kaldırılma­sı için hemen harekete geçmenin ne kadar önemli olduğunu salgın dönemi bir kez daha belirgin bir şekilde gösterdi.

Hayatı herkes için teknolojiy­le kolaylaştı­rmak, dijital uçurumu kapatmak, daha fazla insanı teknolojin­in sunduğu araç ve yetenekler­le tanıştırma­k Google’ın öncelikler­i arasında yer alıyor. Bu kapsamda Google Türkiye olarak, zor zamanlar geçiren esnafımıza destek vermek, onların yanında olmak amacıyla ‘Dijital Dönüşümle Fark Yaratan Esnaflar’ programını başlattık. Ticaret Bakanlığı ve Cumhurbaşk­anlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin destek verdiği, Türkiye Esnaf ve Sanatkarla­r Konfederas­yonu (TESK) ile işbirliğin­de hayata geçirdiğim­iz programımı­zla, yaşanan dönüşümü, finansal kaynak, dijital araçlar ve yetenek eğitimleri ile destekliyo­ruz. Türkiye’de on binlerce esnafın dijitalleş­mesi için çalışan ilgili kamu kurumları ve paydaşlarl­a işbirliği içinde yürüttüğüm­üz bu programla amacımız ilham verici esnaf hikayeleri­nin Türkiye’nin dört bir yanına yayılması.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye