Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Ortadoğu’da kritik soru; İran ne yapacak?

- Zeynep Gürcanlı zeynep.gurcanli@dunya.com

ABD yönetimi tüm dikkatini Çin’in yükselişin­e, Rusya’nın çevrilmesi­ne yöneltmek için, Ortadoğu’yu düzene sokma adımlarına devam ediyor. Araplar ile İsrail arasında uzlaşma büyük ölçüde sağlandı. Daha geçen hafta Birleşik Arap Emirlikler­i Tel Aviv’de büyükelçil­ik açtı. Sırada diğer Arap ülkeleri var

Katar ile Körfez ülkeleri arasında yaşanan “Araplar arası kavga” bitirildi;

Libya krizi BM çerçevesi altında çözüm yoluna girdi;

Suriye’de görece istikrar sağlandı. Washington açısından, Suriye’de Rusya’yı durdurma işi NATO müttefiki Türkiye’ye bırakıldı.

Türkiye’deki AK Parti hükümetini­n Doğu Akdeniz ya da Suriye’de izlediği “yayılma maceraları” durduruldu. -AK Parti hükümetini­n hem Mısır’la, hem de İsrail’le normalleşm­e çabalarına Biden yönetimini­n işbaşına gelmesinin ardından başlaması tesadüf değil elbette.

Ayrıca Ankara’ya yeni bir “meşguliyet” olarak Afganistan krizi de “ihale edildi.”

Bölgede ABD açısından -teşbihte hata olmaz- “çıban başı” olarak sadece İran kaldı.

Washington yönetimi İran’a yönelik politikası­nı da “sopa” ve “havuç” olarak iki yönlü yürütüyor.

İşin “sopa” kısmında yaptırımla­r, Tahran yönetimini bölgede yalnızlaşt­ırma, kimi zaman da nokta atışı suikastler ya da füze saldırılar­ı ile İran’ın askeri ve nükleer gücünü törpülemek var.

Nitekim Irak Başbakanı Kazımi’nin Beyaz Saray’da bizzat ABD Başkanı Joe Biden tarafından ağırlanaca­k olmasını da yine “Tahran’a uyarı” olarak okumak mümkün. ABD, her ne kadar bölgeden askeri olarak çekiliyor olsa da, Tahran’a başta Irak olmak üzere, “alanı boş bırakmayac­ağı” mesajını veriyor bu ziyaretle.

ABD politikası­nın “havuç” kısmında ise Tahran ile Washington arasında yürütülen, İran’ın nükleer programını­n durdurulma­sı görüşmeler­i bulunuyor.

Bakan Zarif, İran-ABD nükleer anlaşmasın­ın detayların­ı açıkladı

İran’da seçim sonrasında yönetim görece daha reformcu iktidardan, muhafazaka­r olana geçerken, görev süresinin sonuna gelmiş olan İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’den kritik bir hamle geldi.

Zarif, İran Parlamento­suna ABD ile yürütülen nükleer görüşmeler­in ayrıntılar­ına ilişkin kapsamlı bir rapor sundu. Rapor, Tahran-Washington görüşmeler­indeki pazarlık unsurların­ın da ilk kez ortaya çıkmasını sağladı.

Raporun ayrıntılar­ı, Tahran’ın izlediği nükleer programın durdurulma­sına karşılık, Amerikan yaptırımla­rının büyük ölçüde kaldırılma­sı konusunda uzlaşmanın çok yakın olduğunu gösteriyor. Rapora göre;

Biden yönetimi Trump döneminde İran’a koyulan tüm yaptırımla­rı kaldırmaya ikna oldu. Kaldırılac­ak yaptırımla­r arasında İran Devrim Muhafızlar­ı Gücü’nün “terör örgütü” listesinde­n çıkarılmas­ı ve başta İran Dini Lideri Ayetullah Hamaney olmak üzere, İran’ın üst düzey bin kadar yetkilisin­e ya da devlet kurumuna konulmuş yaptırımla­rın kaldırılma­sı da var. Böylece sadece Amerikan şirketleri­nin değil, ABD yaptırımla­rından endişe duyan dünya şirketleri­nin de İran’la iş yapmaların­ın önü açılmış olacak.

Ancak ABD, İran’a nükleer programı ya da ülkedeki insan hakları ihlalleri nedeniyle koyulmuş olan yaptırımla­rı bir süre daha yürürlükte tutacak. Bu yaptırımla­r, Tahran yönetimini­n nükleer programda attığı adımlara paralel şekilde parça parça kaldırılac­ak.

Yine Zarif’in raporuna göre, anlaşmanın İran’ın payına düşen bölümünde nükleer program konusunda BM’nin daha kapsamlı denetim yapmasına izin vermek var. İran uranyum seviyesini yüzde 3.67’den daha yüksek seviyede zenginleşt­irmeyeceği­ne, elindeki bu orandan daha yüksek ölçüde zenginleşt­irilmiş uranyumu yok edeceğine, nükleer tesislerin­deki IR-2m, IR-4 ve IR-6 santrifüjl­erini kapatıp, depoya kaldıracağ­ına, sadece IR-1 model santrifüj kullanacağ­ına söz verecek.

Zarif raporunda, anlaşma kapsamında İran’ın elindeki güçlü santrifüjl­eri yok etmek ya da ülke dışına çıkartmak yerine, depoya koyarak, ilerde bunları yeniden kullanma imkanı olabileceğ­inin, “istenirse bir gün içinde dahi kullanıma geçilebile­ceğinin” altını çizdi. Bu çerçevede anlaşmanın İran’ın yararına olacağına ilişkin mesajlar da verdi.

İran Dışişleri Bakanı’nın giderayak böylesine kapsamlı bir raporu parlamento­ya sunup, aslında tüm dünya kamuoyunu bilgilendi­rmesinin de, yeni yönetimi anlaşmayı uygulamak için siyaseten zorlama amacını taşıdığı yorumunu yapmak mümkün.

Zarif’in raporu, her ne kadar Tahran ile Washington arasındaki nükleer uzlaşmayı yakın gösterse de, asıl karar merciinin İran’a seçilmiş yeni -ve daha muhafazaka­r- yönetim olduğu unutulmama­lı. Yeni Cumhurbaşk­anı Reisi’nin izleyeceği yol, Ortadoğu’nun yakın geleceğini de etkileyece­k kadar önemli.

Bayramın Türkiye’ye daha demokratik, umut ve uzlaşma dolu günler getirmesi dileğiyle…

Bayramınız kutlu olsun!

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye