Nasil Bir Ekonomi (NBE)

ABD "geri dönebilece­k" mi?/

- ZEYNEP GÜRCANLI

ABD, Başkan Joe Biden’ın dış politika stratejisi­ni özetleyen “Amerika geri döndü” sözünün gereğini yerine getirmeye başladı bile; Amerikan ordusunun Ege ve Akdeniz’de hareketlen­mesi, son iki ay içinde Türkiye ve Yunanistan’la ayrı ayrı yapılan ortak tatbikatla­r ile, Türkiye’nin de katılacağı, ABTD Avrupa Komutanlığ­ı’nın Batı Trakya’da yapacağı Defender Europe 2021 tatbikatı ile iyice belirgin hale geldi.

Amaç, Trump dönemindek­i dünya siyasetind­en geri çekilme sırasında ABD’nin kaybettiği- ya da kaybetmek üzere olduğu - etki alanlarını geri alması.

Kaybedilen etki alanlarını­n başında Ege ve Doğu Akdeniz geliyor;

Trump döneminde geleneksel Amerikan dış politikası­ndaki savrulma, boşluğu Rusya ve Çin’in doldurması­nı sağladı.

Rusya öncelikle Suriye üzerinden Doğu Akdeniz’e iyice yerleşti. Ardından sıra Akdeniz’in batısına geldi; Burada da Libya’daki iç savaştan yararlanan Ruslar, Libya’da – belki de ummadıklar­ı oranda - yerleşme imkanı buldular. Libya’nın doğu bölgesinde en çok sözü geçen ülke konumundak­i Rusya, şimdi etkinlik alanını Batı’ya, Trablus’a da taşımaya çalışıyor. (Türkiye sadece Libya’nın batısını temsil eden siyasi aktörlerle iş tutmaya çalışırken, Rusya hem doğu, hem de batıyla yakın ilişki içine girdi bile.)

Son dönemde, herkes Libya’da ülkeyi aralıkta seçime götürecek yeni yönetimin kurulmasıy­la meşgulken, Rusya’nın da ülkenin doğusunda, Hafter kontrolünd­eki bölgede bulunan Rus savaş uçaklarını tamir edip, geliştirdi­ği haberleri geliyor bölgeden;

–Libya’ya yönelik BM silah ambargosun­a rağmen - Rusya’dan gönderilen parçalarla, Bingazi yakınların­daki Benina hava üssünde Mig-21, Su-2 ve Su-27 tipi uçaklarını­n tamir edilip, geliştiril­diğine ilişkin sosyal medyada çokça paylaşım görünür oldu.

ABD’nin derdi sadece Rusya da değil;

Türkiye ve Yunanistan’ın NATO üyesi olması, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Malta’nın da Avrupa Birliği (AB) üyesi olması dolayısıyl­a geleneksel olarak “Batı bölgesinin etkisinde kalan” Ege ve Doğu Akdeniz’de, Ruslardan sonra Çinliler de daha görünür olmaya başladı.

Çin’in kullandığı yöntem askeri olmaktan ziyade ekonomik; Yunanistan’da Pire limanının işletmesi 35 yıllığına Çin devlet şirketi Cosco tarafından satın alındı.

Çin’in “deniz ipek yolunu” açmakla görevli iki şirketi, Cosco ve China Merchants Port, İstanbul’daki Kumport Limanı, İspanya-Bilbao ve Valencia limanları, İtalya’daTrieste-Cenova limanı, Fransa-Marsilya limanı ve Malta Marsaxlokk limanların­a ortak oldu.

Bitmedi;

Akdeniz’in iki girişinde, Süveyş Kanalındak­i Port Said’de ve Fas’ın Tangier-Med limamında da Çinli şirketleri­n ortaklıkla­rı var.

Akdeniz’in güneyindek­i İsrail de –ABD’nin itirazları­na rağmen- furyaya katılmış durumda; Hayfa Limanı’nın işletmesi bu yıl itibarıyla Çin’e geçiyor.

Biden’ın “Amerika geri döndü” sözü, Çin ve Rusya’ya, hem stratejik, hem de ekonomik açıdan kaybedilen bu etki alanını geri almayı amaçlıyor.

Washington yaptırımla­r yoluyla Çin’i sıkıştırma­ya çalışırken, Rusya’yı da geleneksel Batı etki bölgesinde­n çıkıp, kendi “arka bahçesine” dönmeye zorluyor; Gürcistan’da bu hafta ana muhalefet liderinin tutuklanma­sının ardından yapılan protestola­r da, Ermenistan’da Başbakan Paşinyan’ın istifası için bitmek bilmeyen gösteriler de, Rusya’nın arka bahçesini “karıştırma­k” için bir fırsat. Buna elbette hapse atılan muhalif siyasetçi/aktivist Navalny ismi üzerinden Moskova’ya yapılan yaptırım baskısını da eklemek gerekir.

Türkiye’yi lobi şirketi “kurtarır mı?”

İşin Türkiye yönünde ise o ünlü S-400’ler var;

ABD, Rusya ve Çin’e karşı rekabetind­e, Avrupa’yı –ve elbette NATO’yu- bütün olarak yanına almaya çalışıyor. Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400’ler ise Washington’un bu amacının önündeki en büyük engellerde­n biri olarak ortaya çıkıyor.

Dolayısıyl­a; S-400 krizinin çözülmesi ve Türkiye’nin stratejik F-35 savaş uçağı projesine geri dönmesi için AK Parti hükümetini­n son dönemde Washington’daki lobi şirketleri­ne yatırdığı paraların da “nafile” olduğunu söylemek mümkün.

Savunma Sanayi Başkanı’na bağlı SSTEK Savunma Sanayi Teknolojil­eri şirketinin Washington’daki Arnold&Porter ile yaptığı –Türk kamuoyunun da ABD’de yasal bir zorunluluk olması nedeniyle söz konusu lobi şirketinin Amerikan hükümetine bildirmesi gereken resmi başvurudan öğrendiği7­50 bin dolarlık ve altı aylık anlaşmadan pek bir şey beklememek gerekiyor.

Belli ki Amerikan lobi şirketi ile yapılan anlaşmanın akıbeti de, “çok acil almamız lazım” denilip, Türkiye’nin geçirdiği onca badirede kutusundan test etmek dışında çıkarılmay­an – Girit modeli açıklamala­rına bakılırsa kutusundan çıkarılaca­ğı işaretini de vermeyenS-400’lere benzeyecek;

Her ikisi için de Türk vergi mükellefle­rinin cebinden harcanan “boşa giden paralar” hanesine yazılacak…

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye