KOBİ’ler için E-ihracata Giriş dersi
Son yıllarda online pazaryerlerinin sunduğu hizmetlerin yanı sıra devlet teşvikleri ile de desteklenen e-ihracat, KOBİ'lere önemli fırsatlar sunuyor. Geleneksel ihracata göre yatırım maliyetleri son derece düşük olan e-ihracata başlamak için bilmeniz gerekenleri araştırdık.
Pandemiyle birlikte tüm dünyada e-ticaret kullanmaya başlayan tüketici kitlesinin, yüzde 50’den fazlası kalıcı olacak. Bu sebeple e-ihracat yapan KOBİ’ler için dünyadaki fırsatlar daha da arttı. E-ihracat, özellikle son birkaç yıldır alıcı kitlesinin hızla artarak genişlemesi sonucu satıcılar açısından ülkemizin ve dünyanın en trend ticaret şekillerinden biri haline geldi. Teknolojinin gelişimi, gönderim maliyetlerinin azalması, tarafları korumak amacıyla düzenlenen yasalar ve sağlanan diğer kolaylıklarla birlikte e-ihracat kelimesini Türkiye’de duymayan kalmadı.
Biz Türkiye’de e-ihracat desek de dünyada sınır ötesi e-ticaret olarak anılıyor. Kısaca, online kanallarla yurt dışından alınan siparişleri, mikro ihracat kuralları çerçevesinde müşteriye ulaştırmak demek... E-ihracatın en çok tercih edilen türlerinden biri
B2C yani doğrudan tüketiciye ulaşmak… Küresel B2C e-ticaret pazarının, 2027'ye kadar 7.9 milyar dolara ulaşması bekleniyor. COVID-19 krizinin ortasındaki 2020’de de pazarın 4 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor. Yani 2020-2027 döneminde ortalama yüzde 10 büyüme öngörülüyor.
İnternet üzerinden yurtdışına satış yapan mikro ihracatçıya yüzde 50 vergi muafiyeti getirilmesi sektör adına çok olumlu bir gelişme oldu. Özellikle KOBİ’le için çok önemli bir fırsat barındırıyor. Türkiye’de e-ticaret yapan kayıtlı 68 bin 457 KOBİ var. Ancak e-ihracat yapan firma sayısı çok kısıtlı. ETBİS, e-ticarette yurtdışı ödemelerin payını yüzde 9 olarak belirtiyor.
Türkiye, 2020-2024 yılları arasında e-ticaret’in en fazla büyüme göstereceği ülkeler listesinde Arjantin, Endonezya ve Hindistan’ın da önünde yer alarak en fazla büyüme beklenen ülke konumunda bulunuyor. E-ihracat genel ihracat içindeki payı dünya ortalaması yüzde 5,5 iken, Türkiye’de bu rakam yüzde 0,5’lerde. Önümüzdeki 3 yıl içinde 10 kat büyüme göstererek, dünya ortalamasına gelmemiz bekleniyor. Türkiye’de e-ihracat ekosistemindeki firmaların en çok e-ihracat yaptığı ülkeler sırasıyla Amerika, Almanya, Suudi Arabistan, Fransa, Birleşik Krallık, İtalya, Hollanda, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri ve İspanya...
Amazon, Alibaba, eBay gibi global platformların Türkiye’nin potansiyeli için pazardaki varlıklarını güçlendirmeye 2021 yılında da devam etmesi bekleniyor. TOBB’un da ana gündem maddesi e-ihracat, çünkü e-ticaretin büyümesindeki güç olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin 2023 hedeflerinde; e-ticaretin 350 milyar TL’ye ulaşması planlanırken, e-ihracatın bu hedef içindeki payı 70 milyar TL.
Günümüzde e-ihracat KOBİ’ler için de takip edilmesi gereken bir trend değil, geleceği yakalamak için bir ihtiyaç halini aldı. E-ihracat yapmak, 7 gün 24 saat bütün dünyaya açık bir vitrininiz olması anlamına geliyor. KOBİ’leri, e-ihracat yoluyla hali hazırda sattıkları ürünlerle farklı ülkelerin pazarlarında kendilerine müşteri bulabiliyor. İç piyasa ile sınırlı kalmayarak hızlı, kolay ve güvenli bir biçimde ürünlerini tüm dünyadan alıcılarla buluşturabiliyor.
Ayrıca e-ihracat özellikle pandemi sürecinde daralan ekonomiler için de kritik bir öneme sahip. E-ihracat, müşterilerine fiziksel temas olmadan ulaşabilmek, ticari faaliyetlerini devam ettirmek ve yeni pazarlar arayanlar için en doğru yöntem olarak öne çıkıyor.
Peki ekosisteme dahil olmak için neler yapmalı?
Uzmanlar, başlangıç olarak online pazar yerlerinin tercih edilmesi gerektiğini söylüyor. Çünkü kendi web sitenize müşteri çekmek için arama motoru optimizasyonu (SEO) gibi bazı araçlara ve dijital reklama ihtiyacınız var. Pazaryerleri bunları sizin için yapıyor. Başka bir avantajı ise dil bilmeye gerek bırakmaması. İstediğiniz ülkede otomatik olarak yerel dille ürünlerinizi satabiliyorsunuz. Türkiye’deki pazaryeri temelli e-ticaret sitelerinin yabancı muadilleri Amazon ve eBay en çok bilineni ama dünyanın en büyük üçüncü alışveriş devi Etsy’nin adı az anılıyor. Ancak Etsy kullanıcılarının, Türk satıcılara ilgisi yoğun. Türk ev hanımları bile burada yöresel ve el emeği ürünler satıyor. Trendyol ve GittiGidiyor gibi yerli pazaryerleri de KOBİ’lerin Türkiye’den dünyaya açılmasına aracılık ediyor. Buralara hesap açarak satış yapmaya başlayabilir, böylelikle ilk adımı atabilirsiniz. Tüm işlemler için yapılan masraflar, klasik ihracat prosedürleri ile kıyaslanamayacak kadar az. E-ihracatın temel avantajları olarak; banka teminatına gerek olmaması, ödeme almak için online ödeme kuruluşları ile anlaşma yapılabilmesi, geleneksel ihracata göre riskin minimal olması, geleneksel ticarete göre hedef pazara ulaşmanın çok daha kolay olması, dijital pazarlama teknikleri, derinlemesine pazar araştırması yapmaya imkan vermesi, ürünler için sertifika veya uyumluluk belgesi gibi prosedürler gerekmemesi, kur farkının bazı durumlarda fayda yaratması, B2C gümrükleme vergi muafiyetleri olması olarak sıralanabilir.
Ayrıca Alibaba, Amazon, Etsy ve Rakuten gibi küresel pazar yerlerinde satış yapmak isteyenlerin üyelik bedelleri de devlet tarafından karşılanıyor.